Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranını değerlendirdiğimizde erkeklere kıyasla hala oldukça düşük olduğunu görmekteyiz. TÜİK’in 2024’ün dördüncü çeyreğine ait verileri ne göre kadınların istihdam oranı yüzde 32,5 iken erkeklerde bu oran yüzde 67’dir. Kadın girişimciliği ise zamanla gelişen bir alan olmakla beraber Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) 2002 yılında kurulduğunda, kadın girişimci oranı sadece yüzde 4’tü. TÜİK’in aynı raporu na göre Türkiye’de 33.38 milyon kadın nüfusunun yalnızca 12.30 milyonu işgücüne katılıyor ve bunların sadece 192 bini işveren, ancak işveren ve kendi hesabına çalışan kadınları da eklediğimiz zaman, kadınların oranı yüzde 18,8’e çıkmış durumda. Bu oran, gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında hala oldukça düşük.

Kadınların işgücüne katılımının artırılması, yalnızca bireysel kariyer gelişimine değil, aynı zamanda genel ekonomik kalkınmaya da büyük katkı sağlar. Örneğin, PwC’nin “İşte Kadın 2023” raporuna göre OECD ülkelerinde kadınların işgücüne katılım oranının İsveç seviyesine yükseltilmesi, yıllık yaklaşık 5,8 trilyon dolar ek ekonomik kazanç sağlayabilir. Bu veriler, kadınların işgücüne katılımının artırılmasının sadece ekonomik büyümeye değil, sürdürülebilir kalkınmaya ve toplumsal refaha da katkı sağladığını göstermektedir.

Fırsat eşitliği için eşitlikçi politikalar ve uygulamalar geliştirilmeli

Cinsiyet eşitsizliği nedeniyle kadınların karşılaştığı güçlük ler, genellikle işgücü piyasasında ayrımcılık, evdeki ekstra iş yükü, eğitim ve kariyer fırsatlarına erişim deki eşitsizlik, şiddet ve güvenlik sorunları gibi alanlar da yoğunlaşmakta. Aynı veya eşit değerde işi yapan kadınlar, erkeklerle eşit ücret almakta ve liderlik pozisyonlarına gelmek te cam tavanlarla karşılaşmakta dır. İş dünyasında fırsat eşitliği için eşitlikçi politikalar ve uygulamalar geliştirilmelidir. Şirketler, işe alım ve terfi süreçlerinde fırsat ve cinsiyet eşitliğini göze ten şeffaf kriterler oluşturmalı ve bu kriterleri adil bir şekilde uygulanmalıdır. Bunun için çalışanlara farkındalık eğitimleri düzenlenmeli, kadınların liderlik pozisyonlarına erişimini kolaylaştıracak mentorluk ve kariyer gelişim programları yaygınlaştırılmalıdır. Ayrıca iş ve özel hayat dengesini destekleyen esnek çalışma saatleri, kreş desteği hizmetleri ve uzaktan çalışma imkânları sağlanarak kadınların işgücüne katılımı artırılabilir. Son olarak, cinsiyet eşitliğine dayalı performans kriterleri, fırsat eşitliği kül türünü yaygınlaştıracaktır. Bu adımlar, daha adil ve verimli bir çalışma ortamı oluşturacak.

Kaynak URL