Merkez’in döviz rezervi arttı, yüzde 40’a ihtiyaç kalmadı

Nurdoğan A. ERGÜN

Son iki yılda TL bazında üretim maliyet artışları yüzde 200’leri bulan Türk ihracatçısı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) yapılması zorunlu olan yüzde 40 döviz satış oranının düşürülmesini talep ediyor. Zorlu ekonomik koşullara rağmen geçen yıl, yüzde 0,64’lük artışla 255 milyar dolarlık ihracat rakamına imza atan ihracatçı, bir yanda döviz kurunda bekledikleri hareketin gelmediğinden şikayet ederken, diğer yanda zorunlu satış oranının hala çok yüksek olmasından dertli. Rekabette rakipleriyle eşit şartlarda sahaya çıkmak isteyen ihracatçı, Merkez Bankası rezervlerinin son bir ayda 60 milyar dolara yakın arttığına, dolayısıyla yüzde 40 ihracat gelirini TCMB’de bozdurma zorunluluğunun ortadan kalktığına işaret ediyor. TCMB’de bozdurulup TL’ye çevrilen parayı hammadde almak için tekrar dövize çevirdiklerini anlatan ihracatçılar, bu durumda kur makasının yarattığı ek maliyet artışından yakınıyor ve bir an önce düzenleme yapılmasını talep ediyor.

Düzenleme 2022’de yapılıp oran yüzde 40’a çıkarılmıştı Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 15.04.2022 tarihli talimatıyla “İhracat Bedellerinin Merkez Bankası’na Satışı” başlıklı ek maddede yapılan değişiklikle döviz satışında, daha önce yüzde 25 olan oran yüzde 40 olarak değiştirilmişti. Buna göre, İBKB’ye (İhracat Bedeli Kabul Belgesi) veya DAB’a (Döviz Alım Belgesi) bağlanan ihracat bedellerinin en az yüzde 40’ı belgeyi düzenleyen bankaya satılıyor. Bedeller bankaca, Merkez Bankası tarafından ilan edilen ve işlem günü için geçerli döviz alış kuru üzerinden aynı gün Merkez Bankası’na satılıyor ve Merkez Bankası’nın banka nezdindeki hesabına aktarılıyor. Söz konusu tutarın tam karşılığı banka tarafından ihracatçıya TL olarak ödeniyor. Genelgeye göre, dövizin yurt dışından geldiğinin tespiti kaydıyla, dışarıda yerleşik gerçek veya tüzel kişiler adına açılan döviz tevdiat hesaplarından ihracatçının hesabına transfer edilen bedeller, bankalarca ihracat bedeli olarak kabul edilebiliyor.

Mesut ÖKSÜZ: Hammadde alırken kur farkı ödüyoruz

MB’ye döviz satışının yüzde 40’a çıkarılmasını “Ülkemize kaynak girişiminin az olduğu bir dönemde rezervleri güçlendirme amacıyla çıkmıştı” şeklinde yorumlayan Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, “Oysa bugün geldiğimiz noktada ülkemize özellikle portföy yatırımları ile de olsa döviz girişi hızlanmış ve Merkez Bankası rezervleri son bir ayda 50 milyar doların üzerinde artmıştır. Hal böyleyken yüzde 40 ihracat gelirinin MB’de bozdurulması ihtiyacı ortadan kalkmış gözüküyor” yorumunu yaptı. İhracatın ithal hammaddeye dayalı yapısı göz önüne alındığında ihracatçıların elde ettikleri döviz gelirinin önemli bir bölümünün yeniden hammadde temini için kullanıldığını hatırlatan Öksüz, “Bu şekilde bir zorunluluk dövizi getirip bozdururken ve sonrasında yeniden hammadde almak için tekrar piyasadan döviz talep ederken kur farkından dolayı işletmelerimizi zorluyor” dedi.

“MB’nin düzenleme yapması elzem”

Turizm sezonunun başlaması ile birlikte döviz konusunda en az bir çeyrek dönem daha sıkıntı yaşanmayacağını söyleyen Öksüz, o nedenle bu konuda yeni bir düzenleme yapılması gereğinin MB tarafından da takdir edileceğini düşünüyor. Öksüz, şöyle devam etti: “Öte yandan zaten kurun uzun bir süredir 32,20 civarında neredeyse kitlenmiş olması dolayısı ile ihracat karları son derece azalmış, hatta sadece pazar payını korumak için neredeyse kar etmeden ihracatçılar çalışır durumda iken, ilave her tür maliyetlerden ve bu arada kur makası maliyetinden de onları kurtarmak gerektiğine inanıyorum. Kaldı ki Merkez Bankamızın ihracatçı dövizlerini TL’ye çevirirken piyasaya TL vermesi, sonuçta TL emisyonunun artması neticesinde enflasyonun düşmesine de dolaylı olarak engel oluyor.”

Çetin TECDELİOĞLU: Bankalara ödenen komisyon büyük sıkıntı

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu ise, döviz bozdurmada bankalara ödenen komisyona dikkat çekti. Tecdelioğlu, “Önemli olan yüzde 40’daki bozdurmada alım satım yaparken bankalara ödediğimiz komisyon. Maalesef o daha büyük sıkıntı. O sebeple asıl onun sabit bir hale getirilerek özellikle ihracatçıya binde 1 oranında alım satım oranı gibi sabit bir oran tanınması arzusundayız. Maliyet artışları yönünde zaten dövizin bozdurulmaması gibi bir şansımız olmuyor maalesef ” değerlendirmesini yaptı.

Kazım TAYCI: Oluşan makastan ciddi zarar ediyoruz

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı ise, “Şu anda Merkez Bankası’ndaki döviz rezervlerinin de iyi durumda olduğu deklare ediliyor. Yani zamanında bu yüzde 40’lık bölümü döviz olarak tutma, dövizin yukarıya gidişini bir nevi kontrol amaçlı yapılmıştı. Ama buna ihtiyaç yok ise gelen bedelin kullanım hakkının kişilere verilmesini talep ediyoruz. Tabii orada çok ciddi arbitraj farkı yiyoruz. Kurlardan dolayı geçişlerde alım-satımda ciddi makas oluşturuyor ve maalesef biz oradan ciddi manada zarara uğruyoruz” diye konuştu.

Bekir TOPUZ: Yüzde 40 çok yüksek bir oran

İhracatçnın kazandığı dövizin önemli bir bölümünü bozmak zorunda olduğuna işaret eden Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Topuz, “Çünkü artan maliyetler karşısında döviz bozmadan üretim yapabilmek mümkün olmuyor. Burada her sektör için olmasa da bazı sektörler için yüzde 40 elbette yüksek bir rakam. Bunun düşürülmesi ihracatçının elini rahatlatacaktır. Çünkü ihracatımız dövizle olduğu gibi ithalatımız da dövizle. Alış-satıştaki fark maalesef ihracatçıyı çok ciddi anlamda etkiliyor” yorumunu yaptı.

Koray ÇALIŞLAR: Kur farkı büyük maliyet getiriyor

İhracatçının yüzde 40 dövizin karşılığını bozdurma zorunluluğunun çok büyük meşakkatler ve maliyetler oluşturduğunu dile getiren MODOKO Başkanı Koray Çalışlar da, “İhracat tutarı yüksekse meşakkati daha da büyük. İhracat işlemleri tamamlanmadan bankayla istişare edemiyoruz. Parayı biz hammaddede kullanıyoruz. Ya da para parça parça geliyor, yine kullanıyoruz. Daha sonra işlemler bitiyor. İhracat kısmının bu yüzde 40 bozulması gerektiğinde de hesapta, o ihracatın karşılığı döviz yoksa tekrar TL ile döviz alıyoruz. Kur farklarından oluşan rakam çok büyük maliyet getiriyor dedi.

Olgun SAĞLAM: Öz kaynaktan kullanılan sermaye eriyor

Üretici ihracatçıların her hammaddeyi Türkiye kaynaklarından karşılayamadığını dolayısıyla ithal ürün alıp üretimi devam ettirmek zorunda olduğunu vurgulayan Albox Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Olgun Sağlam, bu durumun yarattığı sonuçları ise şöyle anlattı: “Döviz satışından ve tekrar döviz alışından dolayı aradaki makas farkından zarar ediliyor. Enflasyonun etkilerinden dolayı TL’nin döviz karşısında değer kaybetmesi de önemli bir etken. Ülkeye ihracat kanalıyla gelen dövizin bozulması, üreticinin öz kaynaklarından kullandığı sermayenin erimesi anlamına geliyor.”

‘Finansman çözülmedikçe yüzde 40 anlamsız’

Gökhan TURHAN: Yüzde 40 döviz bozdurma kuralından önce ihracatçının sırtında çok ciddi yükler olduğunu söyleyen ARMATÜR Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, “Maliyet artışları elimizi kolumuzu bağlamış vaziyette. Maliyet artışlarını ihracat fiyatlarına yansıtamadığımız için karlılık oranlarımız çok ciddi şekilde düştü ve mevcut durumda rekabet gücümüz zayıfladı. İhracatçının farklı finansman sorunlarıyla uğraşırken yüzde 40 döviz bozdurma kuralının değiştirmesi çok bir anlam ifade etmeyecek” dedi.

MB’nin döviz rezervi 82.7 milyar doları aştı

Son açıklanan verilere göre, Merkez Bankası’nın toplam rezervleri 139 milyar 125 milyon dolardan 142 milyar 242 milyon dolara yükseldi. Altınrezervleri 60 milyar 575 milyon dolardan 59 milyar 476 milyon dolara geriledi. Dövizrezervi ise 78 milyar 549 milyon 450 dolardan 82 milyar 766 milyon dolara çıktı. Merkez’in rezervleri22 Aralık 2023 tarihinde 145 milyar 452 milyon dolarla rekor kırmıştı. İhracatta döviz bozdurma oranında güncellemenin yapıldığı 2022 yılında Merkez Bankası’nın döviz rezervi 82.9 milyar dolar, toplam rezerv 128.8 milyar dolar olarak kayıtlara geçmişti.

Döviz kurunda istikrarlı artış bekleniyor

Öte yandan dövizde dengenin sağlanmasını isteyen ihracatçı, maliyetlerden ötürü rakiplere göre artık pahalı konuma gelmekten şikayetçi. İhracatçılar, “Pazarlarda aynı döviz cinsi ile rekabet ederken maliyetlerimiz TL cinsinden oluyor. Bu kur seviyesiyle, artan TL maliyetini karşılamak ve rekabet etmek çok zor. TL maliyetleri ve döviz kuru arasında sıkıştık kaldık” yorumu yapıyor. Kurların da enflasyon oranında artmasını isteyen ihracatçı, OVP’de 2026 için 302 milyar dolarlık bir ihracat hedefi belirlendiğini hatırlatarak, “Bu hedefe ulaşmak çok kolay. Yeter ki döviz kuru istikrarlı bir şekilde artsın” çağrısı yapıyor. İhracatçı, teknik olarak doların şu anda 40-45 bandında olması gerektiğini düşünürken, uzmanlar, ancak yılsonunda 41 TL’leri bulacağını öngörüyor.

 

Kaynak URL