TÜİK’in 2024 yılı son çeyrek ve yıl geneline ilişkin büyüme verileri kamuoyuyla paylaşılırken, Ekonomist Prof. Dr. Hakan Kara resmi X hesabı üzerinden dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Kara, özellikle sanayi sektöründeki durgunluğa işaret ederek ekonominin yanlış yerden yavaşladığını vurguladı.
“Zayıflayalım derken yağ değil kas yaktık”
Sanayi sektöründeki zayıf büyümeye değinen Prof. Dr. Kara, “2024 yılının genelinde ekonomi yavaşladı fakat doğru yerden yavaşlamadı. Zayıflayalım derken yağ değil kas yaktık” yorumunda bulundu.
Türkiye’nin büyüme modelinin sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri oluşurken, ekonomistler sanayideki durgunluğun ilerleyen dönemde istihdam ve ihracat üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekiyor.
Kişi başına milli gelirde artış: “Değerli TL sağ olsun”
Kara, kişi başına düşen milli gelirin dolar bazında artmasına ilişkin de değerlendirmede bulundu.
Kara, “Türkiye son yıllarda dolar bazında kişi başı milli gelirde gelişmekte olan ülkelere ciddi fark atarak yüksek gelirli ülkeler sınıfına girdi. Değerli TL sağ olsun, vatana millete hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.
Türkiye ekonomisinin 2024 performansı
Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre, 2024 yılında Türkiye ekonomisi zincirlenmiş hacim endeksine göre yüzde 3,2 büyüdü. Cari fiyatlarla GSYH ise yüzde 63,5 artışla 43 trilyon 410 milyar 514 milyon TL olarak gerçekleşti.
Kişi başına GSYH, cari fiyatlarla 507 bin 615 TL, dolar bazında ise 15 bin 463 olarak hesaplandı.
Sektörel bazda incelendiğinde ise en dikkat çekici büyüme inşaat sektöründe yaşandı. 2024 yılında inşaat sektörü yüzde 9,3 büyürken, sanayi sektörü yalnızca yüzde 0,5 oranında büyüme gösterdi. Diğer sektörlerdeki büyüme oranları ise şu şekilde oldu:
* Ürün üzerindeki vergiler eksi sübvansiyonlar: yüzde 7,7
* Finans ve sigorta faaliyetleri: yüzde 4,9
* Tarım: yüzde 3,9
* Bilgi ve iletişim faaliyetleri: yüzde 3,4
* Hizmetler: yüzde 3,1
* Gayrimenkul faaliyetleri: yüzde 2,4
* Kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri: yüzde 1,8
* Mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri: yüzde 1,4
* Diğer hizmet faaliyetleri: yüzde 1,2
Sanayi sektöründeki durgunluk ekonomistlerin gündeminde
Sanayi sektöründeki yalnızca yüzde 0,5’lik büyüme, ekonomistler tarafından yakından takip ediliyor. Üretim ve ihracat odaklı büyüme modeli yerine inşaat sektörünün lokomotif hale gelmesi, uzun vadede dengeli bir ekonomik büyüme açısından risk taşıyor.
Hakan Kara’nın değerlendirmeleri, ekonomik yavaşlamanın dengeli bir şekilde gerçekleşmesi gerektiğine yönelik tartışmaları yeniden gündeme taşırken, 2025 yılında büyüme modelinin nasıl şekilleneceği merak konusu olmaya devam ediyor.