Alp ULAGAY
Avrupa ekonomisi kendisine yeni bir dinamizm arayadursun eski kıtada futbolun mali iştahı son derece yerinde. Nasıl olmasın?
Baksanıza özellikle büyük liglerde kulüplerin gelirleri artmaya devam ediyor, tribünler salkım saçak dolu, birçok kulüp yeni stadyum inşa etme ya da eskisini yenileme peşinde. Mesela Manchester United yeni projelendirdiği şaheser stadı için herhalde birkaç milyar euro harcamaktan kaçınmayacak.
Bu kadar da değil. Avrupa dışı sermaye, bilhassa Amerikalılar sadece İngiltere’deki Premier League’de değil İtalya’da, Fransa’da, İspanya’da kulüp satın almak için birbiriyle adeta yarış halinde. Buna paralel olarak küresel ölçekte ticari partnerler futbola girmeye devam ediyor. İç pazara yönelik yayın haklarında bir doymuşluk söz konusu. Ama oraya da yeni aktörlerin girmesi şaşırtıcı olmayacak.
1.045 milyon euro Real Madrid yıllık takım geliri
Zaten bu yıl yayınlanan raporlar da Avrupa futbolundaki bu büyüme eğilimini tasdikliyor. Avrupa futbol federasyonları birliği UEFA’nın geçen ay yayınladığı ‘Avrupa Kulüp Finans ve Yatırım Manzarası” raporundaki 2023 verilerine göre kıtadaki futbol liglerinin ekonomik büyüklüğü 26,8 milyar euroya ulaştı. Bu rakam bir önceki yıla nazaran yaklaşık yüzde 10 büyüme anlamına geliyor. Aynı zamanda futbolun 2020 ile 2022 arasındaki Covid krizini tamamen geride bıraktığının da bir kanıtı. Hatta Covid öncesi son sezondakinden yaklaşık 4 milyar euro daha büyük bir kulüp ekonomisinden bahsediyoruz artık.
Denetim şirketi Deloitte’un araştırmasında benzer bir büyüme eğilimi göze çarpıyor: Kulüp faaliyetlerinin yanı sıra federasyonların faaliyetlerini ve milli takım turnuvalarını da hesaba katan Deloitte, 2023’te Avrupa’daki futbol pazarının büyüklüğünü 35.3 milyar euro olarak hesaplıyor. Üstelik bu büyüme eğilimi devam edecek. 2023 ile 2025 arasında yaklaşık 4 miyar euroluk bir büyüme beklentisi var.
Deloitte’un geleneksel ‘Futbol Para Ligi’ raporu 25 yılı aşkın bir süredir yayınlanıyor ve Avrupa futbolunun kaymak tabakasına odaklanıyor. Bu rapora göre Avrupa’nın en zengin 20 kulübünün toplam geliri 2023-24 sezonunda 11.2 milyar euroya ulaştı. Bir önceki sezona göre sağlanan bu yüzde 6’lık büyümenin belki birinci aktörü İspanyol devi Real Madrid.
765 milyon euro Bayern Münih yıllık takım geliri
Şampiyonlar Ligi’nin rekortmeni kulüp geçen sezonu tam 1 milyar 45 milyon euro gelirle kapattı. Yalnızca futbolda değil, tüm profesyonel sporlarda bir yılda bir milyar euroluk ciroya erişen ilk takımın Real olması şaşırtıcı değil tabii. Çok köklü bir geçmişle beraber yakın dönem başarılarına sahipler. Keza Covid döneminde başladıkları stadyum yenilemesini tamamladılar. Sponsorların ilgisi de cabası. Tüm bu faktörler sayesinde mevcut sezonda gelir rakamını 1 milyar 200 milyon euro seviyesine çıkarmaları bekleniyor.
Türkiye Avrupa’nın neresinde
Avrupa’nın özellikle batısında futbolun büyüme eğilimi sürerken Türkiye Süper Ligi hiç parlak sinyaller vermiyor. Yukarıdaki grafikte göreceğiniz üzere Türkiye Süper Ligi 2018’den sonra bir küçülme eğilimine girdi. 2017-18 sezonunda Süper Lig’deki takımlarını toplam geliri 750 milyon euro sınırının eşiğindeydi. Önceki 10 yılda gelirler iki katına çıkmıştı.
Ancak, bu noktadan sonra TL’nin yabancı primleri karşısında hızla değer yitirmesi, bunun etkisiyle yayın hakları bedelinin düşmesi ve Türk takımlarının Avrupa kupalarından yeterli gelir elde edememesiyle birlikte bu rakam birkaç sezon içinde 530 milyon Euro seviyesine geriledi.
760 milyon euro Barcelona yıllık takım geliri
Son dört sezondur da Süper Lig’in toplam gelirleri yerinde saymaya devam ediyor. Geçen sezonki tahmini gelir 520 milyon euro civarındaydı. Bu şaşılacak kadar düşük bir rakam. Yani Real Madrid’in tek başına elde ettiği gelir Türkiye’deki futbolun toplam ekonomisinden daha büyük. Hatta Süper Lig ekonomisinin tam iki katı büyüklüğünde…
838 milyon euro Manchester City yıllık takım geliri
Mevcut 2024-25 sezonunda yayın hakları anlaşmasındaki iyileşme, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin ekstra büyümesiyle toplam gelirde muhtemelen yukarı yönde bir sıçrama olacak. Yine de büyük liglerle mesafenin giderek açıldığı çok aşikâr. Hatta kıyaslama yapmanın daha doğru olduğu Portekiz, Hollanda, Belçika ligleriyle rekabette bile geri kalıyor Süper Lig. Uzun bir süre Avrupa’nın yedinci büyük ligi yakıştırılması yapılan Süper Lig gelir açısından 10’culuğa kadar gerilemiş durumda.
Bu durumla ilgili birçok farklı sebep sayabiliriz elbette. Ama dikkatimi çeken önemli bir sebebe yakından bakmak için biraz rakamlara daldım ve gördüm ki, Türk takımları UEFA turnuvalarının 3.3 milyar euroluk havuzundan yeterince gelir elde edemiyor. Son 10 yılda, İngiliz ve İspanyolları geçtim, Portekiz ve Hollanda takımları dahi çok daha fazla gelir elde etmiş. Mesele Portekiz takımları Avrupa kupalarından 1 milyar 290 milyon gelir elde ederken aynı sürede Türk takımlarının toplam geliri 556 milyon euroda kalmış. Bu 700 milyon euroyu aşan fark Türk takımlarının rekabet gücünü daha da aşağı çekiyor. Bundan sonra sportif stratejiyi mutlaka bu kupalarda başarılı olmak üzerine kurup mali pastadan daha fazla pay almalılar.
SÜPER LİG İÇİN ÜÇ ÖNERİ
1 yayınlara güncelleme:
Süper Lig’in yayın hakları meselesinin hem gelir hem de yayıncılık açısından yeniden ele alınması şart. Mevcut yayıncı beIN Sports bir atalet içinde. İhalede çeşitlilik ve rekabet olmadığından yayın haklarını ucuza kapatıyor. Üstelik yayıncılığı da özensiz yapıyor. Bu alanı rekabete açmak ve canlandırmak lazım. Bugün çok farklı dijital mecralar var. Bunların her biri farklı ihalelerde satılabilir. Mesela beIN Sports’un yanında dijital platform kullanan küçük yayıncı bulunmalı. Ayrıca, maç yayını ve sonrası için daha iyi standartlar talep edilmeli. Ancak bu şekilde yayınlar cazip hale gelir, abone ve izleyici sayısı artar ve kulüpler için ilave fazla gelir yaratılır.
2 tribünlere ayarlama:
Süper Lig’de kronik sorunlardan biri de tribün gelirinin yetersizliği. İstanbul’un üç büyükleri bu konuda hatırı sayılır bir gelir elde edebiliyor. Diğer kulüpler seyirci geliri konusunda çok gerideler. Öncelikle tribünlerin dolması için bazı ayarlamalar şart. Maça gelmeyi zorlaştıran Passolig uygulamasına son verilmeli. Ayrıca maç saatleri yeniden düzenlenmeli. Ağustos ve eylül tamam ama kış aylarında gece bitecek maçların sayısı azaltılmalı. Ailelerin ve çocukların stadyuma gitmesini teşvik edecek gündüz maçlarının sayısı kesinlikle artmalı.
3 Euro-Türklere erişme:
Avrupa’da 6-7 milyon Türkiye kökenli yaşadığı tahmin ediliyor. Önemli bir bölümünün Türk kulüplerini uzaktan da olsa izlediğini tahmin ediyoruz. Muhtemelen alım gücü yüksek bu topluluğa yönelik yayın paketleri planlanmalı. Başta Almanya olmak üzere yerel otoriteler güvenlik endişesiyle özel maçlara ve turnuvalara karşı çıkıyor. Ama Euro 2024’te gördük ki, Avrupa’nın en renkli ve şevkli futbol taraftarları Türkler. Yeni bir planlamayla Avrupa’dan gelir etmenin kapıları açılmalı.