Yunus Emre Enstitüsü, 196 ülkede 15 milyon kişiye Türkçe öğretiyor

Hüseyin GÖKÇE / ANKARA

Yunus Emre’nin ‘ bağ kurmak’ felsefesiyle Türk dilini ve kültürünü tanıtma amacıyla yola çıkan Yunus Emre Enstitüsü, bugün 196 ülkede doğrudan veya dolaylı faaliyet gösteriyor. TBMM’de 2009 yılında iktidar ve muhalefetin oy birliğiyle geçirdiği kanunla kurulan vakıf statüsüne sahip Yunus Emre Enstitüsü, temel olarak Türk dilini, kültürünü, edebiyatını ve sanatını dünyaya tanıtmayı amaçlıyor. Birçok kıtada halen 66 kültür merkezi aracılığıyla doğrudan çalışma yapan Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. Yılında kültür merkezi sayısını 100’e çıkaracak.

DÜNYA’nın sorularını cevaplandıran Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof.Dr. Şeref Ateş, doğrudan ve online olmak üzere Türkçe öğrenimine yönelik büyük talep olduğunu söyledi. Ateş, “Yunus Emre de varoluşsal bir sebep sunarak, ‘bizim gelişimiz dava için değil, bizim işimiz sevgi için’ demiştir. Yani biz insanlar arası bağ kurarız, varlık sebebimiz de budur” dedi.

Türkçe öğrenmezse bile Türkçe ile bağ kuran insan sayısını artırmak için bugüne kadar 66 tane kültür merkezi açıldığı bilgisini veren Ateş, bu sayının Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş yıldönümünde 100 kültür merkezine ulaşacaklarını kaydetti.

“Üniversitelerimizin irtibat ofisi gibi çalışıyoruz”

Yurt dışında Türk üniversitelerinin irtibat ofisi gibi çalıştıklarını da vurgulayan Şeref Ateş, Türk marka algısının oluşmasına da katkı sağladıklarını ifade etti.

Şu anda 196 ülkeden insanların Yunus Emre Enstitüsü vasıtasıyla Türkçe öğrendiğini anlatan Ateş, merkezlerin bulunduğu ülkelerin dışından da ciddi talepler geldiğini, uzaktan erişim, video ve yüz yüze olmak üzere toplamda 15 milyon kişinin bir şekilde Türkçe öğrenmek için irtibata geçtiğini söyledi.

Sadece geçen yıl internet üzerinden 500 bin kişiye ücretsiz platformdan Türkçe öğrendiğini belirten Ateş, aralarında Macaristan ve Tunus’un da bulunduğu 7 ülkede ise okullarda seçmeli ders olarak okutulması için anlaşmalar imzaladıklarını kaydetti.

İhtiyaca göre, iş Türkçesi, akademik Türkçe, seyahat Türkçesi gibi eğitimler verebildiklerine değinen Şeref Ateş, hedef kitlenin talebine bağlı olarak “72 saatte Türkçe” gibi programlarının da bulunduğunu ifade etti.

“Sertifika kuruluşu haline geldik”

Yunus Emre Enstitüsü aracılığıyla, diğer uluslararası dillerde olduğu gibi sertifika verildiğini dile getiren Ateş, bunun Türkiye’de hazırlık sınıfını okumamak için şart olduğunu söyledi. Suriye’de güvenli bölgede de 3 tane merkez aracılığıyla faaliyet yürüttüklerinin altını çizen Ateş, asker ve sağlıkçılara hızlandırılmış Türkçe eğitimi verdiklerini belirtti.

Ukrayna – Rusya savaşından sonra Türkiye’ye göç eden çok sayıda Ukraynalı ve Rus bulunduğuna değinen Şeref Ateş, bu kategoride ise 5 bin kişiye Türkçe öğretildiği bilgisini verdi.

“Amacımız yılda bir Türk haftası veya folklor gösterisi yapmak değil”

Sivil bir yapıya sahip olduklarının altını çizen Şeref Ateş, daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı tanıtım faaliyetlerinin artık tamamen Yunus Emre Enstitüsü üzerinden yapıldığını kaydetti. Temel amaçlarının; yılda bir defa büyük etkinlik yapıp, folklor gösterisiyle Türkiye’ye hayran bırakmak olmadığına dikkat çeken Ateş, “Bizim oralarda sabit bir enstitümüz var yıl boyunca 7/24 açık ve insanlar her daim gelip çay kahve içiyorlar ve Türkiye ile bağ kuruyorlar” diye konuştu.

Kaynak URL