Sillyon Antik Kenti Opet ile gün yüzüne çıkıyor

Zühre KURT

Tarihi, mitolojik ve kültürel değerleri ile öne çıkan Çanakkale’de, Tevfikiye Köyü’nü “Arkeo-Köy”, Çıplak Köyü’nü ise “Etno-Köy” olarak yenileyen Opet, Çanakkale Savaşları ile Troya Savaşı’nı kültürel birikimler ışığında 18 yıldır devam eden Tarihe Saygı Projesi’ni, Akdeniz’e taşıyor.

Troya Savaşı’ndan sonra Mopsos ve Calchas adlı kahramanlar tarafından kurulduğu kabul edilen Sillyon Antik Kenti’nin gün yüzüne çıkarılması için yürütülen kazı çalışmalarına sponsor olan Opet, bu adımla Türkiye’nin zengin tarihi ve kültürel mirasına olan desteğine devam ediyor. Tarihe Saygı Projesi kapsamında Opet, bu kez Antalya Serik’e 16 km uzaklıkta Perge ve Aspendos arasında yer alan bir Pamphylia şehri olan Sillyon Antik Kent’in kazı çalışmalarını desteklemek amacıyla T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile protokole imza attı.

İmza töreni Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Antalya Belek Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Yazıcı, Serik Kaymakamı Cemal Şahin, Serik Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Yıldırım, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, Opet Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk ve Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi – Sillyon Kazı Başkanı Doç. Dr. Murat Taşkıran’ın katılımıyla gerçekleşti.

“Çanakkale’de başlayan yolculuğumuz Akdeniz’e uzandı”

Çanakkale’deki Çıplak Köyü’nün Troya’nın keşfinde başlangıç noktası olarak kabul edildiğini belirten Opet Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk “Opet olarak geçmişe saygı duyan, geleceğe umutla bakan bir anlayış ile yol alıyor, tarihi zenginliklerimize sahip çıkıyoruz.

2006 yılında Çanakkale ve Gelibolu Yarımadası’nda başlattığımız Tarihe Saygı Projesi, bizi Akdeniz’e götürdü. Troya Savaşı’ndan sonra bu savaşa katılan iki kahraman isim tarafından kurulduğu kabul edilen antik çağın en zengin şehirlerinden biri olan Sillyon Antik Kenti’nin kazı çalışmalarına destek vermekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu projeyle, Türkiye’nin tarihi ve kültürel mirasına olan katkımızı bir adım daha ileriye taşımak bize gurur veriyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Bereketli toprakların mağrur kenti”

Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi – Sillyon Kazı Başkanı Doç. Dr. Murat Taşkıran ise şöyle konuştu: “Bereketli toprakların mağrur kenti Sillyon, arkeolojik kültür varlıkları ve sahip olduğu tarihi değerleri geçmişten günümüze çok katmanlı dokusuyla önemli bir kültürel miras alanıdır. Tarih boyunca kültür ve uygarlıkların birleşme-çatışma noktasında yer alan bu kadim kent, üzerinde birçok medeniyetin izini taşımaktadır.

Farkındalık yaratarak ve sürdürebilir bir konseptte Sillyon’un korunmasını, araştırılmasını ve görünür kılınmasını amaçladığımız çalışmalarımız Opet’in destekleriyle artık daha da güçlenerek devam edecektir.” Törende konuşan Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, “Kültürel mirasa yapılan tüm destekler bizim için değerli. Opet’in sponsorluğunun yanı sıra iletişim kabiliyetinin de Sillyonumuz’u hem Türkiye hem de dünyada daha bilinir hala getireceğine inanıyoruz. Londra, Berlin, ABD, Uzakdoğu’dan kendi rezervasyonunu yapan, kendi gezi planını oluşturan, ören yerlerini ziyaret eden bir kitle, bir eko sistem yaratmak istiyoruz. Sillyon bu anlamda da çok doğru bir iş” ifadesini kullandı.

Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan da Sillyon’daki kazının Opet ile daha da güçlendiğini belirterek, “Üniversite olarak arkeoloji ve sanat tarihi çalışmalarına büyük değer veriyoruz. Opet’in Sillyon kazılarına olan sponsorluğu bizim için bu anlamda çok önemli. Atılan bu adım kurumlar arasındaki işbirliğine çok büyük katkı sağlamak ile kalmayacak aynı zamanda yeni bir turizm destinasyonu sunacak. Destek sağlayan Opet ailesine değerli yönetim kurulu üyelerine çok teşekkür ediyoruz” dedi.

İlk kazı çalışmaları 2020’de başladı

Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Taşkıran başkanlığında ilk kazı çalışmalarına 2020 yılında başlanan Sillyon Antik Kenti’nde yer alan nekropol, stadyum ve hamam gibi değerlerin tarihi zenginliklerimize ve turizme kazandırılması hedefleniyor.

Kentteki kazı çalışmaları, Pamukkale Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi, Belek Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile yurt dışından gelen uzman arkeologlardan oluşan 40 kişilik bir ekip tarafından yürütülüyor.

Büyük İskender’in ele geçiremediği kentlerden

Tarihi 4 bin yıl öncesine dayanan ve Büyük İskenderun Anadolu’da ele geçiremediği birkaç kentten biri olarak bilinen Sillyon, nekropolü, stadyumu, hamamı, Osmanlı Çeşmesi ve Selçuklu Dönemi’nde 13. yüzyılda inşa edilerek günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış bölgenin en eski mescitlerin biri olan Kale Mescidi ile öne çıkıyor. Milattan önce dördüncü yüzyılda kendi adını taşıyan madeni parasını basmaya başlayan Sillyon’un bu paraların üzerinde adı Sylviys olarak geçiyor.

“Keşfedilmemiş bir tarih hazinesi” olarak adlandırılan ve Troya Savaşı sonrası göçlerle hayat bulan Sillyon Antik Kenti’, antik dönemdeki adıyla Pamphylia Bölgesi’nde yani günümüzdeki adıyla Antalya Serik’te bulunuyor. Tarihte “Büyük İskender’e direnen şehir” olarak yer alan antik kentin, Troya Savaşı’nın ardından “Mopsos” ve “Calchas” isimli kahramanlar tarafından kurulduğu kabul ediliyor. Antalya-Alanya karayolunun 8 km.

kuzeyinde bulunan kent, Toros Dağları ile sınırlandırılan Antalya Ovası’na hâkim 235 m yükseklikteki kayalık bir tepe üzerinde kurulmuştur. Erken dönemlerden itibaren yerleşim gören kent üzerinde her dönemden kalıntılar barındırmakta. Kent, arkeolojik kültür varlıkları, sahip olduğu tarihi ve kültürel değerlerle geçmişten bugüne dek çok katmanlı dokusuyla önemli bir kültürel miras alanı olma özelliğini korumuş.

Tarih boyunca kültür ve uygarlıkların birleşmeçatışma noktasında yer alan Sillyon, üzerinde birçok medeniyetin izlerini taşımakta. Sillyon, Demir Çağı (MÖ 2 bin) başlarından Osmanlı Dönemi’ne kadar yerleşim gören ve kesintisiz bir tarihsel sürece ev sahipliği yapan çok katmanlı bir kent örneğidir. Sillyon, antik dönemden itibaren gösterdiği farklı özellikleriyle diğer antik kentlerden ayrılmakta. Her dönemden yapı örnekleri bulunan kentte, bazı binaların hala ayakta olduğu ve çatı seviyesine kadar korunduğu görülmektedir.

Kaynak URL