AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, İklim Kanunu yasa teklifine ilişkin düzenlenen basın toplantısına katılarak gazetecilerin soruları yanıtladı ve bazı açıklamalarda bulundu.
Emekliye bayram ikramiyesine ilişkin soruyu yanıtlayan Güler, gündemlerinde henüz öyle bir çalışma olmadığını ifade etti.
TÜSİAD tartışması
Güler, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Ömer Arif Aras hakkında soruşturma açılmasına yönelik soruya da cevap verdi.
Abdullah Güler, Türkiye’de herkesin işine odaklanmak yerine had bildirmeyi seçtiğini kaydetti:
“Şimdi arkadaşlar Türkiye’de maalesef herkes kendi esas işine odaklanmak yerine sağa sola akıl vermeyi veya had bildirmeyi bir yöntem olarak ifade hürriyeti gibi düşünce hürriyeti gibi söylemeye çalışıyor.
Olabilir yani ifade hürriyeti, düşünce hürriyeti kapsamında olabilir. Peki bu TÜSİAD’taki arkadaşlar hukukçuları var, danışmanları var. Türkiye’nin de geçen dönem gri listeden bu etkin mücadelesiyle beraber çıkmasına da sebebiyet verdi. Gri listeden çıktık.
Bu etkin mücadelemizden dolayı peki neden bir açıklama yapmıyorlar bu konuda? Mevzuat açısından kanunun örgütlü suçlarla mücadele terörün finansmanıyla mücadele ve buraya ceza soruşturmasıyla beraber mahkemelerce kayyum atanması halinde TMSF olmasını neden kendi alanını çok doğrudan ilgilendirdiği halde TÜSİAD niye açıklama yapmaz arkadaşlar?
Sonra şöyle açıklama yapıyor. Efendim suçlu mudur, suçsuz mudur bilmiyoruz. Ceza muhatabı usulü kamu gereğince soruşturmalar gizlidir. Ben de bilmiyorum. Bak şu anda onlar hakkında bir soruşturma bilmiyorum içeriğini.”
“İklim değişikliği kapsamlı bir kriz”
Güler, iklim krizinin artan ve ağırlaşan etkileriyle her geçen gün daha da yüzleşildiğini ifade ederek, iklim krizinin etkilerinden şöyle bahsetti:
“Maalesef dünyamız iklim krizinin artan ve ağırlaşan etkileriyle her geçen gün daha da yüzleşiyor ve iklim değişikliğinin sebep olduğu aşırı hava olayları, kuraklık ve sel gibi tehditler artık uzak bir geleceğin senaryoları değil bugünün gerçekleri olarak önümüzde duruyor. Dolayısıyla gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak hepimizin ortak sorumluluğudur ve beklentisidir.
İklim değişikliği yalnızca çevresel bir sorun değil aynı zamanda ekonomiden sosyal düzene küresel istikrardan insan güvenliğine kadar pek çok alanda etkisini hissettiren kapsamlı bir krizidir.”
2053 yılında net sıfır emisyon hedefi
Güler, İklim Kanunu Teklifiyle daha yaşanabilir bir dünya hedeflediklerinin altını çizerek, iklim adaleti ve sürdürülebilirlik konularına da değindi:
“Bu teklifle daha az enerjiyle daha verimli üretim sağlayarak yaşanılabilir bir dünya hedeflenmekte. Bu doğrultuda 2053 yılında net sıfır emisyon hedefi ve yeşil büyüme vizyonu temel olarak önümüze hedefi olarak kapsam olarak alınmaktadır.
Teklifimizde iklim değişikliğiyle mücadelede esas alınan istihdam süreçlerinin en adil şekilde yönetilmesini ifade eden adil geçiş mücadeledeki eşitsizliği ortadan kaldırmaya başlayan iklim adaleti, sürdürülebilirlik, şeffaflık gibi temel ilkelerde ayrıca kanun teklifimizde yer alınmaktadır. Diğer bir maddemizde sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerine ilişkin izlemeler, başkanlığın yetkileri, projelerin yapılması, iş birliği ve veri paylaşımına ilişkin esaslar ayrıca düzenlenmektedir.”
HÜDA PAR’ın Kürt sorunu çalıştayı
Hür Dava Partisi’nin (HÜDA PAR) Kürt sorununun çözümüne ilişkin çalıştay yaptığı şeklinde soruya ise AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, şöyle yanıt verdi:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti anayasal bir hukuk devletidir. Terör ve şiddet hiçbir kavram adı altında meşrulaştırılamaz. Özgürlük ifade hürriyeti temel insan hak ve özgürlükleri gibi barış gibi kavramlarla arkadaşlar siz dünyanın hiçbir medeni ülkesinde terörü, şiddeti kamufle edemezsiniz.
Meşrulaştıramazsınız. Ama ben çok detaylı bilmiyorum. Çalıştay mıdır? Başka bir program mıdır? Orada ifade edilen hususlar nedir? Bazı basın mensuplarımız da maalesef bazı kavramları önünü arkasını çerçevesini bilmeden veya yazmadan tamamını ifade etmeden sadece bazı kavramları öne çıkartmak suretiyle yorum istiyorlar.”
(İHA)