Son dakika: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya’da sel felaketinin yaşandığı Kumluca’da açıklamalarda bulundu. Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’le arasında geçen konuşmayı da anlatan Erdoğan, dikkat çeken ifadeler kullandı.
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Sel sularının bastığı 624 ev ve iş yeri temizlendi. Heyelan tehdidi altındaki 8 konut tamamen boşaltılarak içinde yaşayan vatandaşlarımıza konteyner verildi. Yangın afetinde doğudaki ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızı yalnız bırakmadık, sel afetinde de sizlerin yanında yer aldık.
Sizleri yalnız bırakamazdık. Bir müsibet var, felaket var. Felaketin olduğu yerde devletiz. Devlet olarak vatandaşımızı yalnız bırakamayız. Deprem olabilir, sel olabilir, yangın afeti olabilir. Biz eli bağlı duramayız. Siz bize bir görev verdiniz.
‘ACİLEN YAPILMASI GEREKEN YATIRIMLARIN HAZIRLIKLARINI BİTİRDİK’
Sel afetinin ağır hasar açmasında dere yataklarına yapılan izinsiz ve yanlış müdahalelerin de payı var. Büyüklerimiz, dere yatağında akar der. Onun için dereyi yatağından saptırmamak lazım. Dere yataklarının önünü kesersek akıp gidemeyen su, gün gelir sel olup üzerimize biner. DSİ’nin bölgede yaptığı 1,3 milyar liralık yatırım selin daha ağır sonuçlara neden olmasını engellemiştir. Acilen yapılması gereken yatırımların hazırlıklarını bitirdik.
Basit koruma önlemleriyle atlatabileceğimiz sel felaketlerinde tedbirli olmaya mecburuz. Hiçbir vatandaşımızın üzülmesine rıza gösteremeyiz. Yapılan çalışmalarla bölgemizde sel felaketi tehdidini asgariye indirmiş olacağız.
Ülkemizi 20 yılda asırlık hizmetlerle kavuşturmuş olmakla gurur duyuyoruz. Tarihimizin en üst seviyedeki demokrasi ve kalkınma altyapısını asıl hedefimizin sadece başlangıcı kabul ettiğimizi her fırsatta tekrarlıyoruz. Bu yeni dönemin adına da Türkiye Yüzyılı diyoruz.
ERDOĞAN, PUTİN’LE KONUŞMASINI ANLATTI
Sayın Putin’e dedim ki, ‘Bizim bir Kumluca’mız var. Burası adeta bir domates memleketi gibidir. Beni Kumlucalılara mahcup etme.’ Sağ olsun o da ricalarımızı kırmadı. Zaman zaman kesilmeler oluyordu ya, ondan sonra tekrar önü açılan domates ihracatında bunları gördük.
