Finans dışı şirketlere swap önlemi

TL üzerinde spekülatif baskı riskine karşı bir önlem daha alındı. “Finans dışı şirketlere swap freni” olarak değelerlendirilen yeni karar, yurt içinde düşük faizle temin edilen TL’nin yüksek faizle yurtdışına satılmasını engellemeyi amaçlıyor.

BDDK’nın yeni duyurduğu karara göre, yurt dışı yerleşiklerle türev işlem gerçekleştirecek finans dışı yurt içi yerleşiklere kullandırılacak ticari nakdi kredilere yüzde 500 risk ağırlığı uygulanacak.

Kurdaki arbitraj fırsatını kullanmak isteyen şirketlere karşı, bankaları mart ayında uyaran BDDK, bu uyarısından 3 ay sonra somut adım atmış oldu.

Karar metninde konuyla ilgili yapılan bilgilendirme şöyle:

“Bankalar ve finansal kuruluşlar dışındaki yurt içi yerleşik kişilerin, bu Karar tarihinden sonra, yurt dışı yerleşiklerle türev işlem gerçekleştirmesi halinde, bu kişilere bu Karar tarihinden sonra kullandırılacak olan TL ve YP cinsinden ticari nitelikli nakdi kredilere; 23.10.2015 tarihli ve 29511 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik” uyarınca sermaye yeterliliği oranı hesaplamasında; kredi riskine esas tutar hesaplanırken kullanılan yaklaşımdan (standart yaklaşım ya da içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşımlar) bağımsız olarak, kredi riski azaltım teknikleri, kredi derecelendirme notları ve gayrimenkul ipotekleri dikkate alınmadan yüzde beş yüz risk ağırlığı uygulanmasına karar verilmiştir.”

“Tedbirler kozmetik boyutta kalıyor”

Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, bankaların bahse konu risk kurallarının, firmaları lira swaplarından caydırmak için değiştirildiğini belirtti. Kararla kredi sisteminin verimli çalışması ve bankaların finansmana ihtiyacı olanlara kredi vermesini sağlanmasının amaçlandığını kaydeden Erkan, şu değerlendirmede bulundu:
” Merkez bankası ve ekonomi kurumları, lirayı desteklemek ve kredi büyümesini frenlemek için marjinal önlemler kullanırken para politikasında ise ultra gevşek duruş sürdürülmektedir. Merkez Bankası’nın PPK metninde devam edeceği belirtilen makro ihtiyati bazda liraizasyon tedbirleri yönlendirmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faizlerin yükseltilmemesi gerektiğine dair değerlendirmeleri çerçevesinde bu gibi düzenlemelerin devam edeceği görülmektedir. Bu kapsamda Merkez Bankası’nın elindeki tüm araç seti içindeki temel unsurlar devreye sokulmamakta ve diğer ince ayarlama tedbirleri kullanılmaktadır. Ekonomi kurumlarının faiz dışında tedbir ve yol arayışları olmakla birlikte, bu tedbirlerin etkilerinin ana perspektifi değiştirmek yerine daha çok kozmetik boyutta kaldığını değerlendiriyoruz.

“Tahsisli swapta ayrıntılar belli olmaya başladı”

Yabancılara tahsisli swap konusunda da ne gibi koşulların oluşacağına dair ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı. Sunulacak swap hatlarına ilişkin olarak resmi duyuru yapılmamakla beraber, finansman lirayı açığa satış yapanlara ulaşmadığı sürece yabancılara yerli yatırımcılarla aynı oranda yerel para birimi likiditesi sunulması planlanıyor. Buna göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından tasarlanan ve önümüzdeki ayın başlarında yürürlüğe girmesi beklenen bir program kapsamında, offshore yatırımcılar TL cinsi varlıkları satın almak için en az üç ila altı ay vadeli yeni bir swap hattına erişebilecekler.

Mart ayında, BDDK bankaları denizaşırı piyasada liraya karşı spekülasyon yapmak isteyen firmalara lira fonu sağlamamaları konusunda uyarmıştı. Merkez bankası da uluslararası bankalar tarafından satılan yeni lira tahvillerinin yerli yatırımcıların alımlarını kısıtlayarak Türkiye dışındaki likidite arzını sınırlamayı amaçlamıştı.

 

Kaynak URL