İSTANBUL (DÜNYA)
Dünya havacılık sektörü temsilcilerinin en önemli ortak platformu olan Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI), “Airport Exchange 2010” ile TAV Havalimanları ev sahipliğinde İstanbul’da bir araya geldi. Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda ACI Avrupa ve ACI Asya Pasifik işbirliği ile gerçekleştirilen etkinliğin açılışında konuşan TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, ACI üyelerini Doğu ve Batının arasındaki tarhsel köprü olan İstanbul’da ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirtti.
Şener, ACI Avrupa ve ACI Asya-Pasifik’in birlikte sponsorluğunu üstlendiği ilk etkinliğe imza atıldığını vurgulayarak, “Havalimanları olarak hepimiz benzer fırsat ve sorunlarla karşılaşıyoruz ve bu karşılaştığımız sorunlara çözümler üretmek veya bizi bekleyen yeni fırsatlardan faydalanmak için birlikte hareket etmeliyiz. Bugün bizlerin ana sorunları güvenik, çevre ve modernize olmaktır” şeklinde konuştu.
TAV’ın Türkiye, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Kaf- kaslar ve eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin en büyük özel havalimanı geliştiricisi ve işletmecisi olmasından gurur duyduğunu ifade eden Şener, geçen iki yıl boyunca, tüm dünya çapındaki ekonomik ve mali krize rağmen Türkiye’nin, dünyada hızla büyüyen pazarlardan biri olma potansiyelini ve gücünü gösterdiğini kaydetti.
Şener, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda TAV ve Türk Hava Yolları’nın başanlı ortaklığının bir sonucu olarak önemli bir büyüme gerçekleştiğini vurgulayarak, bu ortaklığın, Türk havalimanlarının tüm uçuşlarını düzenleyen yer hizmetleri şirketi Turkish Ground Services’in yüzde 50-50 müşterek girişimle kurulmasyla daha da güçlendirildiğini belirtti.
“Yeni firmalar, eski oyuncuları zorladı”
Türkiye’nin, sektörde en fazla büyüyen pazarların başında geldiğini, havalimanlarında yapılan önemli gelişmelerden sonra havacılık sektörü nün kapasitesinin, havayolu taleplerine ve ekonomik büyüme planlarına cevap verebilecek şekilde genişlediğini dile getiren Şener, şöyle konuştu: “THY’nin 42 uçaklık filosu 144’e yükselmiş ve ya kan gelecekte de bu sayı 189’a çıkacaktır. 2002 yılında 33 milyon olan yolcu sayısı ise 2010 yılında tüm Türkiye çapında 100 milyona yükselmiştir. Bu yal TAV’ın 10. yılı. 10 yıldaa 10 havaalanını işletme hedefimize ulaştık. Önümüzdeki 10 yıldaki hedefimiz ise hava trafiğimizi 40 milyon yolcudan 100 milyon yolcuya çıkarmaktır. TAV’ın faaliyet motoru havalimanlarıdır. Biz yeni ortaya akan bir pazar firmasının başarı öyküsünü yazdık. Gelişmekte olan ekonomilerden gelen firmalar yükseldi ve sektörün eski oyuncularını zorladı.” Sani Şener, ACI’nın dünyadaki havaalanlarının sesi olduğunu belirterek, ACI’nın 179 ülkeden 575 üyesiyle 5 milyardan fazla yolcuyu ve 77 milyon ucuşu düzenlediğini, ACI’nın endüstride diyalog için mükemmel bir platform görevi gördüğünü kaydetti.
Rutten: Endüstrinin yükselen yıldızı TAV
Devlet Hava Meydanlar İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Orhan Birdal da, dünyada hava trafiğinde düşüş yaşanırken Türkiye’nin uçak trafiğinde ve yolcu sayısında büyük bir artış sağlandığını belirterek, “Türkiye hava trafiği 2009 yılında hizmet verdiği 1 milyon 66 bin 553 trafik ile yüzde 5.4 artoş kaydetmiştir. 2010 yılı Ağustos sonu itibariyle artış oranı yüzde 15’tir” şeklinde konuştu.
ACI Avrupa Başkanı Ad Rutten da, TAV’ın havalimanı karbon akreditasyonunun ilk katılımcılarından biri olduğunu hatırlatarak, “TAV sadece Türkiye için değil, havalimanı endüstrisi için yükselen bir yıldız haline gelmektedir” dedi.
ACI Avrupa Genel Direktörü Olivier Jankovecise Airport Exchange’in uzmanlıkların paylaşıldığı, iş ilişkilerinin kurulduğu ve endüstrideki gelişmelerin tanıtıldığı bir platform olduğunu vurgulayarak, 2 gün boyunca 700’ün üzerinde delege ve birçok ülkeden gelen ziyaretçilerin, havalimanı yönetiminin temel unsurlar oluşturan konulara odaklanacağını belirtti. Avrupa’nın aksine Türkiye’de hava trafiğinin son iki yılda dinamik bir biçimde arena dikkat çeken Jankovec, “Avrupa’da toparlanma başlamakla birlikte 100 milyona yakın yolcu kaybettik. Üyelerimizden birçoğu trafik kaybederken, Türkiye havalimanları yükseldi ve tüm yıl içerisinde yolcu sayısında yüzde 8’in üzerinde bir artış kaydetti.”
Jankovec, TAV’ın Türkiye’nin ekonomik gelişmesine çok önemli bir katkıda bulunduğunu, Türkiye’nin Avrupa için Amerika’nın ardından en büyük ikinci hava ulaşım pazarı olduğunu belirtti.
Airport Exchange 2010
Etkinlik kapsamında sektör otoriteleri, “Havalimanı operasyonları”, “Havalimana gelişimi ve çevre”, “Ekonomi ve pazar düzenlemeleri”, “Güvenlik”, “Bilişimde kolaylaştırıcı çözümler ve kullanıcı hizmetleri” olarak beş ana konuda düzenlenecek konferanslara kalacak.
Dünya Gazetesi – 2010
Tariş Ayma, zeytinyağı dışında çay pazarlayacak
Arzu ALP-İZMİR
Geçtiğimiz ay “Ayma” markasıyla zeytin ve zeytinyağına pazarına giren Tariş Ayma, yine kendi markasıyla fason üretim yaptırarak çay işine girecek.
Geçen yıl Güneydoğu Birlik, Taskobirlik ve Fiskobirlik’in de ürünlerini pazarlamaya başladıklarını belirten Tariş Ayma İç ve Dış Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Ünü- var, önümüzdeki günlerde de Karadeniz’de Özçay kooperatifinin ürünlerini Ayma markasıyla pazara sunacaklarını bildirdi. Ünüvar, Tariş Ayma’nın genel kurulunda aldıkları kararla zeytin ve zeytinyağının dışında da ihtiyaç duyulan ürünlerde fason üretim yaptırmak amacıyla anasözleşmeye bir madde eklendiğini belirtti. Önümüz- deki günlerde tanım kredi kooperatiflerinin bakliyat ürünlerini de fason olarak ürettirmeyi hedeflediklerini anlatan Ünüvar, Kayısıbirlik’in de ürünlerine talip olduklarını bildirdi.
Türkiye genelinde çok büyük bayi ağına sahip olduklarını vurgulayan Ünüvar, ancak Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği’nin ürün vermemesi nedeniyle ürün grupları içerisinde sıkıntı doğduğunu dile getirdi. Ünüvar, bayilerden gelen aşını talep üzerine Ayma’nın çözüm bulması gerektiğini ve Ayma markasıyla zeytin ve zeytinyağının fason üretimine karar verdiklerini ifade etti.
Tariş Ayma açısından 2005 yılının çok önemli olduğunu, ilk kez bilançolarına kârın yansıdığını dile getiren Ünüvar, geçen yıl 750 bin YTL kâr ettiklerini, bu yıl ise 1 milyon YTL kâr etmeyi hedeflediklerini belirtti. Ünüver, başarılarını ekip çalışmasına borçlu olduklarını söyledi. Tariş Ayma’nın Tariş ürünlerini Türk tüketicisiyle buluşturmak amacıyla 1947 yılında kurulduğunu hatırlatan Ünü- var, şöyle konuştu: “Aydın ile Manisa illerinin ilk hecelerinden adını alan Ayma şirketi, bugün 55 bayii ve kooperatiflerimizin tanzim satış yerleri ile Türkiye’nin birçok yerinde ürünlerimizi tüketicilerimize sunuyoruz. Tariş birliklerimizin ürünleriyle birlikte Fiskobirlik’in fındık çeşitlerini; Güneydoğu Birlik’in antepfistığını, bulgurunu, mercimeğini, Taskobirlik’in de meyve suları ile şaraplarını pazarlıyoruz. Tariş’in ürünleri dahil, yaklaşık 500’e yakın ürünün müşterilerimize ulaşmasını sağlıyoruz.”
Tariş Ayma’nın ortaklık yapısı
* Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği yüzde 57.48
* Tariş Üzüm Birliği yüzde 19.99
* Tariş İncir Birliği yüzde 15
* Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği yüzde 7.50
Dünya Gazetesi – 2006
İzmir Ticaret Odası Başkanı: “Enflasyonun düştüğü tek ülke Türkiye”
İZMİR (THA)
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Büktaş, 1981 yılında Avrupa’da enflasyon oranının düştüğü tek ülkenin Türkiye olduğunu bildirdi. Resmi istatiki açıklamaların Mart 1980 ile Şubat 1981 arasındaki 12 ayda enflasyon hızının bu dönemden önceki bir yıllık devrede yüzde 133,2 iken yüzde 47,4’e indiğini gösterdiğini söyleyen Büktaş, OECD raporlarında bu gelişmeyi doğruladığını vurguladı.
Büktaş, vergi yasaları ve stok affına da değinerek “Geçtiğimiz hafta Milli Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen vergi tahsilatının hızlandırılması, beyan dışı kalmış servet unsurları ile vesikasız emtia beyanının sağlanmasını temin- edecektir. Stok affının kabul edilmesi de aynı bir sevindirici unsurdur.” dedi. Büktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütün bunların yanı sıra ülkemizde işçi isveren ilişkilerinin olumlu bir atmosferde, çalışma barışı prensipleri içinde devam edebilmesini sağlamak maksadıyla asgari ücrette günün koşullarına uygun bir artışın gerçekleştirilmesini, ülke ekonomisi açısından müspet sonuç vereceği cihetle işverenler olarak memnunlukla karşılayacağımızı da ifade etmek isteriz.”
Dünya Gazetesi – 1981
Türk mühendislerinin eseri: Yeni Ford Cargo
Ford Otosan, Cargo 2114, Cargo 2621 DS ve Cargo 2520 model araçlardan oluşan yeni Ford Cargo serisini dün Kartal Yedek Parça Dağıtım Merkezi’nde düzenlediği bir toplantıyla tanıttı.
Ford Otosan Genel Müdürü Ali İhsan İlkbahar, Yeni Ford Cargo’nun tasarımının Türk mühendisleri tarafından yapıldığını belirterek, yenileme çalışmalarında müşteri beklentilerinin göz önünde bulundurulduğunu ifade etti. Ford Otosan’ın 1997 yılını yüzde 31’lik bir pazar payı ile tamamladığını kaydeden İlkbahar, Türkiye’deki yerli otomotiv üreticilerinin yeterince desteklenmediğine dikkat çekerek “Ford Otosan, bütün bu şartlara rağmen, 15 civarında rakibe ilaveten, ithal menşeli 31 rakiple mücadele etmekte ve yalnız azami ölçüde yerli üretim prensibine sadık kalmakla yetinmemekte, Türkiye’de otomotiv dizaynında da öncü olmaya çalışmaktadır” şeklinde konuştu. İlkbahar, amaçlarının Ford Otosan’ı, üretim merkezinin dışında, dünyanın en güçlü dizayn merkezi haline getirmek olduğunu söyledi. Ford’un Türkiye’nin geleceğine güvendiğini söyleyen Pazarlama ve Satıştan Sorumlu yeni Genel Müdür Yardımcısı Jon Trautman da “1998’de 33 bin araç satarak, hafif ticari araçlar sektöründeki payımızı yüzde 24.4’e, kamyondaki payımızı da yüzde 30.7’e çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.
Türk tüketicisiyle buluşan yeni Ford Cargo’nun en önemli özellikleri arasında, daha fazla yük taşıma imkanı sunması bulunuyor. Turbo/Intercooling (ara soğutmalı) motoru ise araca güçlü bir çekiş ve yüksek tırmanma kapasitesi sağlıyor.
Dünya Gazetesi – 1998
Ülker, süt sektörüne girdi
Ülker Gıda, süt sektörüne giriyor. Adapazarı’nın Pamukova beldesinde yaklaşık 40 milyon dolarlık yatırımla süt ve süt ürünleri üretilecek tesisler kuran Ülker Gıda, “Ülker İçim Süt” markasıyla üreteceği ürünleri ocak ayının ikinci yarısında pisayasa sunacak.
Gıda sektöründe Türkiye’nin önde gelen şirketleri arasında yer alan Ülker Gıda, süt sektörüne de adım attı. 1997 yılında başladıkları süt ve süt ürünleri tesisini tamamladıklarını belirten Ülker Grubu’na bağlı Besler Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Haluk Yarar, “Ülker İçim Süt” markası altında çeşitli ürünlerin üretileceğini söyledi. Üretecekleri süt ürünlerinin Türkiye genelinde dağıtımını yapmak üzere bayilik teşkilatı kurduklarını da kaydeden Yarar, süt ürünleri ile birlikte pazarda daha güçlü duruma geleceklerini ifade etti. 1997 yılının değerlendirmesini de yapan Yarar, “Bizim Yağ” markasıyla üretilen yemeklik yağ satışlarında başarılı sonuç aldıklarını vurguladı.
Dünya Gazetesi – 1998