“AB daha büyük ve cesur olmalı, genişlemeyi destekliyorum"

HİLAL SARI

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Avrupa Birliği dönem başkanlığını yürüten Çekya’nın başkenti Prag’da şubat ayında Ukrayna işgali başladıktan sonra yaptığına benzer tarihi bir konuşma yaptı. Avrupa Birliği’nin bazı büyük ülkelerin hakimiyetindeki bir üyeler kulübü olmasını istemediğini vurgulayan Scholz, birliğin genişlemesini desteklediğini, ancak üye ülke sayısı arttıkça veto oyların işleyişi aksatmasını önlemek için ‘dış politika ve vergi politikalarında’ karar alırken, oy birliğin yerine oy çokluğunun esas alınması gerektiğini söyledi.

Konuşmasında Rusya’nın 19. yüzyılda birçok acıya neden olmuş Doğu-Batı sınırlarını yeniden getirmek istediğini vurgulayan Scholz, Almanya’nın böyle bir ayrımı istemediğini ancak ABD’nin Çin’e odaklandığı bu dönemde dünyanın en büyük ortak pazarının birlikte hareket ederek çok daha büyük bir güç olabileceğine vurgu yaptı ve “AB daha büyük ve daha cesur olmalı” dedi.

“Batı Balkan ülkeleri, Ukrayna, Moldova ve Gürcistan birliğe dahil olmalı”

Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle değişen güvenlik ortamında “AB’nin daha büyük ve daha cesur olması gerektiğini ve birliğin genişlemesini desteklediğini” vurgulayan Scholz, “Ülkesinin AB’nin genişlemesini desteklediğini, Balkanlar’ın batısındaki ülkeler, Ukrayna, Moldova ve hatta Gürcistan’ın da birliğe dahil olması gerektiğini belirtti”.

“Dış politika ve vergide ‘oy çokluğu’na geçelim”

Scholz, 30 veya 36 devletli bir Avrupa Birliğinde reform gerektiğine de dikkat çektiği konuşmasında, Almanya Başbakanı olarak birliğe tüm üyelerce birlikte konuşularak karar verilmesi üzerine bu konuda çok önemli bir öneri yaptığını açıkladı ve kararların bu genişlemeler sonrası artık oy birliğiyle alınmayabileceğine işaret etti. “Bu genişleyen birlikte üye ülkelerin arasında politik çıkarlar, iktisadi kuvvet ve sosyal güvenlik mekanizmaları konusunda ayrışmalar artacaktır” diye konuşan Scholz, oybirliği esas alınan mevcut sistemde her yeni ülkeyle veto riskinin arttığını bu nedenle de “Almanya için de sonuçları olmasına rağmen” dış politika ve vergi gibi konularda oy çokluğunun esas alınacağı bir sisteme kademeli olarak geçilmesi önerisinde bulunduğunu duyurdu.

“Oy çokluğu sistemi yaptırımlar ve insan haklarıyla başlasın”

Scholz konuşmasında oy çokluğu mekanizmasının “yaptırımlar ve insan hakları” gibi tek ses olarak konuşulmasının elzem olduğu konularda uygulamaya alınmaya başlayabileceğini söyledi.

Ayrıca Scholz Hırvatistan, Romanya ve Bulgaristan’ın Schengen bölgesine dahil olmak için tüm kıstasları karşıladığını da belirtti.

“NATO çerçevesinde konuşlandırılabilecek ortak hava savunma sistemi”

Scholz, 30-31 Ağustos tarihlerinde artan tehditlere karşı Avrupa’da yeni bir ortak hava savunma sistemi oluşturmayı da önerdi ve bu konuda Avrupa ülkeleriyle birlikte çalışmak istediklerine dikkat çekerek “Avrupa’da hava ve uzaydan gelen tehditlere karşı hava savunması açısından ciddi eksiklerimiz var” dedi. Scholz’ün açıklamalarına göre birliğin en büyük ekonomisi gelecek yıllarda hava savunmasına çok önemli yatırımlar yapacak ve NATO çerçevesinde konuşlandırılabilir bu sistemler Avrupalı komşuların katılımına açık olacak şekilde geliştirilecek.”

ALMANYA ENERJİ DÖNÜŞÜMÜNDE BİRLİĞE ÖRNEK OLUYOR

2023 vadeli elektrik fiyatları pazartesi günü tarihinde ilk kez 1.000 Euro/MWh düzeyini aşan Almanya, alternatif enerji kaynaklarına dönüşümde önemli adımlar atarak birliğin yeşil dönüşümüne bu anlamda öncülük de ediyor. Artan enerji fiyatları sadece Almanya için değil birçok Avrupa ekonomisi için enflasyonu rekorlara taşıyarak siyasetçileri hızlı bir şekilde çare bulmaları gereken bir geçim krizi dalgasıyla başbaşa bırakmış durumda. Scholz konuşmasında birliğin enerji darboğazından çıkabilmek için yeşil dönüşümünün de kritik bir yol oynayacağını ve Almanya’nın attığı adımların birliğe de örnek olacağını belirtti. Ayrıca Scholz, yeni inşa edilen LNG terminallerinin konuşmayı da gerçekleştirdiği Çekya gibi daha küçük üyelerin enerji güvenliği için de kullanılacağının sinyalini verdi.

Kanada’dan hidrojen ithal etmeye başlamak istiyor

Rusya’nın enerji ihracatını Ukrayna savaşı nedeniyle uygulanan yaptırımlar karşısında siyasi bir misilleme olarak kullanması, birliğin alternatif yakıtlara geçişini de hızlandırıyor. Geçtiğimiz hafta Scholz’un Kanada ziyareti sırasında iki ülke arasında yeşil hidrojen yatırımına ve tedarikine yönelik iş birliği anlaşması imzalandı. Scholz’ün Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck ile birlikte gerçekleştirdiği Kanada ziyareti sırasında yeşil hidrojende işbirliğine yönelik Niyet Beyanı imzaladı. Anlaşma, Kanada’dan Almanya’ya yeşil hidrojen ihracatının 2025’te başlamasını öngörürken, yeşil hidrojenin kullanımına ilişkin daha fazla araştırma için de iş birliği yapılması, limanlarda gerekli altyapının inşası ve Alman hükümetinin hidrojen ithalatçılarını desteklemesi de anlaşma şartları arasında yer aldı. Scholz, Almanya’nın 2045’e kadar karbon nötr olma hedefi yolunda Kanada’yı ülkesi için önemli bir yeşil enerji tedarikçisi olarak gördüğünü belirterek, önümüzdeki dönemde hidrojen talebinin önemli ölçüde artacağını aktardı.

VW ve Mercedes-Benz, Kanada’dan batarya hammaddesi alacak

Ayrıca Volkswagen ve Mercedes-Benz bu ziyaret sırasında Kanada hükümetiyle ayrı bir anlaşma imzaladı. İki otomotiv devi elektrikli araç bataryalarının üretiminde kullanılan ham maddelere erişim için imzalanan bu anlaşma kapsamında Kanada’dan kobalt, grafit, nikel ve lityum tedarik etmeye başlayacak.

Öte yandan, Alman otomobil üreticileri Volkswagen ve Mercedes-Benz de elektrikli araçları için batarya üretimine yönelik ham maddelere erişim için Kanada hükümeti ile bir anlaşma imzaladı.
kutu:

AB elektrik piyasasına acil durum müdahalesine hazırlanıyor

Ayrıca elektrik piyasasındaki sorunların derinleşmesi nedeniyle AB acil durum müdahalesine de hazırlanıyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa elektrik piyasasına yönelik acil durum müdahalesine hazırlandıklarını bildirdi.

Kaynak URL