Hayati ARIGAN
Türkiye’nin enerji ve çevre alanında buluşma noktası ICCI – Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı, bu yıl 29. kez enerji sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirecek. 24-26 Nisan’da İstanbul Fuar Merkezi’nde ‘Geleceğe Güç Ver!’ mottosuyla başlayacak fuarda enerji üretimi, karbonsuzlaştırma, hidrojen, enerji ticareti, akıllı şebekeler, e-mobilite ve dijitalleşme alanlarında 30 oturum yapılacak, 19’u yabancı 150 firma katılacak.
Türkiye’de 117 bin MW enerji dağılımının 30 bin MW’ı rüzgâr ve güneş enerjisinden olduğunu belirten Yavuz Aydın Dünya Gazetesine yaptığı açıklamada, “Güneşte 18 bin MW, rüzgarda da 12 bin MW’ı geçtik. Güneş çok hızlı artıyor. Ömür boyu maliyet olarak baktığımızda şu anda güneş en ucuz olan enerji üretim sistemi haline geldi. Bundan 20 sene önce güneş iyi ama pahalı deniyordu. Şimdi artık hem iyi hem de ucuz” dedi.
Ortalama enerji verimliliğimiz yüzde 53
117 bin MW’lık kurulu gücün enerji verimliliği ortalaması yüzde 53’ler dolayında olduğunu aktaran Aydın, “Rüzgar ve güneş santralleri arttıkça bu oran doğa koşullarına göre üretim olduğu için biraz düşüyor. Kömür santrallerinin verimliliği yüzde 30-40, doğalgaz santrallerinin verimliliği yüzde 60’a, kojenerasyon yüzde 80-90 ve rüzgâr santralleri yüzde 40, güneş santralleri yüzde 20 enerji verimliliği sağlıyor” diye konuştu.
Türkiye’de 117 bin MW kurulu gücün yüzde 60’ının yenilenebilir enerji olduğunu söyleyen Aydın, “Bunun içinde termik veya konvansiyonel kurulu gücün 55 bin MW’ı geri kalan kısmının yenilenebilir güç. Kurulu güçte yenilenebilir enerji öne geçti. Yenilenebilir ürettiği elektrik rüzgârın esmesine, güneşin parlamasına bağlı olduğu için toplam üretilen kilovat saat olarak kurulu güçle birebir örtüşmüyor.
Bu nedenle üretilen elektrikte biz hala yüzde 55, termik, yüzde 45 yenilenebilir taraftayız. Bu hızla devam etmemiz halinde önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte yenilenebilir enerji 120 bin MW’a ulaşabilir” diye konuştu. Dünyada son 5 yılda enerji yatırımlarının yüzde 80 oranında yenilenebilir alanda olduğunu ifade eden Aydın, “Türkiye’de yüzde 90’ı geçmiş. Türkiye’de önümüzdeki 10 yıllık dönemde yenilenebilir ile konvansiyonel arasındaki oran gene en fazla 15’e 85 gibi devam edecektir. Önümüzdeki yıldan itibaren nükleer santralin birinci, reaktörü devreye girecek.
4-5 sene içinde toplam 4 bin 800 MW’lık nükleer devreye girecek. Arkasından yeni nükleerlerin de olması bekleniyor” dedi.İletim ve dağıtımda da yüzde 10 kayıp oluşturduğunu ifade eden Aydın, “Dijital teknoloji, yapay zeka ile kayıpları azaltacağız. Enerji verimliliği bizim en az yatırımla en hızlı geri dönüşü elde edebileceğimiz bir alan. Bu yatırım 1,5-2 yılda yatırım geri dönüyor ve ardından bunu kazanç olarak yazıyorsunuz” dedi.
“Isı kanunu çıkması lazım”
Türkiye’de ısı kanunu ve bir ısı piyasasının eksik olduğunu belirten Aydın, “Soma nüfusunun yüzde 60’ını bölgesel ısıtmayla destekliyor. Hem ısınma hem sıcak su ihtiyacı karşılanıyor. Isı kanunu çıkması lazım” dedi.
“Doğalgaz ve petrolde bağlantı merkeziyiz”
Türkiye’nin doğalgaz ve petrolde bir bağlantı merkezi haline geldiğini belirten Aydın, “Azerbaycan’ın yanında Türkmenistan ve Kazakistan kaynaklı doğalgazı da çevirim içine eklemeliyiz. Avrupa’nın Rusya kaynaklı gazdan uzaklaşması biz bunu bir bölümünü Türkiye üzerinden sağlayabilecek duruma geldik. Karadeniz’deki bulduğumuz kendi kaynağımız tam kapasiteye ulaştığında Türkiye’nin ihtiyacının aşağı yukarı yüzde 20-22’sini karşılayabilecek duruma gelecek” dedi.
“Jeotermalde dünya üçüncüsüyüz”
Dünyada en yüksek jeotermal elektrik kurulu güç sıralamasında Türkiye sıralamada 3-4 arasında değiştiğini ifade eden Aydın, “Yenilenebilir ve 24 saat üretim yapabilen bir kaynak olan jeotermalde 2 bin 500 megawatt’a yaklaşıyoruz. Avrupa’da da güneş enerjisinde son iki yılda en fazla yatırım ülkelerde Türkiye ikinci sırada, rüzgar enerjisinde ise sıralamaya giremedik” dedi.
ICCI enerji fuarlarının ülke ekonomisine dolaylı katkısının geçen yıl yüzde 24 olduğunu belirten Aydın, bu fuarları kamu yönetimi, devletin organları desteklemesi gerektiğini söyledi. Aydın şunları dedi; “Dünya ölçeğinde atmosfere salınan zararlı sera gazı salınımı yüzde 40’larda. Türkiye’de atmosfere her 1000 MW veya 1 GW saat elektrik üretiminin karşılığında ortalama 440 ton karbondioksitle sera gazı salınıyor.
Kömürle yaparsanız bu 1000 tona, doğal gazla yapıldığı takdirde 600’lere çıkıyor. Yenilenebilire geçtiğiniz zaman sıfır sera gazı salınımı oluyor. Kömür santralinden 2-3 tanesini kapatırsanız ortalamanız 440 tondan kolayca 300’lere düşecek. Bu hedefleri yakalamak Türkiye için oldukça yakın görünüyor. Nükleer santral devreye girdiğinde ilk etapta üretilecek 330 milyar kilowatt saat karşılığımda sera gazı salınımı yüzde 10 kadar düşecek.”
Türkiye’nin 2023 ihracatı 255 milyar doların içinde 180 milyar dolarını sanayinin oluşturduğunu ifade eden Aydın, “Biz bunların içinde alt kırılımlarına da baktık. Kojenarasyon ve trijenarasyon sistemlerini kullanan ihracatçı sanayiciler kendilerini ayrıştırıyorlar ve daha rekabetçi olabiliyorlar. Özellikle buharla iş yapan cam, seramik, kimya, demir çelik, rafineriler, madenciliğin bazı bölümleri, soda sanayi firmaları öne çıkıyor” dedi.
“Dünya sıralamasın 15 Türk firması giriyor”
ICCI’ye katılan 150 firmanın ihracat rakamlarına göre fuarın Türk ekonomisine direkt katkısının 300 milyon dolar olduğunu belirten Aydın,”Enerji yan sanayinin ihracattaki payı 20 milyar doları aştı. Türkiye’deki artık enerji yan sanayi, türbin ve motor dediğimiz ekipmanın dışında bir enerji santraline gereken her şeyi üretebiliyor. Dünyanın en büyük 100 mühendislik müteahhitlik firmasını sıralamasına 10-15 Türk firması girebiliyor” dedi.