Berlin
Ülkede 2022’de 674 bin iş günü kaybı kayıtlara geçerken, bu rakam geçen yıl yaklaşık 1 milyon kişinin katıldığı grevler sonucunda, 1,5 milyon iş günü kaybına yükseldi.
En son 2015’te grevler nedeniyle iş gücü kaybında rekor görülmüştü.
Geçen yıl 10 binden fazla iş bırakma eyleminin eşlik ettiği 312 endüstriyel anlaşmazlık kayıtlara geçerken, bu 2006’dan beri tutulan endüstriyel anlaşmazlık sayısında en yüksek rakam oldu.
Söz konusu anlaşmazlıklara yüksek enflasyon ve buna bağlı olarak satın alma gücü sebep olurken, 2024’ün de “yoğun endüstriyel eylemlerin yaşanacağı yıl” olması bekleniyor.
2024’ün başında Alman Demir Yolları’nda (Deutsche Bahn) tren makinistlerinin grevleri, çiftçilerin protestoları, Lufthansa yer personeli ile havalimanları güvenlik personeli grevleri, Almanya’nın kalıcı bir grevde olduğu izlenimini oluşturmuştu.
Buna rağmen, WSI’ye göre 2013-2022 yılları arasında uluslararası karşılaştırmalarda Almanya 8. olarak alt orta sıralarda yer aldı.
2013-2022 yılları arasında ortalama 103 günle Belçika, 1000 çalışan başına endüstriyel eylem nedeniyle en fazla gün kaybının yaşandığı ülke olurken, bu ülkeyi sırasıyla 92 ve 90 gün ile Fransa ve Finlandiya takip etti. Almanya’da ise bu rakam 18 gün olarak kayıtlara geçti.
WSI, Almanya’da geçen yıl “olağanüstü yüksek enflasyon ve bunun sonucunda ortaya çıkan reel ücret kayıplarının” endüstriyel anlaşmazlıkları artırdığını belirterek, ülkede demografik gelişmelerin birçok alanda çalışanların konumunu güçlendirdiği değerlendirmesini yaptı.
