Ekonomiye ilişkin "torba kanun" teklifi TBMM Genel Kurulu'nda

TBMM Genel Kurulunda, ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, görüşmelere geçilmeden önce düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğunu öne sürerek usul tartışması açılmasını talep etti.

TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, bunun üzerine usul tartışması açtı.

AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, İçtüzük ve teamülleri hatırlatarak kanun teklifinin Anayasa’ya uygun olduğunu dile getirdi.

CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, Anayasa Mahkemesi kararına karşın yapılan düzenlemenin “anayasa suçu içerdiğini” savundu.

Teklifin, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda kabul edilmesini “toplu anayasa suçu” olarak nitelendiren Kaboğlu, “Teklif, Genel Kurulda da oylanırsa kolektif anayasa suçu işlenecek, bunun ötesinde yüce Meclisin de aşağılanması söz konusu olacak. Yüce Meclis bu tür düzenlemelere alet edilmemeli. Bu hatadan dönülmesini umuyorum” dedi.

TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, teklifin komisyondaki görüşmelerinde, Anayasa’ya aykırılık iddiasına ilişkin önergelerin müzakere edildiğini ve komisyon tarafından kabul edilmediğini hatırlattı; teklifin görüşmelerine başlama yönündeki tutumunda değişiklik olmadığını bildirdi.

Usul tartışmasının ardından teklifin tümü üzerinde görüşmelere geçildi.




  • EKONOMİYE İLİŞKİN TORBA TEKLİF TBMM’YE SUNULDU

“Nerede beka, nerede kamu yararı?”

Teklifin tümü üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz alan Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, “Kanun teklifinde, dokunulmaması gerekenlere dokunulmak isteniyor” diye konuştu.

Teklifle, Türkiye Denizcilik İşletmeleri ve TCDD’ye ait bazı limanların özelleştirilmeleri neticesinde imzalanan 49 yıldan az sözleşme sürelerinin, 49 yıla kadar uzatılabileceğini anımsatan Öztürk, “Bu liman işletmeleri hisselerini yabancı şirketlere satmaya başlayınca limanlar milli güvenlik sorunu haline gelmeyecek mi? Bunun önüne nasıl geçeceksiniz? Nerede beka, nerede kamu yararı?” sorularını yöneltti.

Öztürk, düzenlemeyle “kamu çalışanlarının iradelerinin ‘malum sen’lilerin tekeli altına alınarak birkaç yüz lirayla satın alınmaya çalışıldığını” öne sürdü.

MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, Türkiye’nin, yenilenebilir enerjide yapılan yatırım ve teşvik edici projelerle yeşil enerji alanında dünyada önemli bir konuma yükseldiğini belirtti.

HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, “Katarlılara verilen sözün yerine getirilmesi için düzenleme yapıldığını” iddia etti.

Anayasa’ya ve yasalara uygun olmayan, iptal edilen bir sözleşmenin, aynı kiracılar için 49 yıla kadar uzatılabilme imkanı getirileceğini söyleyen Kenanoğlu, limanların hiçbir kurala tabi olmayacak bir yöntemle “birilerine peşkeş çekileceğini” savundu.

OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun birçok mağduriyete neden olduğunu ve lağvedilerek yol açtığı olumsuzlukların ortadan kaldırılması gerektiğini dile getiren Kenanoğlu, bu konularda mahkemelerin yetkili olması gerektiğini söyledi.

“Çetelerin Noel Babasısınız”

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, teklifi “ucube” olarak nitelendirerek, bir tarafında Noel Baba’nın, diğer tarafında maskeli bir hırsızın resmedildiği kağıdı gösterdi.

“Yandaşa gelince Noel Baba gibisiniz, vatandaşa gelince gece 03.00’te gelen davetsiz maskeli gibisiniz” ifadesini kullanan Ağbaba, iktidarın, “yandaşın, çetelerin Noel Babası olduğunu” öne sürdü.

Torba teklifle “limanların peşkeş çekildiğini, sendikalara darbe vurulduğunu” savunan Ağbaba, AK Parti’nin “geleceği sattığını” öne sürdü.

Ağbaba, “Liman düzenlemesi 4 kez gelmiş; kimi komisyondan çekilmiş, kimi burada kanunlaşmış, Anayasa Mahkemesi iptal etmiş, şimdi tekrar getiriyorsunuz. Cumhur İttifakı Meclise takılmış ters kelepçedir. Şimdi Anayasa Mahkemesine de kilit vurmaya çalışıyorsunuz; ters kelepçeyi de Anayasa Mahkemesine takılan kilidi de hep birlikte kıracağız.” diye konuştu.

Ağbaba, “devletin, milletin malı limanların 3-5 yandaşa peşkeş çekildiğini” iddia etti.

Yüzde 2 barajını gerçekleştiren sendika üyelerinin toplu sözleşme ikramiyesinden faydalanabilmesini “rüşvet sendikacılığı” olarak nitelendiren Ağbaba, hükümetin, “yandaş sendikaları güçlendirmek için rüşvet teklif ettiğini” savundu.

“Yarısı bizden önceki dönemde özelleştirilmiş”

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Türkiye’nin geleceğini sattınız” şeklindeki eleştirilere karşılık, “Bu 14 liman içinden yaklaşık yarısı bizden önceki dönemde özelleştirilmiş. Burada kimseye peşkeş yok, ülkemizin itibarını artırmak, lojistik faaliyetlerini geliştirebilmek, ihracatımıza, üretimimize, istihdamımıza katkı sağlamak üzere yapılan bir düzenlemedir. Doğru bir düzenlemedir” dedi.

Özelleştirme sürelerinin 30 ile 39 yıl arasında değiştiğini, süre satın alan firmanın yatırım yapma mecburiyeti olduğunu anlatan Elitaş, 2030’dan itibaren hasılatın yüzde 5’inin de kamuya gelir olacağını kaydetti.

Sendikalarla ilgili düzenlemeye yönelik eleştirilere üzüldüğünü belirten Elitaş, “Sendika üyesi olmayan çalışanlar üç ayda 200 lira, sendika üyesi olanlar da üç ayda 700 lira alacak. Yani ortaya çıkan üç aylık dönemde 500 liralık bir rakam için bunu ‘rüşvet’ diye ifade etmek, o arkadaşlarımızı rüşvetle itham etmek gerçekten hiç yakışmayan bir davranıştır” diye konuştu.

Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından birleşime ara verdi.

Bilgiç, aranın ardından, komisyonun yerinde olmaması üzerine, birleşimi yarın saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı.

Kaynak URL