Türk tarihiye ilgili çizgi dizilere imza atan usta karikatürist: Suat Yalaz

İstanbul

Türk çizgi roman tarihinin en uzun soluklu çalışmalarından biri olan ve defalarca beyazperdeye aktarılan “Karaoğlan”ın çizeri Yalaz, Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesinde 1932’de dünyaya geldi.

Yalaz, devlet memuru olan ailesinin işi nedeniyle çocukluğu boyunca yaşadığı farklı şehirlerde ilk ve orta eğitimini tamamladı.

Henüz 16 yaşındayken Erciyes Postası’nda ilk karikatürü yayımlanan Yalaz, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümünü bitirdi.

“Karaoğlan” ile tüm Türkiye’nin unutamadığı bir karaktere imza attı

Suat Yalaz, akademideyken Bedri Koraman ve Çetin Özkırım ile tanıştı.

Akşam gazetesinde Abdullah Ziya Kozanoğlu’nun yazdığı senaryolara uygun çizimler yapması için işe alınan Yalaz, çizimlerinin yanı sıra bir süre sonra senaryolara da katkıda bulundu.

Usta çizer, Akşam gazetesinden Kozanoğlu’nun ayrılması üzerine, 1960’ta “Karaoğlan” serisini çizmeye başladı. Okuyucunun yoğun ilgisi dolayısıyla Yalaz, 1963’te haftalık tarihi çizgi roman dergisinde seriyi okurla buluşturdu.

Farklı dönemlerde değişik yayınevleri tarafından yeniden yayımlanan dergi, 2000’li yılların başında bir kez daha okuyucunun beğenisine sunuldu.

Suat Yalaz, “Salıncak” ve “Korku” adlı dergilerle yayıncılık dünyasına da adım attı. Ayrıca, günlük gazetelere ve haftalık dergilere Türk tarihiye ilgili çizgi diziler hazırladı.

“Karaoğlan”ın maceralarını yapımcı, senaryo yazarı ve yönetmen olarak sinemaya aktardı

Cemal Nadir sonrası yeni dalga genç karikatürcülerden gösterilen çizer, 30 yaşında kurduğu yayınevine 2 yıl sonra film şirketini de ekledi.

Yalaz, “Karaoğlan”ın maceralarını yapımcı, senaryo yazarı ve yönetmen olarak sinemaya aktardı. Usta sanatçı, bu filmlerle Türk sinemasında macera filmleri dönemini de başlatan isim oldu.

Sinemaya 1965’te aktarılan, Kartal Tibet’in başrolünde yer aldığı “Altaydan Gelen Yiğit” hikayesi büyük ilgi gördü ve Karaoğlan seri olarak beyazperdede gişe rekorları kırdı.

Suat Yalaz’ın Karaoğlan filmlerinin yanı sıra televizyon dizisi olarak yayınlanan ve sinemada gösterilen “Son Osmanlı: Yandım Ali” eseri de beğeni kazandı.

Sanat yaşamını Avrupa’da sürdürmek amacıyla 1970’te gittiği Paris’te uzun süre kalarak çalışmalarını sürdüren Yalaz, Fransa ve Almanya’da büyük yayınevleriyle de çalıştı.

Devlet tarafından onurlandırılan üçüncü çizgi roman sanatçısı oldu

PTT Genel Müdürlüğü 2006’da “Karaoğlan” adına 4 dizilik pul koleksiyonu çıkardı. Böylece Suat Yalaz, Cumhuriyet tarihinde sanatçı Cemal Nadir Güler’in “Amcabey”i ve Turhan Selçuk’un “Abdülcanbaz”ından sonra oluşturduğu çizgi kahramanı ile pul üstüne taşınarak devlet tarafından onurlandırılan üçüncü çizgi roman sanatçısı unvanını aldı.

“Teke Tek Özel” programına 2010’da konuk olan Yalaz, “Karaoğlan”ın çıkış hikayesini ise programda şöyle anlamıştı:

“Bir Türk kahramanı yaratmak istiyordum. Çünkü çocukluğumdan beri Nihat Atsız, Abdullah Ziya Kozanoğlu’nun eserlerini okuyordum. Türklere karşı zaafım vardı. Hoşuma gidiyordu. O zamanlar Teksas, Tommiks, kovboylar var. Onun tam karşıtı bizim Orta Asya Türkleri. Yaş 14, 15 devamlı Orta Asyalı Türk falan olmak istiyorum. Sonra delikanlı olduk, sinemaya gidiyoruz ‘Üç Silahşörler’i izliyorsun. Alkışlıyorsun adamı. Adamın sırtında, göğsünde haç. Yaş ilerledikçe bunu beni rahatsız etmeye başladı. Sonra ‘niye bizim bir Türk kahramanımız olmuyor’ falan dedim.”

İki oğlu olan usta çizer, İstanbul’da 2 Mart 2020’de 88 yaşındayken vefat etti ve cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Suat Yalaz’ın yönetmen veya yapımcılığını yaptığı, senaryosuna imza attığı filmler arasında “Son Osmanlı Yandım Ali” ile “Altay’dan Gelen Yiğit / Karaoğlan”, “Camoka’nın İntikamı”, “Baybora’nın Oğlu”, “Bizanslı Zorba”, “Karaoğlan Yeşil Ejder”, “Şeytan Kafesi”, “Camoka’nın Dönüşü”, “Karaoğlan-Şeyh’in Kızı”, “Cengiz Han’ın Hazineleri”, “Şeytan Kafesi” ve “Karaoğlan’ın Kardeşi Sargan” yer alıyor.

Kaynak URL