Hamide HANGÜL

Olası bir dolarizasyonu ön­lemek ve TL’yi güçlendir­mek için atılan adımlar finansman cephesine de yansıdı. Merkez Bankası’nın faiz indiri­mini 12 ayın andından sonlandı­rarak, politika faizini 18 Nisan’da yüzde 42,50’den yüzde 46’ya yük­seltmesiyle birlikte bankalar da kredi ve mevduat faizlerinde ar­tışa gitti. Bu hafta başından itiba­ren mevduatta 2-3 puan, bireysel tüketici kredilerinde 2-3 puan, ticaride ise 3-4 puanlık artışlar geldi.

Bankadan bankaya marj­lar, hacim ve piyasa koşullarına göre değişmekle birlikte, 32 gün vadede TL mevduat faiz oranları, “hoş geldin” faiziyle birlikte yüz­de 45-47’lerden yüzde 50-52’le­re yükseldi. Söz konusu oranla 100 bin TL vadeli mevduatta 32 günlük vade sonunda ödenen fa­iz, vergi kesintisiyle birlikte 3 bin 700 lira olarak hesaplandı. Kredi tarafında ise ticari kredilerin 4-5 puanlık artış gösterdiği öğrenil­di. Böylelikle 24 ay vadeli 500 bin TL’lik ticari kredide aylık oranlar 4,25-6,50 bandına gelirken, yıllık maliyeti de yüzde 60’ları aşmaya başladı. Merkez Bankası, geçen yıl mart ayında politika faizini yüzde 45’den yüzde 50’ye çıkarmıştı.

İhtiyaçtan ticariye tüm kalemlere yansıdı

Faiz artışı ticariden taşıta kadar tüm kredi kalemlerinde etkisini gösterdi. Buna göre, ihtiyaç kre­disi faiz oranlarında 2-3 puan ar­tışa gidilirken, söz konusu oranlar kredilere aylık 0,2-0,62 puan ara­lığında artış olarak yansıdı. Ban­kadan bankaya, sigorta ve kredi­li mevduat hesabına (KMH) göre değişmekle birlikte ihtiyaç kredi­sinde faiz oranları yüzde 3,50 ile yüzde 5,80 bandı aralığında değiş­ti. Bazı bankalarda ise aylık oran­ların yüzde 6,50’lere yaklaştığı be­lirlendi. Konut kredilerinde aylık oranlar 2,95-3,99, taşıtta ise yüz­de 3,29 – 4,49 aralığına geldi.

Gözler hazirandaki PPK toplantısında

Bankacılık çevrelerinden edi­nilen bilgilere göre, Merkez Ban­kası’nın 18 Nisan’daki son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı­sında 350 baz puanlık artışa git­mesiyle birlikte bankalarda bu artışı kredi ve mevduat kalemle­rine yansıtmaya başladı. Faiz ar­tışlarıyla, döviz ve altına olan ta­lebi azaltarak tasarrufların TL mevduata yönlendirilmesinin amaçlandığını, ayrıca bankaların bu dönemde mevduat faizlerini 2-4 puan artırarak yatırımcıları TL’de tutmayı hedeflediği belirti­liyor. Bir sonraki PPK toplantısı­nın haziran ayında yapılacağına işaret eden bankacılar, “Mayıs ayında faiz toplantısı yok, do­layısıyla tüm dikkatler haziran ayında yapılacak toplantıda ola­cak” yorumunu yaptı.

“Gıda enflasyonu faiz kararında belirleyici olur”

Diğer taraftan tarım ürünle­rinde yaşanan don olayının gıda enflasyonu üzerinde belirleyici olacağına işaret eden bankacılık kaynakları, “Faiz düşüş döngü­süne girilir mi diye soruyorsa­nız, burada enflasyon kritik öne­me sahip. Çünkü bir don olayı yaşandı ve bu tarımsal ürünler üzerinde etkili oldu. O nedenle faiz kararını değerlendirirken, gıda enflasyonunun etkileri de dikkate alınacaktır” yorumunu yaptı.

Faiz indirim döngüsü sona erdi

Enflasyonla birlikte faiz in­dirimine geçen Merkez Banka­sı, geçen yıl mart ayında yüzde 50 olan politika faizini 27 Ara­lık 2024’te yüzde 47,50’ye düşür­müştü. Merkez Bankası Para Po­litikası Kurulu, söz konusu oranı en son bu yıl mart ayında yüzde 42,50’ye çekmiş, ancak 18 Nisan 2025’de faiz indirim döngüsü­nü 350 baz puanlık artışla yüzde 46’ya çıkartarak sonlandırmıştı.

Rekolte kaybı endişesi fiyatları yükseltiyor

Bu yılın ilk çeyreğinde yaşanan zira don olayı, gıda fiyatları üzerinde etkisini gösterdi. Özellikle ağaçların çiçeklendiği mart ve nisan aylarında etkili olan don nedeniyle Akdeniz ve Ege bölgelerinde meyve-sebze üretiminde rekolte kaybından endişe ediliyor. 34 ilde 16 farklı tarım ürün etkilenirken, çekirdekli ürünlerde beklenen rekolte kaybı dolayısıyla fiyatlar şimdiden yüzde 50’lere kadar yükselmeye başladığı belirlendi. Üretim kayıpları ve artan maliyetlerle fiyat artışlarının enflasyon üzerinde etkili olması bekleniyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, mart ayında tüketici enflasyonu yıllık yüzde 38,10 olurken, gıda ve alkolsüz içeceklerde yıllık yüzde 37,12 artış göstermişti.

Kurumsal kredi kartı harcamalarına limit geldi

DÜNYA’ya konuşan bankacılık kaynakları, ayrıca ticari tarafta da şirketlerin kredi kartı harcamalarına limit getirdiğini belirterek, “Günlük, haftalık ya da aylık limitiler söz konusu, günlük 50 bine kadar düşen limitler var, daha öne bu kadar düşmemişti” yorumunu yaptı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, tüketici kredileri 2.2 trilyon TL olurken, ticari ve diğer kredilerin büyüklüğü 13,8 trilyon TL’ye dayandı. Taksitli ticari krediler 2,55 trilyon TL’ye yükselirken, kurumsal kredi kartlarının büyüklüğü 600 milyar TL’ye ulaştı.

Kaynak URL