Geleceğin yarışçısı: Nissan Ariya Single Seater Concept

Okan ALTAN

Nissan, 12 yıllık tam elektrikli Leaf modelini, diğer tüm markalardan önce yollara çıkarmış ve bu birikimle yeni elektrikli ürün grubuna çok sağlam bir zemin oluşturmuştu. 9 milyardan fazla sıfır emisyonlu kilometre geçmiş, 600 bin adetlere ulaşan Leaf’teki teknolojileri her dönem daha da geliştiren Nissan, şimdi elektrikli geleceğe doğru en emin adımlarla ilerleyen ‘elektrik uzmanı’ marka olarak gösteriliyor.

Hatta binek araçlar için içten yanmalı motorlara yaptığı yeni yatırımları sonlandırıyor. Yani Euro 7 için seçenek hazırlamazken, ilk etapta elektriklenmiş model sayısını altıya çıkarıyor.

Elektrikli mobiliteye geçişini güçlendirerek, 2023’ten itibaren Avrupa’da eski nesil motorla çalışan yeni bir binek otomobil piyasaya sürmeyecek.

7,8 milyar dolar yatırım yaptıkları Ambition 2030 olarak adlandırdıkları bu net vizyonda, elektrikli güç aktarma teknolojilerini sırayla sunarak merdivenleri çıkan Nissan, pil enerji yönetimi yeteneklerini optimize etme ve genişletme Ar-Ge’siyle EV36Zero Enerji Ekosistemi üzerinde çalışıyor ve yenilenebilir enerjiyle çalışan araç ve batarya üretimini bir araya getiriyor.

Elektriklilere geçişte herkesin ihtiyacını karşılamak için ekonomik seçenekler de yaratarak, daha fazla erişilebilirlik amacıyla Juke’ta hibrit, Qashqai ve X-Trail’de e-Power ile tam elektrikli hafif ticari Townstar ile birlikte binek tiplerde tümüyle elektrikli olarak doğmuş Ariya’yı bu yıl yollara çıkarıyor.

Fakat tüm bunların en önemli basamağı Coupé CrossOver Ariya ise, Nissan tarafından Renault ve Mitsubishi ittifakı için geliştirilen dahiyane CMF-EV platformunu kullanan ilk araç… Japon DNA’sını barındıran, dinamik sürüş performansı ve sanki gelecekten günümüze gelmiş tasarımıyla çift motorlu e-4ORCE tamamen elektrikli tekniği sayesinde kesintisiz güç dağıtımıyla yol tutuşta da çok iddialı…

Fakat, tüm bu elektrikli gelecek hakkında daha iyi fikir vermek ve Nissan’ın daha neler yapabileceğini şimdiden göstermek için, Ariya’nın stilistik unsurlarıyla tek kişilik bir kavramsal ‘geleceğin yarış otomobili’ni de sergilediler. Nismo yarış araçlarını da hatırlarsak, motor sporlarında da ayrıca aşırı tecrübesi olan Nissan, Formula E’deki elektrikli yarış mühendisliğini de bu konsepte aktarmış. Belki de geleceğin spor otomobillerinin nasıl hayal edilebileceğinin bir göstergesi olarak yorumlanabilecek olan Ariya Single Seater Concept’in çizgileri de Alfonsa Albaisa imzalı…

Karbon fiber gövdesinin çıplak açık tekerliler gibi değil, aerodinamik gövde hatlarıyla düşünülmesi, burun ve ön spoylerin Ariya’yı andıran şekli ve şasiden çıkmış gibi görünen arka kanadı gibi özellikleri yanında, rollbar’ı kokpitin üzerinde güvenlik pervazı gibi tipik monoposto özellikleri ile benzersiz ve çok çekici bir tasarım başarılmış.

GÖSTERİ ARACINDAN ÇOK DAHA FAZLASI

LED gündüz farlarının son nesil Nissan’ların V-Motion ‘eyeliner’ formu, gövdenin üstte siyah altta bronz renkle süslenmiş olması, arkaya doğru genişleyen sivri hatları, dar bir orta gövde alanından çıkıyormuş gibi görünen eşkenar dörtgen hava deflektörleri… Ciddi ciddi, bugüne kadar pek görmediğimiz, fakat ‘biçimsiz’ detayı olmayan, muhteşem bir ‘monoego’ tasarımı…

Ariya’nın dört teker çekişli versiyonunun çift e-motor 290 kW 394HP güç sisteminin alt yapısına yerleştirildiği bu konseptin, maksimum performans için 500 kilometreye kadar menzilli bataryasını, uzun mesafeden daha çok ani akselerasyon ve çevik elastisite için kullanılacağını tahmin ediyoruz.

Yani, bu aracın basit bir gösteri aracından çok daha fazlası olduğu ortada… Nissan’ın gelecekteki üretim otomobilleri için önemli teknik bilgiler sağlamayı amaçlayan “yüksek performanslı araştırma, geliştirme ve tanıtım projesi” olarak tanımlansa da, taşıdığı mühendislikle bir test laboratuvarından öte, inanılması çok güç ama sanki üretime hazırlanan bir prototip gibi de duruyor.

Fakat, normal yollar için geliştirilmiş Ariya’nın güç aktarma sistemi ve şasisinin böyle bir yarışçı fikrinde kullanılması, Nissan’ın seri üretim elektriklilerine daha büyük heyecanla bakmamızı sağlıyor. Hep yazdığımız gibi; bu güçlü gösterimle de, elektrikli araçların ne kadar heyecan verici olabileceğine inancımız artmaya devam ediyor.

Kaynak URL