İstanbul
Festival, Türk Kızılay çatısı altında Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü destekleriyle Balkon Film’in organizasyonunda hayata geçirildi.
Sepetçiler Kasrı’ndaki tanıtım toplantısına katılan Türk Kızılay Genel Başkanı ve Festival Onursal Başkanı Dr. Kerem Kınık, festivalin 5 yılda güzel bir hikayeye dönüştüğünü belirterek, “Biz bazen hayatın hızlı akışına kapılıp gidiyoruz ama siz sanatçılar, yönetmenler biraz dışarı çıkıp farklı gözle bakmayı biliyorsunuz.” dedi.
Kınık, dostluk fikrinin festival sayesinde insanlığa ve sanat camiasına mal olan güzel bir geleneğe dönüştüğünü aktararak, “Türk Kızılay olarak, insanların dertlerini, sıkıntılarını ve acılarını odağa alan bir varlık sebebimiz var. İnsanlık onurunu korumaya, onu güçlendirmeye çalışıyoruz ve onun derdini çözmek için başkalarını dayanışmaya, empatiye çağırıyoruz. Aslında insanlık hepimizin ortak kimliği.” diye konuştu.
Festivale bugüne kadar 100’den fazla ülkeden, 2 bini aşkın filmin başvurduğunu kaydeden Kınık, “Türk Kızılay olarak, bu film festivalini himaye ederken aslında insanın anlam arayışına sanatın eşlik etmesini, onun dertlerini, yaşadığı farklı dünyaları, farklı özellikleri ön plana çıkarabilmeyi ve bunu dünyada yapan sanatçıları bir araya getirmeyi amaçlamıştık. Çok şükür başarılı da oldu.” ifadelerini kullandı.
Kerem Kınık, festivalin bu sene abdal kültürünün son temsilcilerinden bozkırın yanık sesi, mütevazı kişiliğiyle gönüllerde yer edinen sanatçı Neşet Ertaş anısına düzenlendiğinin altını çizdi.
“Cezayirli Emir Abdulkadir adına ödül takdim edeceğiz”
Geçen sene “Kızılay İnsani Bakış Ödülü”nü Kızılay ve Kızılhaç hareketinin kurucusu İsviçreli Henry Dunant adına takdim ettiklerini belirten Kınık, bu yıl da Cezayirli Emir Abdulkadir adına ödül takdim edileceğine işaret etti.
Festivalin kazanan filmlerini, mülteci kamplarında sanattan uzak kalanlara ulaştırmak istediklerine dikkati çeken Kınık, şunları kaydetti:
“Çünkü insanın bedeni acıktığı gibi ruhu da acıkıyor. Çünkü insan yaralandığı gibi ruhu da yaralanıyor. İnsanın sağlığını ve dünyada varoluşunu desteklemek istiyorsanız bunun her boyutuyla desteklenmesi gerekiyor. Bu nedenle biz de sanata aslında bir gıda olarak bakıyoruz.”
“Kısa filmde tam bağımsız ve özgür bir anlayış var”
Festival Başkanı Faysal Soysal da sektörün önde gelen isimleriyle toplantılar yaparak önceki festivallere ilişkin değerlendirme yaptıklarını belirterek, bu sene de katılımcılarla fikir alışverişinde bulunmak istediklerini söyledi.
Çatışma ve savaşların açtığı yaralara merhem olmak için dostluk kavramına odaklanmak ve bunu gündeme taşımak istediklerini dile getiren Soysal, şu bilgileri verdi:
“Dostluk kavramı özellikle de dolaylı yoldan sanat eserlerine yansıyor. Bana göre sinemada sanat eserlerinin en büyük gücü, belki de kısa filmde ortaya çıkar. Çünkü kısa filmde tam bağımsız ve özgür bir anlayış var. Yani parasal boyutta veya hedef boyutunda sizi engelleyen bir şey yok. Nitekim dostluğun da böyle samimi bir tarafı var.”
Faysal Soysal, dostluk kavramını geliştirmeyi, kısa film diliyle yeniden inşa etmeyi ve bu vesileyle bütün dünyanın kısa filmcileri ve sinemacılarıyla bir dostluk köprüsü kurmayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.
Anadolu’da dostluğa dair var olan tecrübe ve birikimin öne çıkarılmasını hedeflediklerini de vurgulayan Soysal, bu amaçla her yıl festivali Anadolu’nun mütefekkir, ozan ve şairlerinden birinin anısına düzenlediklerini aktardı.
“Festival emin adımlarla yoluna devam ediyor”
Festival Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Lütfi Şen de 5 yıl önce Anadolu mayasının bütün insanlığa iletilmesi amacıyla yola çıktıklarını söyleyerek, “Şu ana kadar, dünyanın yaklaşık yarıdan fazlasından film aldık ve inanıyorum festival emin adımlarla yoluna devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Jüri Başkanı Ebru Ceylan ise güzel amaçlarla yola çıkmış bir festivale katkı sunma fırsatını sağladıkları için festival ekibine ve Kızılay’a teşekkür ederek, güzel bir festival olması temennisinde bulundu.
Atalay Taşdiken, Cemil Nazlı, Suat Köçer, Mesut Gengeç, Büşra Bülbül, Serdar Arslan ve Ali Can Sekmeç’in de arasında bulunduğu sinema ve sanat dünyasından isimler de toplantıya katılarak festivale ilişkin görüşlerini paylaştı.
Jüriye Ebru Ceylan başkanlık edecek
“Dostluk” kavramını, sinema yoluyla yeniden okumak, düşünmek ve hayata yansımalarını çoğaltmak niyetiyle yola çıkan festivalde film gösterimleri, söyleşi ve paneller, atölye çalışmaları, ustalık sınıfı ve özel seçki gösterimleri yapılacak.
Festivalde “İnsani Bakış” belgesel seçkisinde yarışan bir yapıma Türk Kızılay tarafından “Kızılay İnsani Bakış Ödülü” verilecek, bir filme de “Neşet Ertaş Dostluk Ödülü” takdim edilecek.
Jüri başkanlığını, ilk kısa metrajlı filmi “Kıyıda” ile 1998’de Cannes Film Festivali’nde yarışmalı ana bölüme seçilen, çeşitli ulusal ve uluslararası festivallere de katılarak birçok ödül alan senarist ve fotoğraf sanatçısı Ebru Ceylan yapacak.
Jüride, Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un “Beyaz Gemi” romanını beyaz perdeye uyarlayan, “Şambala” filminin görüntü yönetmeni Akzholtoy Bekbolotov, Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi sinema eleştirmeni Murat Tırpan ile “Küçük Kadınlar”, “Çalıkuşu”, “Yılanların Öcü”, “Diriliş: Ertuğrul” ve “Bir Zamanlar Çukurova” dizilerinin başarılı oyuncusu Hande Sorel yer alacak.
Film gösterimleri Avrupa yakasında Atlas Sineması’nda, Anadolu yakasında ise Kadıköy Sineması’nda yapılacak. Festival etkinlikleri ise Atlas Sineması, Akademi Beyoğlu, Artizan Sanat’ta düzenlenecek.
Bu yıl yarışma kategorilerine 58 ülkeden, toplam 522 film başvurdu. “Yarışma” kategorisine 189 film, “İnsani Bakış Belgesel Yarışması” kategorisine 89, “Panaroma” kategorisine 266, “Kırk Yıllık Hatır” kategorisine ise 13 film başvuru yaptı.
