Sevilay ÇOBAN
Sağır bir anne ve babanın ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. 6 yaşına kadar sadece ritmik seslere duyarlılığı olduğu zannedilen Sibel Kaya, o güne kadar dünyanın sesini ‘kulak arkası etti’. Derdini işaretlere dökerek anlatan Kaya, ilk kez gittiği bir parkta çocukların konuşmalarını duyuyordu fakat konuşurken ellerini kullanmadıkları için onların başka bir engeli olduğunu düşünüyordu. Bunun nedenini sorunca annesi o zaman fark etti: Sibel duyuyordu…
O günden sonra ana dili olan işaret dilinin yanında Türkçeyi yani konuşmayı öğrenme süreci başladı. 13 yaşına geldiğinde kız kardeşi ve anne-babasının en büyük destekçisi oldu. Çünkü onlar, Türkiye’deki sayıları 3 milyona yaklaşan işitme engelli ve sağır birey gibi hayatı sadece 2 bin 607 işaretle anlıyor ve anlatabiliyordu. Oysa TDK’ya göre Türkçe hali hazırda bilim, sanat ve teknoloji alanındaki gelişmelere paralel olarak 616 bin 767 kelimeye ulaştı.
Anlayacağınız sağır olarak dünyaya geldiyseniz bu kelimelerin sadece yaklaşık yüzde 0,46’sı parmaklarınızın ucunda. Geri kalan her kelime onlar için ya bilinmez ya da anlamak için gayrete âşık. İşte bu aşkın peşinden koşan o kişi de sosyal girişimci Sibel Kaya oldu. Hikâyenin bundan sonrasını 13 yaşından beri öğrendiği her bir kelimeyi işarete dökmenin peşinden koşan Sibel Kaya anlatıyor.
“Bir kelimeyi 10 işaretle anlatabiliyordum”
“Çocukluğumdan itibaren hep bir köprüydüm. Hastanede, bankada, alışverişte sosyal hayatın her anında ailem için çeviri yapmaya başladım. Fark ettim ki; işaret dili ana dilimdi ama yeni öğrendiğim Türkçeyi onlara çevirirken çok yetersiz kalıyordum. Birçok kelimenin işaret dilinde bir karşılığı yoktu. Annem televizyon izlerken alt yazıda geçen bazı kelimelerin anlamını sorduğumda onları işaret dili ile ifade edemediğimi fark ettim. Bir kelimeyi anlatmak için bazen 10 işaret kullanmak zorunda kalıyordum. Ben de bu konuda bir çalışma yapmaya karar verdim. Pandeminin hemen başında 2019’da ‘Hadi İşaret’ adlı platformu kurdum. Önce sosyal medyadan video içeriklerle bu bilmediğimiz kelimeleri anlatmaya başladım. İlk anlattığım kelime de ‘empati’ oldu. Bir anda takipçi sayım artmaya başladı ama bu beni hiç mutlu etmedi. Çünkü bunun sağırlar için ne kadar büyük bir yoksunluk olduğunu bir kez daha anladım.”
Akademisyenler ve dil bilimcilerle çalışıyor
İronik ama gerçek… Empati kelimesiyle başladığı bu yolculukta birçok başarıya imza atan Sibel Kaya, konuyu daha derinlemesine ele alarak platformu bir sosyal girişime dönüştürdü. Kaya, dil bilimciler ve akademisyenlerle çalışmaya başlarken, “Sanat, bilim ve teknoloji alanlarındaki kelimeleri işaret diline uyarlıyoruz ve topluma sunuyoruz. Önce onların alışma süreci oluyor ve yaygınlaştıkça dile yerleşiyor. Maalesef okuma yazma oranı da düşük. O nedenle yazılı olarak kendilerini ancak ‘ben sen buluşmak’, ‘ne zaman görüşmek’, ‘hastane geliyor mu’ şeklinde ifade edebiliyorlar. Bunun asıl nedeni de çok kısıtlı ifadelerimizin olmasından kaynaklanıyor. Sanat alanında birçok kelime yok işaret dilinde. Örneğin renk uyumu anlamına gelen ‘armoni’ kelimesini işaret diline eklemek için neredeyse üzerinde 1 yıl çalışma yaptık” diyor.
230 yeni kelime kazandırdı
Sibel Kaya, geçen yıl Hadi İşaret ve Bongo Art Project’in öncülüğünde, Avrupa Birliği Sivil Düşün desteğiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ortaklığında sanat alanında bir işaret dili sözlüğü oluşturduklarını anlatırken, bu sayede 230 işareti dile kazandırdıklarını söylüyor. “Sağır ressam bir arkadaşımız yeni kelimeleri öğrendikten sonra, ‘Eskiden bir kelimenin anlamını anlatabilmek için çok uğraşıyordum, şimdi daha rahat kendimi ifade ediyorum’ demişti. Bu aslında bizim için en kıymetli olan şey. Bireylerin birbirleriyle iletişime geçebilmesini sağlamak, onlara bir dünyanın kapılarını açabilmek çok kıymetli” diye devam eden Kaya, o kelimelerin kullanımın artmasıyla dile yerleşerek yaşamaya başladığını ifade ediyor.
“200 sağır bireyi ehliyet sahibi yaptık”
6 yıldır geliştirdiği sosyal girişiminin farklı destek ve hibelerle büyümeyi sürdürdüğünü anlatan Sibel Kaya, şu bilgileri paylaşıyor: “Sabancı Vakfı tarafından 2024 yılında 15. Sezon Fark Yaratanlarından biri seçildim. Yine geçen yıl Mercedes-Benz’in She’s Mentoring programında ‘sürdürülebilirlik’ kategorisinde birinci seçildim. 2022’de Avrupa Birliği’nin Sivil Düşün programından hibe desteği aldım.
Girişim olarak finansman ve uzman desteği sağlamak en büyük zorluklardı. Bu zorlukları, güçlü bir ekip kurarak, etkili iş birlikleri geliştirerek, sponsorlar bularak aştık. Örneğin, bir proje kapsamında 200’e yakın sağır bireyin ehliyet almasını sağladık. Sürücü kurslarında kullanılan terimleri işaret diline çevirdik ve özgüven kazanmalarını destekledik. Dil bilimci, editör, tasarımcı, sosyal medya uzmanlarından oluşan 15 kişilik bir ekibe ulaşan Hadi İşaret, gönüllülerin de katkılarıyla etki alanını genişletiyor.”
“Gazete okuyamıyorlar”
500’e yakın kelimenin de anlamlarını sağırlara anlatmaya başladıklarını söyleyen Kaya, sağlık, teknoloji ve bilim alanlarıyla devam edeceklerini ekliyor ve “Sağırların birçoğu yanlarında tercüman olmadan bir yere gidemiyorlar. Okuma yazma oranı da çok düşük olduğu için çalışma hayatına da katılamıyorlar. Gerçekten gazeteyi alıp okuyabilecek olanların oranı çok düşük. Okusa bile gazetede işaret dilinde karşılığı olmayan birçok kelime var. O nedenle televizyondaki alt yazılar da yeterli olmuyor. Bizim için ekranın bir köşesinde işaret dili ile konuşma eklenmesi de erişilebilir değil. Mesela annem, bu nedenle televizyona çok yakından bakmak durumunda kalıyor” şeklinde konuşuyor.
Toplumsal farkındalık için…
Şu an 29 yaşında olan Sibel Kaya, duymasına rağmen konuşmayı bilmediği için ilkokula kabul edilmesinin zaman aldığını, anneannesi ile yaşamaya başladıktan sonra eğitim hayatının başladığını belirtirken, “Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım bölümünden mezun oldum. Şu anda bir şirketten sosyal sorumluluk iletişim yönetici olarak çalışıyorum. Aynı zamanda ressamın ve eserlerimi işaret diliyle de anlatıyorum. Ama en önemlisi de Hadi İşaret adlı sosyal girişimimle eğitim projeleri, iş birliği çalışmaları ve toplumsal farkındalık faaliyetleriyle geniş kitlelere ulaşarak işiten ve sağır toplulukları için daha kapsayıcı bir toplum umuduyla çalışıyorum” ifadelerini kullanıyor.