Cenevre

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı ve İklim Değişikliği Baş Müzakerecisi Fatma Varank, Birleşmiş Milletler (BM) Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) Üye Devletleri 71. Oturumu’nun üst düzey katılımlı toplantısında konuşma yaptı.

UNECE’nin 71. Oturumu’nun sürdürülebilir bir gelecek için iklim eylemi ve dayanıklı altyapı temasını merkeze alan toplantıya ev sahipliği için teşekkür eden Varank, “İklim değişikliği, çağımızın en büyük küresel sorunlarından biri. Paris Anlaşması ile belirlenen 1,5 santigrat derece hedefi artık geride kalmak üzere. Bugün ulaşılan 1,6 santigrat derece seviyesi, bizlere zamanın ne kadar kritik olduğunu gösteriyor.” dedi.

Varank, ülkelerin iklime dirençli altyapılar inşa etmesi ve uyum çalışmalarının hızlandırılmasının büyük önem taşıdığının altını çizerek “Türkiye olarak, yalnızca iklim krizi ile değil, deprem afetiyle de mücadele ediyoruz. 2023 yılında yaşadığımız büyük depremlerin ardından, 11 ilimizi deprem ve iklim dirençli olarak inşa ediyoruz. 2053 Net Sıfır Emisyon hedefimiz doğrultusunda, enerji verimli binalar, yeşil altyapı yatırımları ve sürdürülebilir ulaşım çözümleri Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejimizin en önemli bileşenleridir.” ifadelerini kullandı.

2053’te yenilenebilir enerjinin birincil enerjideki payının yüzde 50’ye ve nükleer enerjinin payını ise yüzde 29,3’e çıkarmayı planladıklarının altını çizen Fatma Varank, böylece Türkiye’nin enerji arzının yüzde 80’e yakınını karbonsuzlaştıracaklarını söyledi.

Varank, “Uzun vadede bina sektörü emisyonlarının sıfıra yaklaştırılması, kümülatif olarak 2 milyar ton karbondioksit eş değeri emisyondan kaçınılmasını hedeflemekteyiz. Ulaştırma sektörü, emisyonların azaltılması ve iklime dirençli altyapının güçlendirilmesinde kilit rol oynamaktadır. Demir yollarının elektrifikasyonunun tamamlanması, 7 bin kilometre yüksek hızlı tren ve hızlı tren hattı inşa edilmesi ile demiryollarının lojistikteki payının yüzde 5’ten yüzde 22’ye çıkarılması ulaştırmada atacağımız önemli adımlar olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin, Azerbaycan tarafından sunulan ve demir yolu yatırımlarında iklime elverişli altyapıya katkı veren Orta Koridor konulu ortak açıklamayı destekleyen Varank, geçmişteki eş güdüm çalışmalarını hatırlatan görüşlerin de sekretarya ile paylaşıldığını kaydetti.

“Akdeniz’in dirençli hale gelmesi de ülkemizin öncelikli konularından biridir”

Varank, “Sıfır Atık prensibi doğrultusunda, atıkların düzenli depolama sahalarına gönderilmesine son verilmesi ve geri kazanım oranının, 2026 yılında uygulamaya başlanacak olan içecek ambalajlarının depozitolu hale getirilmesi ile yüzde 70’e çıkarılması metan emisyonlarımızın azaltılmasına önemli katkı sunacaktır. Afet riskini azaltmaya yönelik yatırımlar ve erken uyarı ve tahmin sistemleri gibi yenilikçi teknolojileri uluslararası standartlara uygun şekilde geliştirmek üzere çalışmalarımız devam ediyor. Hedeflerimizi ilgili kurum ve kurumlarımızla birlikte iklim portal adı verdiğimiz bir sistemle, göstergeler bazında izleyeceğiz.” diye konuştu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurul gündeminde yer alan İklim Kanunu’nun bütün söz konusu çalışmaların hukuki temelini teşkil edeceğini hem kurumlara hem yerel yönetimlere sorumluluk ve görevler yükleyeceğini söyleyen Varank, karbon emisyonlarının ülkenin dört bir yanından takip edileceğine işaret etti.

Varank, “Akdeniz’in dirençli hale gelmesi de ülkemizin öncelikli konularından biridir. Barselona Sözleşmesi altında İklim Değişikliği Bölgesel Aktivite Merkezi’ni 2026 yılında aktif hale getireceğiz ve bu bölgede iklim değişikliği ile ilgili ilk merkez olacaktır.” dedi.

Türkiye’nin gelecek yıl BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 31. Taraflar Konferansı’na ev sahipliği adaylığının devam ettiğini de hatırlatan Varank, bu konuda UNECE üyelerinden destek çağrısında bulundu.

UNECE Üye Devletleri 71. Oturumu’na, Türkiye’nin BM Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Burak Akçapar da katıldı.

Kaynak URL