Türkiye’de döngüsel ekonomi anlayışının yaygınlaşması ve iş dünyasında uygulanması amacıyla düzenlenen Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası’nın dördüncüsü gerçekleştirildi.
DCube Döngüsel Ekonomi Danışmanlık ve Sürdürülebilirlik AŞ’den (DCube) yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin döngüsel ekonomiye geçişini hızlandırmak amacıyla bu yıl dördüncüsü düzenlenen etkinliğe, kamu ve özel sektör temsilcilerinin yanı sıra; İskandinav ülkelerinden gelen sektör liderleri ve uzmanları katıldı.
“Yalnızca enerjideki dönüşüm dünyayı kurtarmaya yetmez”
Açıklamada etkinlikte yaptığı konuşmaya yer verilen İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe, dünyanın farklı yerlerinde sürdürülebilirlik ve döngüsellik gibi küresel sorunların konuşulduğunu belirterek, “Ülkemizde son 5 yılda sürdürülebilirlik ve yeşil enerji konuları gündeme gelmeye başladı. Fosil yakıtlar ve enerji dönüşümü büyük sorunlar olsa da yalnızca enerjideki dönüşüm dünyayı kurtarmaya yetmeyecek.” ifadelerini kullandı.
Üretim verimsizliğinin, yanlış kullanımın ve “al-kullan-at” kültürünün çevreye zarar verdiğini anlatan Tepe, değerli metallerle üretilen ürünlerin kısa sürede atık haline geldiğini ve çevre kirliliğini artırdığını vurguladı.
Tepe, “Ekosistemimiz büyük tehdit altında. Aşırı hava olayları dünya ekonomisine milyarlarca dolara mal oluyor ve bu olaylar sadece parayla ölçülemez. Ayrıca diğer ekosistemlere de zarar veriyor. Sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi konusunda enerji dönüşümü tek başına yeterli olmayacak. Döngüsel ekonomiye geçiş, doğa için oldukça önemli.” açıklamasında bulundu.
Sürdürülebilir bir geleceği korumak için zorlukları aşmak zorunda olduklarını vurgulayan Tepe, “Ya büyük bedeller ödeyeceğiz ya da görevlerimizi yerine getirerek geleceğimizi koruyacağız. Bu yolculuk kolay olmayacak, ancak bu hepimizin ortak sorumluluğudur.” değerlendirmesinde bulundu.
“Tercihten öte stratejik bir gereklilik”
SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel de Türkiye’nin ilk İklim Kanunu Teklifi ve AB’nin karbon düzenlemeleriyle sürdürülebilirlik alanında önemli bir dönemece girdiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Bu yeni dönem, döngüsel ekonomiyi artık bir tercihten öte stratejik bir gereklilik haline getiriyor.
Malzeme ve kaynakların daha uzun süre ekonomide tutulmasını sağlayan döngüsel ekonomi, yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik açıdan da büyük önem taşıyor.
Türkiye’nin kaynak kullanımı ve emisyon düzeyleri AB ortalamasının üzerinde; bu da kaynak verimliliğini artırarak dışa bağımlılığı ve ekonomik kırılganlığı azaltmamız gerektiğini gösteriyor.”
Günsel, üyeleri ile gerçekleştirdikleri ankete göre şirketlerin yüzde 41’inin atık azaltım hedefi belirlediğini, yüzde 42’sinin atıklarının bir kısmını geri dönüştürdüğünü kaydederek, teknolojik uygulamaları kullanan şirket oranının yüzde 19 seviyesinde kaldığını belirtti.
“Döngüsel ekonomi alanında hareketli bir yıl olacak”
DCube Kurucu Ortağı Gülcan Ergün ise 2025’in döngüsel ekonomi alanında hareketli bir yıl olacağını belirterek, Türkiye’nin heyecanla beklenen ulusal döngüsel ekonomi eylem planının bu yıl açıklandığını ifade etti.
Avrupa Komisyonu tarafından 26 Şubat’ta Temiz Sanayi Mutabakatı’nın yayımlandığını anımsatan Ergün, bu mutabakatın sürdürülebilirlik ve döngüsellik dinamiklerine yeni bir çerçeve getirdiğininden bahsetti.
Ergün, İklim Kanunu Teklifi’nin TBMM’de görüşülmesinin önemine değinerek, “Doğrusal ekonomi modelinden döngüsel ekonomi modeline geçiş zorlu bir süreç. Bu nedenle dönüşümün ilk adımlarını atarak sürdürülebilir bir şekilde devam etmek hedefindeyiz.” ifadelerini kullandı.