Assange'ın ABD ile yaptığı anlaşma, gazetecilik için kötü emsal tartışmalarına neden oldu

New York

WikiLeaks internet sitesinin kurucusu Julian Assange‘ın, ABD ile “casusluk suçunu kabul etmesi” karşılığında vardığı anlaşma sonucu 5 yıldır tutuklu bulunduğu İngiltere’den Avustralya’ya gitmesine izin verilmesi, ABD’de değişik tepkilere neden olurken, bunun gazetecilik için ise kötü bir emsal olacağına dikkat çekildi.

Assange’ın salınmasına, ABD‘de genelde olumlu yaklaşılırken, anlaşmada “suçlu olduğunu kabul etmesi” ise araştırmacı gazeteciliğin geleceği için endişelere neden oldu.

Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) Konuşma, Gizlilik ve Teknoloji Projesi Direktörü Ben Wizner, yazılı açıklamasında, “Assange’ın yargılanmak ve daha fazla cezayla karşı karşıya kalmak üzere Virginia’ya değil de Avustralya’ya uçacağı için minnettarız.” ifadesini kullandı.

Wizner, Assange’ın anlaşma ile “suçunu kabul etmek” zorunda kalmasına da eleştiride bulunarak, “Eğer bu emsal, federal mahkemece onaylanırsa, tüm araştırmacı gazeteciler artık daha büyük hukuki tehlikeyle karşı karşıya kalacak. Ulusal güvenlik gazetecilerinin hayati önem taşıyan çalışmaları, bugün düne göre çok daha zor olacak.” görüşünü paylaştı.

“Zararlı bir hukuki emsal oluşturdu”

New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) CEO’su Jodie Ginsberg, Assange için “Tutukluluğunun sona ermesini memnuniyetle karşılasak da ABD’nin, Assange’ı soruşturması, gazetecilerin ihbarcılardan gizli materyal almaları halinde Casusluk Yasası uyarınca yargılanmalarının önünü açarak zararlı bir hukuki emsal oluşturdu. Bu asla böyle olmamalıydı.” değerlendirmesinde bulundu.

Savaş karşıtı sivil toplum örgütü CodePink tarafından yapılan yazılı açıklamada, Assange’ın serbest bırakılması memnuniyetle karşılanarak, şunlar kaydedildi:

“Julian Assange’ın eleştirel gazeteciliği olmasaydı, dünya, ABD ve müttefikleri tarafından işlenen savaş suçları hakkında çok daha az şey bilecekti. Bizim gibi pek çok savaş karşıtı örgütün, canavarın karnındaki savaş makinesiyle savaşmak için ihtiyacımız olan kanıtlara sahip olmasının nedeni odur.”

Cumhuriyetçi kesimden farklı tepkiler

ABD’deki siyasi çevrelerden Eski Başkan Yardımcısı Mike Pence, Assange’ın serbest bırakılmasına sosyal medya hesabından en sert tepki gösteren isimlerin başında geldi.

Pence, “Julian Assange, savaş zamanında askerlerimizin hayatını tehlikeye attı ve hukuken sonuna kadar yargılanması gerekirdi. Biden yönetiminin, Assange’la yaptığı savunma anlaşması adalete aykırıdır.” ifadesini kullandı.

Assange’ın serbest bırakılmasının silahlı kuvvetler mensupları ile ailelerinin hizmet ve fedakarlıklarına saygısızlık olduğunu savunan Pence, ABD ordusunu ve ulusal güvenliğini tehlikeye atan biri ile hiçbir anlaşma yapılmaması gerektiğini belirtti.

Pence’in kendi partisinden Kongre üyeleri ise Assange için farklı tepki gösterdi. Kentucky Temsilciler Meclisi Üyesi Thomas Massie, X hesabından, “Salınması harika bir haber ama zaten hapiste bu kadar çok zaman geçirmiş olması gülünç bir durum. Obama, Trump ve Biden, bu kovuşturmayı asla takip etmemeliydi.” yorumunda bulundu.

Kongrenin Georgia eyaleti Cumhuriyetçi Üyesi Marjorie Taylor Greene, X hesabından, “Julian Assange, gazetecilik suçundan yıllardır tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılacak. Julian’ı özgür bıraktığı için Tanrı’ya şükürler olsun.” paylaşımı yaptı.

Kasımda yapılacak başkanlık seçimlerine bağımsız aday olarak katılan Robert F. Kennedy Jr, X hesabından, Assange’ın serbest kalmasıyla ilgili “Çok sevindim. O, bir neslin kahramanıdır.” ifadesini kullandı.

Kennedy, diğer yandan Assange’ın “komplo kurma suçunu kabul etmek zorunda kalmasını” kötü bir haber olarak niteleyerek, “Bu, ABD güvenlik devletinin gazeteciliği suç saymayı ve yetki alanını küresel olarak vatandaş olmayanları da kapsayacak şekilde genişletmeyi başardığı anlamına geliyor.” düşüncesini dile getirdi.

ABD’nin bu anlaşma ile korkunç bir emsal oluşturarak basın özgürlüğüne büyük bir darbe indirdiğini belirten Kennedy, “ABD hükümeti, Amerikan kamuoyuna ifade özgürlüğünün önemi konusunda bir yurttaşlık dersi olarak Washington’da Assange için bir anıt inşa etmeli.” önerisinde bulundu.

Eski Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper da CNN’e, Assange’ın “bir nevi cezasını çektiğini” belirterek, ABD ile yaptığı anlaşma için “oldukça iyi” ifadesine yer verdi.

Clapper, Assange’ın cezasını çektiğine inansa da insanların gizli bilgilerin ifşa edilmesinin “tamam” olduğunu düşünmemesi gerektiğini kaydetti.

Assange’ın dava süreci

Julian Assange’ın kurduğu WikiLeaks, 28 Ekim 2010’da ABD’nin Irak ve Afganistan’da işlediği suçları da delillendiren 251 bin gizli belgeyi yayımlamıştı.

Assange, Haziran 2012’de sığındığı Ekvador’un Londra Büyükelçiliğinden 11 Nisan 2019’da çıkarılarak gözaltına alınmış ve “kefaletle serbest bırakılma şartlarını ihlal etmekten” tutuklanarak Londra’daki Belmarsh Hapishanesi’ne konulmuştu.

ABD, İngiltere’den Assange’ın iadesini talep etmiş, İngiltere Yüksek Mahkemesi, ABD’den, Assange’ın ölüm cezasına çarptırılmayacağı ve adil şekilde yargılanacağı gibi güvenceler istemişti.

Dün gece yapılan açıklamada, Julian Assange’ın, ABD ile varılan “casusluk yasasını ihlal ettiği” suçlamasını kabul etme anlaşması sonucu, ülkesi Avustralya’ya gitmek üzere, 5 yıldır tutuklu bulunduğu İngiltere’den ayrılmasına izin verileceği belirtilmişti.

Assange, anlaşma kapsamında Büyük Okyanus’un Asya kıyılarına yakın ABD toprağı Kuzey Mariana Adaları Bölge Mahkemesi’nde yarın yapılacak duruşmada, 62 ay hapis cezasına çarptırılacak ve akabinde İngiltere’de cezaevinde kaldığı süre göz önünde bulundurularak Avustralya’ya gitmesine izin verilecek.

Kaynak URL