Parasal sıkılaştırma dalgası büyüyor

ABD’nin faiz artırım döngüsü bu yıl dünya genelinde pek çok ülkeyi de aynı yönde hareket etmeye teşvik etti.

ABD Merkez Bankası 14 Aralık’ta faiz oranlarını son 15 yılın en yüksek seviyesine çıkartarak bankanın enflasyonla mücadelesinin henüz bitmediğinin sinyalini verdi.

Fed’in faiz artırımının ardından dünya genelinde yeni bir faiz artırımı dalgası başladı. İstatistiklere göre sadece bu ay içerisinde Avro Bölgesi, İngiltere ve İsviçre merkez bankaları faiz oranlarını 0,5 puan artırırken, Norveç merkez bankası da gösterge faiz oranını 0,25 puan artırarak yüzde 2,75’e yükselttiğini duyurdu.

Gelişen ülke piyasaları zorda

Gana hükümeti kısa bir süre önce ekonomik, mali ve sosyal sıkıntılarının daha da kötüleşmesini önlemek amacıyla Eurobond ödemelerinin yanı sıra ticari krediler ve ikili yükümlülüklerin çoğunu askıya alacağını açıkladı. Gana böylece bu yıl tahvil ödemelerinde moratoryum ilan eden Sri Lanka’ya katılmış oldu.

Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) kredi alan Arjantin iflasın eşiğine gelmiş durumda. Aralarında Mısır, Pakistan ve Ukrayna’nın da bulunduğu 10’dan fazla gelişen ülkeler de borç batağına sürükleniyor.

Sermaye ABD’ye akıyor

Uzmanlar, ABD doları faiz oranlarındaki yükselişin diğer ülkelerden ABD’ye büyük sermaye akışına neden olduğunu, dünyanın birçok ülkesindeki hisse senedi, tahvil ve döviz piyasalarında şok dalgaları yarattığını söyledi.

Sermaye çıkışlarını önlemek için, etkilenen ülkeler faiz oranlarını yükseltme konusunda ABD’yi takip etmek zorunda kaldı ve bu da sıkılaştırma dalgalarının yayılmasını tetikledi.

ABD, güçlü dolar aracılığıyla ekonomik durgunluk riskini diğer ülkelere kaydırdı. Aynı zamanda, denizaşırı ülkelerdeki üretimi yeniden depolamak ve diğer ülkelerdeki işletmeleri üretim kapasitesini transfer etmek ve yatırımlarını arttırmak üzere ABD’ye çekmek için bir dizi sübvansiyon politikası uygulamaya koymuştur.

Avrupa, devam eden Rusya-Ukrayna çatışması, enerji krizi ve gıda krizi gibi faktörlerin bir araya gelmesi nedeniyle ekonomik büyümesine daha ağır bir darbe aldı.

 Buna ek olarak, yükselen ABD doları kuru, gelişmekte olan ülkeler üzerindeki borç geri ödeme baskılarının artmasına yol açmış, hatta bu ülkeler istem dışı iflas riski ve uluslararası kredibilitede potansiyel bir darbe ile karşı karşıya.

 Fed’in faiz artırımlarına devam etmesinin ABD ekonomisi üzerindeki olumsuz etkisi kendini göstermeye başladı. ABD imalat sektörü satın alma yöneticileri endeksi (PMI) beklentinin altına düştü, tüketici güven endeksi tüm zamanların en düşük seviyesine geriledi ve 2023’te resesyon olasılığı arttı.

Geçmişte küresel bazda Fed’in faiz artırımları bir dizi ülkeyi de aynı şeyi yapmaya zorlamış, bu da global ekonomik büyümeyi yavaşlatmış, belirsizlikleri artırmış ve hatta ekonomik krizlere yol açmıştı.

Kaynak URL