Pazardan muz aldınız, eve geldiniz… Bir gün sonra canınız çekti ve mutfağa gittiniz. Karşılaştığınız manzara karşısında yoğun bir şaşkınlık yaşıyorsunuz. Zira bir gün önce satın aldığınız muz kararmaya başladı.
Hemen bilgisayarınızın başına koştunuz ya da cep telefonuzu çıkarıp Google’a şu soruları yazdınız: “Muz neden kararır? Muzun kararmasının önüne geçilebilir mi?”
Sahiden muz neden kararıyor?
Muzun kararmasının nedeni meyve olgunlaşmasını sağlayan etilen gazı. Alken sınıfından ve renksiz bir gaz olan etilen olgunlaşmakta olan meyvelerin dokularında, kök ödüllerinde ve yaşlanan yapraklarda ve çiçeklerde bulunan bitkisel bir hormon.
Muz gibi botanik meyveler olgunlaşma sırasında yoğun şekilde etilen üretiyor. Etilen ile temas meyvedeki asitlerin parçalanmasına ve meyvenin yumuşamasına neden oluyor. Ayrıca klorofil pigmenlerinin parçalanmasına yol açıyor. Bu da meyvenin ‘enzimatik esmerleşme’ olarak anılan sürece girmesiyle sonuçlanıyor.
Peki muz kararması önlenebilir mi ya da nasıl önlenir?
Evet muzun kararmasını engellemenin bazı yöntemleri mevcut. Muzu uzun süre kararmadan saklamak için yapmanız gereken muzların sap kısımlarını tamamen kapatmak. Ve tabii ki muzu uygun koşullarda saklamak.
1. Yukarıda bahsettiğimiz etilen gazı muzun sap kısımlarından yayılıyor. Bu nedenle bir streç film kullanarak muzun sap kısmını içine hava girmeyecek şekilde sarın.
2. Muzun kararmasını engellemek için uygun koşullar ise şöyle: Doğrudan güneş ışığı almayan serin bir ortam. Muzu oda sıcaklığından bir miktar daha soğuk bir yerde saklarsanız kararması daha geç olacaktır. Ayrıca etilen gazı üreten başkaca meyveler de bulunuyor. Bu nedenle uzun süre saklamak istediğiniz muzları diğer meyvelerden ayrı bir yere koymanız tavsiye ediliyor.
Her gün bir 1 adet muz yerseniz…
Potasyum ve lif yönünden oldukça zengin bir besin olan muz dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en sevilen meyvelerin başında geliyor.
Özellikle sindirim sistemi sağlığı açısından ön plana çıkan muzun günde 1 adet tüketilmesi DNA’ya zarar veren ve kansere yol açan safra asiti türlerini azalttığı kanıtlanmıştı.