Uzmanların gözü kulağı Ege Denizi‘nde Santorini Adası çevresinde artan sismik hareketlilikte…
Santorini çevresindeki sismik hareketlilik ve yanardağ faaliyetleri, hem Türkiye hem de Yunanistan kıyıları için dikkatle izlenmeye devam ediyor.
28 Ocak’tan bu yana bölgede meydana gelen deprem sayısının bin 200’ü aştığı bildirildi.
Son olarak pazartesi günü akşam saatlerinde gerçekleşen 5.3 büyüklüğündeki deprem, Kuşadası’nda da hissedildi.
Depremin derinliği 17 kilometre olarak ölçülürken, şu ana kadar kaydedilen en şiddetli sarsıntı olduğu belirtildi.
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Ege Denizi’ndeki bu sismik hareketliliğe ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Ercan, “Deprem fırtınasının kökeni deniz içindeki yanardağ hareketliliğine bağlı. Amargos çukuru, Afrika ve Anadolu kıtalarının çift taraflı sıkıştırması altında. Bu durumda bölge ya kırılarak ya da yanardağların patlamasıyla deprem üretebilir” dedi.
Yanardağ patlaması ve tsunami riski
Prof. Dr. Ercan, deniz altındaki yanardağ hareketliliğine dikkat çekerek, şu anda bölgede 45 kilometre derinlikten gelen, 2 bin 200 santigrat derece sıcaklığındaki erimiş magmanın magma odalarını doldurduğunu ve yaklaşık 250 kilobarlık basınç uyguladığını belirtti.
Ercan, “Bu baskı, bölgedeki patlamaların tetikleyicisi olabilir. Basınç arttıkça depremler de meydana geliyor. Şu an yaşananlar da bunun bir sonucu” ifadelerini kullandı.
Olası bir yanardağ patlaması durumunda en kötü senaryoyu değerlendiren Ercan, “Yazılabilecek en olumsuz senaryo, kül, taş ve topakların fırladığı bir patlama olabilir. Bu patlama, 5 ile 7 arasında depremler üretebilir. Depremle birlikte süpürtü (tsunami) dalgaları da oluşabilir. Bu dalgalar, Ege’deki adalar, Girit, Yunanistan ve Türkiye kıyılarını etkileyebilir” dedi. Ancak, geçmişte yaşanan benzer olaylara atıfta bulunarak, “Şu an korkulacak bir durum yok. Süpürtü dalgaları Türkiye kıyılarına ulaşana kadar etkisini büyük ölçüde yitirir” diye ekledi.
Yunanistan’a Türkiye’den yardım çağrısı
Ege Denizi’ndeki sismik hareketlilikle ilgili daha sağlıklı veriler toplanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ercan, Yunanistanlı yetkililere ve meslektaşlarına seslenerek, “Barbaros Hayreddin Paşa ve Oruç Reis isimli iki sismik araştırma gemimiz var. Yunanistan hükümetine, Türkiye’den araştırma desteği almasını öneriyorum. Yaşananlara doğru yorum yapabilmemiz için Yunanistan’dan gelen bilgi akışı oldukça sınırlı. Türkiye, şu an gerekli olan her türlü önlemi alıyor. Herkesin içi rahat olsun” dedi.
