İstanbul
Türkiye’nin sinema ve dizi sektöründe ulusal ve uluslararası alanda yakaladığı atılımın yanında, vizyona giren birçok animasyon film de gişe rekorları kırdı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TRT’nin verdiği destekle ilerleyen yapımcılar, özellikle animasyon filmlerinde dünyada gelişen teknolojiyi takip ederek, başarılı filmlere imza atıyor.
Sektördeki gelişmelere ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Yenihan, ilk projelerinin 3 yıl sürdüğünü ve “Harika İşler Takımı” dizisiyle alana adım attıklarını belirterek, “O yıllar Türkiye’de yetişmiş insan kaynağı yoktu. Biz de personel bulmakta zorlanıyorduk. Çalışanlarımızı genelde reklam sektöründen transfer ettik. Bu yıl 14. senemize giriyoruz bu süre zarfında artık kendi yetiştirdiğimiz ekibimizle çalışmaya devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Nurullah Yenihan, TRT Çocuk’un kurulmasının Türkiye’de çizgi film sektörü için bir kırılma noktası olduğuna dikkati çekerek, kanalın yapımcı şirketler için önemli bir pazar oluşturduğunu ve Türkiye’de animasyonun gelişmesini sağladığını aktardı.
“Ciddi adımlar atmaya başladık”
İlk animasyon filmiyle Türkiye’de vizyona girmek istediklerinde salon bulmakta zorladıklarını aktaran Yenihan, “O dönem çok zorluk çektik. Çünkü insanların öyle bir alışkanlığı yoktu. Yerli animasyonun sinemalarda başarılı olması pek mümkün değildi. Ama bugün geldiğimiz noktada ‘Tay’ filmimize gösterilen ilgiye herkes şahit oldu.” dedi.
Yenihan, Türkiye’de animasyon şirketlerinin pazarlarını genişletmek durumunda olduğunun altını çizerek, “Bu alanda biraz yavaş ilerliyoruz. TRT Çocuk 14 yıldır sektörü besledi ve büyüttü. Artık yapım şirketlerimizin de kendisini aşması ve dünyaya açılması lazım. Biz bununla ilgili ciddi adımlar atmaya başladık.” diye konuştu.
Dünyada çizgi film sektörünün devlet desteğiyle gelişen bir yapısı olduğunu dile getiren Yenihan, şu bilgileri verdi:
“Rusya’nın geldiği yeri görüyoruz. 8 yılda 20 milyon dolarlık pazar payından 20 milyar dolarlık pazar payına ulaştılar. Çizgi filmin, geçtiğimiz senenin rakamlarıyla dünyadaki pazar payı 126 milyar dolardı. Lisans gelirleriyle birlikte 400 milyar doları aşıyordu. Bizim Türk şirketi olarak bu pastadan aldığımız pay, milyon dolara yani yüzde olarak 10 binde bire tekabül ediyor diyebiliriz. Geçtiğimiz yıl 4 milyon dolara yakın bir çizgi film ihracatımız olmuştu. Bunu çok daha fazla arttırmamız lazım. Yerli lisanslı ürünlerimiz kendi iç pazarımızda hakimiyet kurabilmiş değil. Burada da öne çıkmak gerek. Daha çok Amerikan markaları ve kültürü hala sektöre hakim. Sektördeki genel küçülmeyi dünyaya açılarak önleyebiliriz. İçeriklerimizi üretirken muhakkak dünyayı, nasıl pazarlayacağımızı düşünerek üretmemiz lazım. İhracatta ikinci olduğumuz dizi sektörünün gelişimi dünyaya açılarak olmuştu. Animasyonda da bunu örnek almamız gerektiğini düşünüyorum.”
“İçerik arayışındaki şirketlerle Türk firmaları güzel anlaşmalar yaptı”
Nurullah Yenihan, Rusya’nın savaş nedeniyle ambargolu olmasından dolayı pazarda bir boşluk oluştuğunu aktararak, “Geçtiğimiz ay Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlenen MIPCOM fuarında Rusya’nın yokluğunun avantajını kullandık açıkçası, içerik arayışındaki şirketlerle Türk firmaları güzel anlaşmalar yaptı.” ifadesini kullandı.
Animasyon sektörünün Türkiye’deki gidişatını da değerlendiren Yenihan, “Genel olarak gelişmekte olduğumuzu söylesem de dönemsel problemlerimiz her zaman oluyor. Örneğin hala yeterli insan kaynağına ulaşamadık. Çünkü yetiştirdiğimiz uygulayıcılar bile bir süre sonra oyun sektörüne kaçabiliyor. Bizim verebileceğimiz ücretlerin çok daha üzerinde ücretler verilebiliyor. Yetişmiş personelimizi kaçırıyoruz maalesef. Bu noktada eğitimin lise seviyesine indirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
Yenihan, dünyayı çizgi filmlerin değiştireceğini vurgulayarak, “Tüm destekçilerin animasyon sektörüne bu bilinçle yaklaşmasını temenni ediyorum.” dedi.
