Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar:
Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ile dost ülke ordularının yeni mezunlarımızla daha da güçlendiğine inanıyorum.
Dünyadaki güç dengelerinin yeni gerilimleri ve muhtemel çatışmaları artırdığı bir dönemde her sınıftan ve rütbeden askeri personelin ordumuz için kritik öneme sahip olduğu muhakkaktır.
Milletimizin göz bebeği ordumuz bölgesel tehditler ve terör örgütleri yanında bünyesine sızmaya çalışan sinsi yapıların yol açtığı tahribatlarla da mücadele etmek mecburiyetinde kalmıştır.
Her dönemde farklı kisvelerle karşımıza çıkan bu yapıların en son ve alçak örneği FETÖ idi. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz milletimizin destansı direnişiyle başarısızlığa uğrayan 15 Temmuz darbe girişiminin ardından bünyesinde ciddi bir temizlik yapmıştır.
Bu büyük temizliğin ardından ordumuzun bittiğini, kolay kolay ayağa kalkamayacağını hele hele dünyaya parmak ısırtacak harekatlar yapamayacağını düşünenlerin yanıldıklarını özellikle görmeleri sadece bir kaç hafta sürdü.
Darbe girişiminden sadece 40 gün sonra başlattığımız Fırat Kalkanı Harekatı ile bölgemizdeki insani krizin en önemli aktörü haline dönüştürülen DEAŞ’a ilk büyük ve ciddi darbeyi biz vurduk.
Ardından Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı Harekatları ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülkemizin çıkarlarını koruma ve bölgesinde huzuru sağlama konusundaki gücünü tüm dünyaya gösterdik.
Bu başarının gerisinde ordumuzun personel temin ve eğitim sistemini yeniden yapılandırarak FETÖ’cülerin tasfiyesiyle oluşan boşluğu hızla doldurmamız vardır. Ordumuza çeşitli seviyelerde personel yetiştiren Hark Okullarımızı, Meslek Yüksek Okullarımızı ve Enstitülerimizi, Milli Savunma Üniversitemizin bünyesinde daha kaliteli ve etkin eğitim verecek şekilde yeniden kurduk.
Üniversitemizin yurt içinde ve yurt dışında uydurma haberlerle karalanmaya çalışılmasının arka planında işte bu başarının getirdiği hazımsızlık bulunuyor. Yaptığımız reformun ordumuzu zayıflatmaya değil tam tersine güçlendirmeye yönelik olduğunun en büyük ispatı kazanılan başarılar, dünyanın dört bir yanında yürütülen görevlerdir.
Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum Türkiye artık darbeci zihniyetin 70 yıl boyunca örselediği askeri eğitim ve öğretim sistemini tamamen terk etmiştir.
Yeni askeri eğitim ve yönetim sistemimizle milli iradenin üstünlüğüne bağlı, sadece milletine, devletine ve meşru idarecilerine tabi bir TSK’ya sahip olduk.
Krizleri fırsata dönüştürme kabiliyetimiz en yüksek seviyede.
Terörle mücadeledeki tecrübelerini, savunma sanayisi ürünlerini dostlarıyla paylaşan Türkiye’nin cömertliği, pek çok yerde oyun değiştirici işlev görmüştür.
Önümüzdeki en büyük sıkıntı ekonomide yaşadığımız hayat pahalılığı meselesidir.
İnşallah yılbaşından itibaren hendeklerimizin somut neticelerini almaya başlayacağız.
Tehditleri kaynağında engelleme stratejisine geçerek artık geriden gelen değil, ön alan bir ülke haline geldik.
Güya müttefik olduğumuz ülkelerin Türkiye’ye yönelik düşmanca tavırları veya bu tür tavırları sergileyenlere verdikleri destekler canımızı sıkıyor.
Değerli kardeşlerim diyalogdan işbirliğinden yana attığımız adımlarla milletimizin son iki asrı çok büyük mücadelelerle çok büyük kayıplarla geleceği kucaklayacak tarihi başarılarla geçmiştir.
Milli mücadelemizi zafere ulaştırıp yeni devletimizi kurduğumuzda bu kahramanlarımızın doğup büyüdüğü yerler bile sınırlarımızın dışlından kalmıştır.
İnşallah hedeflerimiz ulaşarak Türkiye’yi dünyanın en büyük ekonomileri, en büyük askeri güçleri seviyesine çıkardığımızda daha çok kişiyi kucaklayacağız.
Ayrıntılar geliyor…
