Ferit PARLAK

Yiyecek içecek sektö­ründe (Lokanta, res­toran, kafeterya, pas­tane…) gelir gider kalemleri arasındaki Katma Değer Ver­gisi (KDV) farkı uzun zaman­dır tartışılıyor.

Sadece yiyecek/içecek sek­töründe değil kitaptan inşa­ata her alanda girdi ürünle­rin KDV’si ile çıktı ürünleri KDV’si arasındaki fark, oto­matikman fiyatlara yansıtılı­yor veya kayıtdışına itiyor.

Hammaddede yüzde 1, işlenmiş malda yüzde 10

Farklı KDV uygulamala­rının, işletmelerin bilanço­sunu olumsuz etkilediği, bi­lanço düzeltmek için fiyat artışı yapmak zorunda kal­dıkları ve bu zorunluluğun hizmet enflasyonundaki ka­tılığın nedenlerinden oldu­ğuna dikkat çekiliyor.

Kahvehane, kır bahçesi, çay bahçesi, çay ocağı, kıraathane, kafeterya, pastane, ayakta ye­mek yenilen yerler, yemeği pa­kette satan veya diğer şekiller­de yemek hizmeti sunan yerler (hazır yemek şirketleri dahil), lokanta, içkili lokanta kebap­çı ve benzeri yerlerde verilen hizmetlerde Katma Değer Ver­gisi mal, emtia ve hammadde alımlarında yüzde 1 oranında uygulanırken, bu mamullerin işlenip satılabilir duruma geti­rilip satılması esnasında yüz­de 10 KDV ile çıkışının yapıla­rak muhasebeleştiriliyor olu­şu yüzde 9’luk bir farka tekabül ediyor. Cumhuriyet Halk Parti­si Burdur Milletvekili İzzet Ak­bulut tarafından TBMM’ye su­nulan Kanun Teklifi ile bu iş­letmelerin gelir gider kalemleri arasındaki KDV farkının gide­rilmesi ve işlenip satılan ürü­nün KDV oranının da yüzde 1’e düşürülmesi hedefleniyor.

Gerekçede dikkat çekildi

TBMM’de komisyon gö­rüşmelerine başlanan Kanun Teklifi’nin gerekçesinde, du­rum, “Son yıllarda başta Lo­kanta ve Restoran işletme­lerine yönelik yapılan KDV düzenlemeleri esnafı zora sokmuş bulunmaktadır. Yaşa­nan ekonomik kriz ve yüksek enflasyon ortamından doğru­dan etkilenen sektör bileşen­leri ürün alımındaki KDV ora­nıyla satışta uygulanan KDV oranı arasındaki farkın esna­fın üzerine binmesi nedeniy­le işletmelerini döndüremez hale gelmişlerdir.” şeklinde özetlendi.

Hizmet enflasyonundaki katılığın nedenlerinden

Gerekçede, “Tüm girdi ka­lemlerine bazen gün içinde bi­le zam geldiği göz önüne alın­dığında bunun vatandaşa yan­sıtılması esnaf için müşteri kaybı oluşturmaktadır.

 Ara­daki sürekli açılan bu makas esnafa büyük bir yük getir­mekle birlikte, bu durum yük­sek enflasyon ortamında gıda enflasyonun da yükselmesine sebebiyet vermektedir. Esna­fın zaten dar olan kar marjının üzerine binen KDV giriş ve çı­kış farkı esnafın ekonomik sı­kıntılarını daha da büyütüyor ve işletmeciler bu buhrandan çıkış bulabilmek için başka yollar denemesine sebep olu­yor” şeklindeki ifade ile, KDV farklılıkları, hizmet enflasyo­nundaki katılığın nedenleri arasında gösterildi.

Hane gelirlerindeki düşü­şe de yer verilen gerekçede, “Asgari ücret, emekli aylıkla­rı ve mamur zamları başta ol­mak üzere yurttaşların geçim sıkıntısı çektiği bu süreçte iş hacimleri ciddi anlamda dü­şen Lokanta ve Restoran iş­letmecileri başta olmak üzere; kahvehane, kır bahçesi, çay bahçesi, çay ocağı, kıraathane, kafeterya, pastane, ayakta ye­mek yenilen yerler, yemeği pa­kette satan veya diğer şekiller­de yemek hizmeti sunan yerler KDV oranlarının eşitlenmesi­ni ve sektörün nefes almasını beklemektedir” denildi.

Pandemi sonrasında KDV farklılıklarını önlemeye yö­nelik kanun teklifleri bir­kaç kez verildi, komisyonlar­da görüşüldü. Ancak TBMM Genel Kurulu’nda kabul edil­memeişti.

Kaynak URL