ABD'den G-7 zirvesi öncesi Çin'e karşı işbirliği baskısı

ABD, Japonya’da gerçekleşecek G-7 zirvesi öncesinde müttefiklerine yalnızca askeri tehdit değil ekonomik baskıya karşı da işbirliği için baskısını sürdürüyor.

Japonya, Çin ile artan gerilimin ortasında ev sahipliği yapacağı G-7 zirvesinde üst düzey diplomatları ağırlamaya hazırlanırken, ABD müttefiklerinin yalnızca askeri tehditlere değil, ekonomik baskıya karşı da işbirliği yapma ihtiyacı üzerinde baskı yapıyor.

ABD’nin Tokyo Büyükelçisi Rahm Emanuel, Pazar günü Karuizawa’da bakanlar toplantısı başlamadan günler önce verdiği bir röportajda, “Bu zorlama önemli. ABD’yi ağırlık merkezinde tutuyor ve müttefiklerimizin, ittifakımızın ve dostlarımızın oyunun içinde olduğumuzu bilmelerine yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.

Çin, önümüzdeki ay Hiroşima’da yapılacak liderler zirvesinin temellerini atacak olan toplantıdaki tartışmaların ana odak noktası olmaya hazırlanıyor. Japonya Başbakanı Fumio Kishida Güney Afrika ve Güney Kore de dahil olmak üzere Asya ve ötesinden çok sayıda konuk lideri davet etti.

Şi Cingping toplantıya davet edilmedi

Ukrayna’da barış ilan edilmesini zorlayarak ve sıkı Kovid kısıtlamaları sonrası dünyanın en büyük ekonomisine daha fazla yabancı yatırım çekmek amacıyla son dönemde çekiciliğini artırmak için diplomatik açıdan agresif bir tavır sergileyen Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ise toplantıya davet edilmedi.

Bilgi sahibi kaynaklar, Japonya’nın ekonomik zorlamaya önem verdiğini ve liderler zirvesinden sonuç almayı hedeflediğini söyledi.

Şi geçtiğimiz hafta Avrupa’nın geçtiğimiz hafta Tayvan konusunda ABD’yi takip etmemesi gerektiği yönündeki yorumları birkaç medya kuruluşuna savunmak zorunda kalan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u ağırladı.

Cuma günü Pekin’de Şi ile görüşmeye hazırlanan Brezilya lideri Luiz Inacio Lula da Silva da bu hafta BRICS ülkelerine dış ticarette dolara bir alternatif bulma çağrısında bulundu.

G-7 ülkelerinin tartışmayı Çin’i ekonomik olarak zorlamak üzerine yeniden odaklamaya çalışmaları beklenirken ticaret bakanlarının bu ayın başlarında yaptıkları açıklamada “ekonomik güvenliği baltalayan” zorlamaya karşı birlikte çalışmanın yollarını arayacaklarını belirtmişlerdi.

Biden yönetimi doğrudan Çin’den bahsetmese de yarı iletkenler gibi tedarik zincirlerindeki kilit unsurlar için Pekin’e bağımlılığı azaltmak için müttefiklerden destek toplama kampanyasını takip ediyor.

ABD ve Hollanda’nın ardından Japonya da çip ihracatına kısıtlama getirdi

Geçen ay Japonya, ABD ve Hollanda’nın benzer hamlelerini takiben, en gelişmiş çip teknolojilerinden bazılarının ihracatına kısıtlamalar getiren en son ülke oldu.

Emanuel, Çin’in zorlama stratejisinin “bir tür sapma” değil, “savunma güçlendirmenin parçası” olduğunu söyledi. Konuyla ilgili medyaya dağıtılan bir analizde, Japonya, Filipinler, Güney Kore ve Avustralya da dahil olmak üzere uzun bir ülke listesinin yakın geçmişte Çin’in baskısıyla karşılaştığının altı çizildi.

Emanuel röportajda, G-7 ve ABD öncülüğündeki Refah için Hint-Pasifik Ekonomik Çerçevesinin, sorunla nasıl başa çıkılacağına ilişkin kuralların resmileştirilmesi için potansiyel forumlar olduğunu söyledi.

Çin: ABD ekonomik baskı ve askeri tehditte uzman

ABD ve müttefiklerinin hamleleri, ABD’nin benzer zorlama iddialarına karşılık veren ve diğer ülkeleri Amerikan baskısına direnmeye çağıran Çin’den eleştiri aldı.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin Cuma günü yaptığı açıklamada, “Ekonomik baskı ve askeri tehditten bahsetmişken, ABD bu konuda tecrübeli ve uzmandır. Başka ülkeleri ahlaksızca eleştirmek yerine kendi zorlayıcı diplomasi davranışı üzerine düşünmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Çin Ticaret Bakan Yardımcısı Wang Shouwen Çarşamba günü Japonya büyükelçisine yarı iletken ihracatı üzerindeki kısıtlamalardan endişe duyduğunu söyledi ve Japonya’dan Trans-Pasifik Ortaklığı için Kapsamlı ve Aşamalı Anlaşma olarak bilinen bölgesel ticaret anlaşmasına katılma çabalarını desteklemesini istedi. ABD, 2017’de eski Başkan Donald Trump yönetimindeki bu gruptan çekilmişti.

Kaynak URL