İçişleri Bakanlığı önüne geleceğini duyuran Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a polis izin vermedi. Özdağ, bulunduğu yerde basın açıklaması yaptı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir televizyon programında Suriyeli göçmenlerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Bakan Soylu, bu sırada Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ’ın programa bağlanmasına izin vermedi. Gürses’in “Özdağ tüm iddiaları reddettiğini söylüyor.” sözlerine karşı Soylu, şunları söyledi:
“Ben bu adamı adam yerine ve insan yerine koymam. İtibarımızı onun itibarıyla bir araya getirir miyiz? Haysiyetsiz adam. Bu adam hayvandan aşağı bir adamdır. Adam yerine koymam. Kendisi adam yerine girmeye çalışıyor. Soros çocuğudur ve operasyon çocuğudur. Bu kadar açık. İstihbarat elemanı olduğu apaçık bellidir.”
Ümit Özdağ ise Bakan Soylu’nun bu sözlerine sert yanıt verdi. Parti Genel Merkezi’nde yaptığı açıklamada, Soylu’ya, İçişleri Bakanlığı önünde buluşma çağrısı yapan Özdağ, şunları söyledi:
“AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanlığı makamında böyle bir seviyenin oturmasını gerçekten ister mi bilmiyorum? Ben siyasi hayatım boyunca en sert eleştirileri yapmış olmama rağmen, hakkımda hakaret davası açılmış bir siyasetçi değilim. Bundan sonra da hakaretle cevap vermeyeceğim.
Ben yarın, Zafer Partisi Genel Başkanı olmamın yanı yansıra, Ümit Özdağ olarak tek başıma İçişleri Bakanlığı’nın önüne gideceğim. Tek başıma ve silahsız. Süleyman, zerre kadar erkeklik onurun varsa beni kapının önünde bekle. Seni yarın İçişleri Bakanlığı’nın önünde bulacağım oğlum. O zaman göreceğiz kim operasyon çocuğu, kim Soros’un çocuğu. Saat 11:00’de. Erkeksen orada bekle.”
Özdağ, açıklamasının görüntülerini sosyal medya hesabından şu notla paylaştı:
“Süleyman, ben yarın saat 11.00’de tek başıma ve silahsız İç İşleri Bakanlığı önünde olacağım. Zerre kadar cesaretin varsa beni şerefli Türk Polisinin arkasına saklanmadan bakanlık kapısında bekle. Kimin ne çocuğu olduğunu orada bütün Türk Milleti görecek.”
İl ve ilçe başkanlıklarına genelge
Özdağ’ın açıklamasının ardından Zafer Partisi Genel Merkezi tarafından tüm il ve ilçe başkanlıklarına bir genelge gönderildi. Genelgede, şu ifadeler kullanıldı:
“Bazı kamu görevlileri ve siyasi makamlarca partimize ve Genel Başkanımıza yönelik aleni biçimde gerçek dışı ithamlara dayanan provokatör ahlak dışı, ağır tahrik içeren hakaret ve saldırılar gerçekleştirilmektedir. Partimiz bu konuda suç duyurusunda bulunmaktadır.
Parti teşkilatlarımız provokatif eylem ve söylemlere karşı dikkatli olacak ve sükûnetlerini koruyacaklardır. Kişisel ve parti hesaplarından konusu suç teşkil edecek hiçbir paylaşım kesinlikle yapmayacaktır.”
İzin verilmedi
İçişleri Bakanlığı önüne geleceğini duyuran Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a polis izin vermedi.
Bulunduğu yerde basın açıklaması yapan Özdağ şunları kaydetti:
“Ülkemize yönelik örtülü bir istilanın sekiz milyonu aşan Suriyeli, Afgan ve orta doğunun değişik ülkelerinden Türkiye’ye yönlendirilen insanlar tarafından yapıldığını Türkiye’nin gündemine getirdi ve getirmeye devam edecek. Biz zafer partisi olarak Türk milletinin sığınmacılar ve kaçaklar ülkelerine dönsünler iradesini siyasette temsil ediyoruz. Gerek saray ittifakı gerek Millet İttifakı’ndan farklı olarak gönüllü dönerler onlara ev yaparız dönerler demiyoruz. Burası dünyanın lunaparkı değil. Her ipini koparan Türkiye’ye gelemez. Biz bu 8 milyon insanı bir sene içerisinde tarihin en büyük geriye dönüş projesi ile vatanlarına yollayacağız.
Süleyman Soylu’nun liderliğinde Zafer Partisi’ne karşı bir komplo kuruluyor. Bu komployla ilgili birkaç gün önce genel merkezimize ziyarete gelen bir polis memuru bilgi verdi. Kimlerle, telefon konuşmasının kimin yaptığını, bu komploda kimlerin görev alacağını öğrendim. Başka kaynaklardan da bunu teyit ettim. Zafer Partisi gibi görünen hesaplar üzerinden beş altı ilde karışıklık çıkartıp bizi psikolojik baskı altına almak istiyorlar. Biz tuzağa düşmeyiz. Atamanlar grubu diye bir grup var. Sağda solda Afgan Suriyeli dövüyorlar bunu Facebook’larda yayımlıyorlar. Bir ay önce bunlarla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Bundan 2-3 gün önce biz kapattık dediler anladık ki arkasında bunun karanlık odaklar var. Kiminle bağlantılı olduğunu tahmin edebilirsiniz. Özetle dün Soylu’nun bana ve aileme yağmış olduğu hakaret bu operasyonun işaret fişeğiydi.
“Teröristleri izletmen gereken adamları benim peşime takmadın mı?”
Bugün Süleyman Soylu’ya meydan okuyarak İçişleri Bakanlığı önüne geleceğimi söyledim. Korkma, ya sen Karadeniz uşağısın, Ofluyum diyorsun. Ben Ofluların cesur olduğunu bilirim. Ama sen Oflu değilmişsin kofluymuşsun. Sen korktun kardeşim. Ya ben tek başıma geliyorum, Ümit Özdağ’dan bu kadar mı korkuyorsun? Bana karşı yapmış olduğun girişimlerin yıllardan beri farkında değil miyim? Teröristleri izletmen gereken adamları benim peşime takmadın mı, birçok insanın peşine taktığın gibi. Yemek yediğim restoranlardan visa kartı ödemelerini toplatmadın mı.
“Sen cumhuriyet tarihinin en büyük kriminalisin”
Senden korkan senin gibi olsun, sen kriminal bir adamsın. Bu görevin bittiği zaman sen tutuklanacaksın kardeşim. Bunun sen de farkındasın. Sen cumhuriyet tarihinin en büyük kriminalisin. Bundan sonra seninle Süleyman bu iş ikimizden birisi ölene kadar devam edecek. Ya sen özür dilersin milletin önünde ya da bu kavga sonuna kadar devam eder. Ama provokasyonları hiç deneme, her provokasyon girişimini ağzından içeri tıkarım senin.”
