TUREB'den yeni yasa teklifine tepki: Meslek bitme noktasına gelir


TBMM’ye sunulan değişiklik teklifinde yer alan 6326 sayılı Turist Rehberleri Meslek Yasası ile 1618 sayılı Seyahat Acenteleri Birliği yasasında değiştirilmesi öngörülen bazı maddelerden dolayı rahatsızlıklarını dile getiren Turist Rehberleri Odaları Birliği (TUREB) yönetim kurulu üyesi Levent Kahveci, açıklamalarda bulundu.

Değiştirilmek istenen maddelerden bazılarının mesleği bitirme noktasına geleceğini belirten Kahveci, şöyle dedi:

“6326 sayılı kanunda yapılması planlanan değişikliklerle mesleğimize giriş şartlarından olan en az bir yabancı dil bilme şartı kaldırılmak isteniyor. Rehber olmanın ilk şartı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak. Dolayısıyla bizler ana dilimiz olan Türkçeyi de çok iyi konuşabilmekte, ana dilimizde rehberlik yapabilmekteyiz. Dolayısıyla, dil bilme şartının kaldırılmak istenmesi, yerinde bir düşünce değildir. Bu madde için gerekçe olarak da, rehberlik mezunu olup dil sınavını geçemeyen veya dil öğrenemeyenleri örnek gösteriyorlar. Bu bölüme girerken dil şartını biliyorlardı, öğrenmeleri gerektiğini de biliyorlar. Bilgi ve teknoloji çağındayız. Dil öğrenmek için çok sayıda araçlar var. Buna rağmen öğrenemeyenler varsa, öğrenmiş olanların suçu yok burada.

Ayrıca bir diğer husus, araçlarda rehber bulundurma zorunluluğunun kaldırılmak istenmesi. Kalkış noktasından tur varış noktasına kadar boş bir yolculuk, düşünülemez. İllaki gidilecek yerlerle alakalı bilgiler, program hakkında bilgilendirmeler vermek zorunludur. Sadece müze ve ören yerlerinde rehber alınması gerektiği savunuluyor. Hangi müze ve ören yeri önünde hangi dilden kaç rehber bulundurmalıyız? Ören yeri olarak bulunan doğa yerlerine gidip tur gelsin diye mi beklemeliyiz?
Turizm rehberliği bölümleri haricinde arkeoloji, sanat tarihi, sinoloji gibi bölüm mezunlarının da rehber olmalarının önünün açılacağı belirtiliyor. Rehberlik sadece arkeoloji anlatmak, sanat tarihinden bahsetmek veya sadece dil bilmek değildir. Turist rehberliği meslek yönetmeliğinde rehber olabilmek için alınması gereken dersler sıralanmış. Birçok konuda bilgi sahibi olmamız şartı var.

Mevcut rehberlerin de beş yılda bir dil sınavlarına tabi tutulacağı, sınavlarda yeterli puan alamayanların o dilde rehberlik haklarının ellerinden alınacağı maddesi de var. Kazanılmış hakkın geri alınması hususu, hem kabul edilemez hem de anayasamıza aykırıdır. Bir dili tam olarak konuşamayan bir rehber, zaten o dilde rehberlik yapamayacağından ve de sektör tarafından tercih edilmeyeceğinden, böyle bir ekstra uygulamanın da gereğinin olmadığına inanmaktayız. Başka sektörlere de uyarlarsak, her memur beş yılda bir KPSS’ye mi girmeli veya her doktor beş yılda bir TUS ile mi değerlendirilmeli?
Özetle, yapılmak istenen bu değişiklikler, ülkemizi hem yerli hem yabancı turistlere bir kültür elçisi olarak tanıtan rehberlerin mesleğini bitirme noktasına getirecek ve önüne geçilemez bilgi kirliliklerine de yol açacaktır. Ülkemizin doğru tanıtılmaması ise hem içeride hem dışarıda imaj zedelenmesi demektir. Yapılması planlanan bu değişikliklerin en kısa sürede gözden geçirilmesi, dileğimizdir.”

Bu içerik Ufuk Dağ tarafından yayına alınmıştır

Keşfet

Kaynak URL