Son dakika haberi: Akşener'den çok sert sözler! "Böyle rezalet, böyle bir pişkinlik olabilir mi?"


Son dakika haberi: İYİ Parti TBMM grup toplantısında Meral Akşener konuşuyor. Akşener konuşmasında “Yokluğa, yoksulluğa mahkum ettiğiniz insanlarımızla bir de utanmadan dalga mı geçiyorsunuz? Nebati bakanın bu sözlerine bakınca anlıyoruz ki TÜİK tez zamanda bu arkadaşın yardımına koşacak” ifadelerini kullandı. Akşener, ekonomi üzerinden iktidara eleştirilerini yönelttikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Gezi Olayları’ için yaptığı açıklamada kullandığı sözlere de sert tepki gösterdi.

Başlıksız-1

“UTANMADAN DALGA MI GEÇİYORSUNUZ?”

Akşener’in konuşmasından öne çıkan noktalar şu şekilde:

  • ‘Bay kriz’ ve olağanüstü ekonomi yönetimi sayesinde artık her yeni güne zam haberiyle uyanıyoruz. Artık zamla yatıyor, zamla kalkıyoruz. Ülkede enflasyon makyajlı haliyle bile yüzde 73,5 olarak açıklanırken beceriksizliğiyle göz kamaştıran Nebati bakan çıkıp “Biz bir yol ayrımına gittik. Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kar ediyor” diyor. Böyle bir rezalet, böyle bir pişkinlik olabilir mi? Yokluğa, yoksulluğa mahkum ettiğiniz insanlarımızla bir de utanmadan dalga mı geçiyorsunuz? Nebati bakanın bu sözlerine bakınca anlıyoruz ki TÜİK tez zamanda bu arkadaşın yardımına koşacak.

  • Oturup muhalefet sıralarından memleket nasıl yönetilirmiş, kıskançlıkla izleyeceksin.

“HESAP SORACAĞIZ!”

  • Marmaris Milli Parkı’nda bulunan Kızılcık Koyu’nda büyük bir doğa katliamı yapılıyor. Rantiyeler yine iş başında. Yine bir inşaat projesi uğruna ormanlarımız kesiliyor. Gerçekte çevremizin, şehirlerimizin ve iklimimizin tarumarına sessiz kalan Murat Kurum’a sormak istiyorum: ÇED raporu gerekli değildir belgesini hangi çıkara, çıkar sahibinin amacına, hangi beklentiye göre verdiniz? Muğla’mızı sahipsiz zannediyorsanız çok yanılıyorsunuz.

  • İhaleyi alandan da şantiyeyi kurandan da ranttan beslenip semirenden de hesap soracağız. Şimdiden uyarıyorum, herkes ayağını denk alsın. Milletimizden yetkiyi alınca bu ihanete göz göre göre paydaş olanlardan milletimizin gözü önünde yargıyla, Danıştay’la, Sayıştay’la hesap soracağız.

“BU HAKARETİ DENİZE DÖKÜLÜŞÜNÜ UNUTAMAYAN BİR YUNAN ETMEDİ”

  • İktidar mensupları sebep oldukları krizler derinleştikçe, söyleyecek yalanları, anlatacak masalları kalmadıkça artık pis dillerini, öfkelerini açık etmekten çekinmiyorlar. Kirli bir zihniyetle karşı karşıyayız. ‘Bugün acaba hangi hakarete maruz kaldık’ diye meraklanıyoruz. Çünkü sayın Erdoğan milletimize yönelttiği hakaretler yelpazesini her geçen gün daha da çirkinleştirerek genişletmeye devam ediyor. AK Parti iktidarı nezdinde bir gün hain oluyor, bir gün terörist oluyor, bir gün şükürsüz, bir gün vicdansız oluyor. Geçtiğimiz hafta da hiç utanmadan, zerre duraksamadan bu aziz millete ‘çürük ve sürtük’ dendi. Bu hakareti denize dökülüşünü unutamayan bir Yunan, geçmiş yenilgisinin karın ağrısını tanıyan bir İngiliz, travmalarını atlatamayan bir Fransız etmedi. Bu hakareti bu ülkenin cumhurbaşkanı etti, yazıklar olsun.

“SENİ ACI GERÇEKLE YÜZLEŞTİRECEĞİM”

  • Sen kendi egonu ‘Hak ettikleri teşhisi koydum’ diye şişirmeye devam et. Sen bu hakareti sadece Gezici diye yaftaladıklarına ettiğini zannetmeye devam et. Ben seni acı gerçekle yüzleştireceğim. Burdur’da tülbentli, yazmalı oruç ağzıyla haykıran bir çiftçi kardeşim diyor ki ‘Ben 14 yaşımda evlendim. Kocamdan başka erkek görmedim. Allah’tan başka kimseye biat etmedim. Ben sürtük değilim. Bize sürtük diyemez; biz halkız, kadınız’ diyor. Sadece şehirli kadınlar kızdı zannettin, değil mi? Çok büyük yanıldın.

Kaynak URL