Vuslat'ın sergisi sanatseverlere 'Emanet'

Küratörlüğünü Doç. Dr. Ebru Yetişkin’in üstlendiği sergide, emanet kavramını içeren, heykel, resim, şiir, ses ve enstalasyonlardan oluşan birçok eser yer alıyor. Sergi 30 Haziran’a kadar Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde ziyarete açık olacak.

‘Kucaklaşma’ mekana özel olarak hazırlandı

Tophane’de sergi açmayı yıllardır hayal ettiğini dile getiren Vuslat, mekana özel hazırlanan ‘Kucaklaşma’ eserini şu sözlerle anlatıyor: “Kelgit Halkevi’nde zilli kilimleri vardır. Göktürk zamanından beri dokunan kilimler bir tek o bölgede kalmıştır. ‘Zullu’ kilim demek Farsça, zilli diye dilimize geçmiş. Yüzyıllardır kullanılan kilimlerin renklerini Kelgit Halkevi’nde hala devam ettiriyorlar. Oradan kök boyayla yapılan 9 renk seçtim ve o renklerle oradaki ipler Mardin’e gitti. Pelda ile iş birliği halinde ortaya bu çıkmış oldu.” değerlendirmesinde bulundu.

Anneannesinin masalından ilham aldı

Vuslat, eserleri oluştururken anneannesinin anlattığı bir masaldan yola çıktığını vurguladı. ‘Serçe ve Diken’ masalını dinletmek istediğini, ışık enstalasyonu ve koltuğu bu yüzden yaptığını belirten sanatçı, “Masalın hepsi önemli ama en önemlisi, nefislerimizin peşinden giderken kayboluyoruz. Halbuki nefesimize odaklanmalı, anı yaşamalı, anı kutlamalıyız. En önemlisi bu.” ifadelerini kullandı.

Sergide İstanbul’a özel eserler var

Küratör Yetişkin, geçen sene Bayburt Baksı Müzesi’nde sanatseverlerin beğenisine sunulan serginin İstanbul kurgusunda yeni eserler olduğuna vurgu yaparak, şu bilgileri verdi:

“Dağlar Bayburt’ta, Gümüşhane’de kaldı. Biz kendi gündelik telaşımız arasında sergiye geliyoruz. Orada dağların tam yanında eserlere bakmakla burada Tophane’de birden trafiğin içinden çıkıp bakmak aynı şey değil. O yüzden izleyicilerin rahat rahat oturarak izleyebileceği bir masal koltuğu eşliğinde dağların bir soyutlaması olarak karşımıza çıkan bir ışık enstalasyonu var.”

Dokunabileceğimiz bir yaşamın gücüne sahip çıkalım

Sergide ziyaretçilerin rahat rahat dokunup, deneyimleyebileceği eserlerin bulunduğuna da değinen Yetişkin, “Emanet o kadar hayatımızın içinde, dokunabildiğimiz bir kavram ki, neden emanet başlıklı bir sergide de dokunamayalım ki? O yüzden dokunabileceğimiz bir yaşamın gücüne sahip çıkalım diyoruz. Kendi hayatımıza dokunmayı, bazen kendi sesimizi dinlemeyi bile unutuyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

Kaynak URL