Çin, Avrupa Birliği’nin (AB), Pekin ile stratejik ortaklığındaki tutumuna “açıklık” getirmesi gerektiğini belirtti.
Xinhua’nın haberine göre, Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkezi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi Direktörü Vang Yi, ASEAN Dışişleri Bakanları Toplantısı kapsamında, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile bir araya geldi.
Çin Dışişleri Bakanlığının açıklamasına göre, Vang, AB ile Çin arasında temel bir çıkar çatışması olmadığını söyleyerek, ilişkilerin mevcut temelde ilerletilmesi için AB’yi adım atmaya çağırdı.
AB ile iletişimin güçlendirilmesi, karşılıklı güvenin artırılması ve her iki tarafın da ortak çıkarları doğrultusunda ikili işbirliğinin derinleştirilmesi gerektiğini belirten Vang, AB’nin Pekin ile stratejik ortaklığındaki tutumuna daha fazla “açıklık” getirmesi gerektiğini vurguladı.
Vang, AB’nin Çin ile ilişkilerinde tereddüde düşmemesi gerektiğine dikkati çekti.
AB’nin Küresel Geçit stratejisi ve Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi dahil, her iki tarafın küresel girişimlerini uyumlu hale getirmek için AB ile çalışmaya hazır olduklarını dile getiren Vang, Çin ve AB’nin, kapsayıcı bir yaklaşım benimseyerek küreselleşmeyi ve serbest ticaret sistemini ortaklaşa koruması gerektiğini ifade etti.
Vang, aynı zamanda, ekonomik meselelerin siyasallaştırılmasına ve “risk azaltma” stratejisinin “ayrışma” olarak kullanılmasına karşı AB ve Çin’in birlikte önlem alması gerektiğini kaydetti.
Borrell de Twitter’dan yaptığı paylaşımda, Vang ile görüşmesini “derin” ve “yapıcı” olarak niteleyerek, Rusya-Ukrayna Savaşı, Tayvan sorunu ve Çin-AB ilişkileri konularını ele aldıklarını aktardı.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 18 Nisan’da, AB’nin, Çin ile ilişkilerinde ayrışmak yerine fırsatları ve sınamaları net şekilde belirleyerek, riskleri azaltmaya ihtiyaç duyduğunu, ekonomik, toplumsal, siyasi ve bilimsel bağları koparmak istemediğini açıklamıştı.
Çin Dışişleri Bakanı Çin Gang da AB’nin, Çin’le bağlantılı “riskleri azaltma” stratejisinin, “Avrupa’nın Çin’i kaybetmesine”, ülkesiyle işbirliğinin getireceği istikrar, kalkınma ve fırsatlardan mahrum kalmasına yol açacağını söylemişti.
