Son dakika haberi: Adaylık tartışmaları sürerken bugün CHP’nin Meclisteki kritik grup toplantısı gerçekleşiyor. Toplantıya İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da katılıyor. İmamoğlu hakkındaki mahkeme kararı ve ardından yaşanan gelişmeler üzerine Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’nu toplantıya davet etmesi dikkat çekmişti. Toplantıda “Sizin bilmediğiniz, bizi yakından tanıyanların iyi bildiği bir şeyi bu kürsüden ifade edeceğim” diyen Kılıçdaroğlu, “Ekrem İmamoğlu ile baba-oğul ilişkisi gibiyiz. Kendisi CHP’nin evladı olduğu kadar benim de evladımdır” şeklinde dikkat çeken bir mesaj verdi.
“TALİMAT VERENİN KİM OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİYORUM”
Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısındaki konuşmasından satır başları şöyle:
- 6 lider demokrasiyi beraber getireceğiz. Demokrasi olursa herkes düşüncesini ifade edecek. Bu çerçevede ilk adım demokrasi, sonra hep beraber hızla büyüme ve kalkınma. Her şeyimiz var, güçlü bir insan kaynağımız, devlet olarak saygınlığımız var. Demokrasinin olmadığını gösteren bir olay: Bir partinin genel başkanı kendi ilçe binasına giremiyor. Niçin? Talimat verilmiş. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Onlar şeytanlar ve bunu yapıyorlar. Biz birlikte mücadele edeceğiz. Bunu yaparken polis arkadaşları asla suçlamıyorum, onlara talimat veren bu işin sorumlusu. Talimat verenin kim olduğunu da çok iyi biliyorum.
- Eğer Kılıçdaroğlu bir olaya el attıysa o olay çözülünceye kadar mücadelesini verir. Taşeron işçilere söz veriyorum; her biriniz kadro sahibi olacak.
- Merkez Bankasının önüne Kılıçdaroğlu niye gitti? Enflasyonla mücadele edin, iradenizi saraya ipotek etmeyin diye gitti. Kılıçdaroğlu TÜİK’e niye gitti? İşçinin, emeklinin hakkını teslim edin diye gitti. MEB’in önüne niye gitti? Dayısı olmayanı sözlüde eliyorlar. Dayısı olmayanın arkasında durmak için gitti. Et ve Süt Kurumu’na niye gitti? Bu ülkenin çocukları ete, süte ihtiyaç duyuyor; bunun için gittim.
“6 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN HAKKI, HUKUKU İÇİN GİTTİM”
-
Adalet Bakanlığına bütün milletvekili arkadaşlarımla yürüdük. 6 yaşındaki bir çocuğa sistemli tecavüz edilmesi ve bunun karşısında iktidarın suskun olması. Bunlarda ahlak, erdem, vicdan yok. Küçük bir çocuk sistematik tecavüze uğradı. Bakan gelip diyor ki ‘2 yıldır olaydan haberimiz var.’ Devleti, savcıları, polisleri çalıştırmadılar, sahte raporlar aldırdılar. Arkasındaki güç kim? Bunun cevabını hala almış değilim. 6 yaşındaki çocuğun hakkı, hukuku için gittim. Sonra devletin mekanizması çalışmaya başladı.
- Çocukların süte ihtiyacı var. Ekrem başkana sordum ‘Süt işleri nasıl gidiyor’ diye, 100 bin aileye her sabah süt veriyor. Onların yapamadığını yapıyoruz.
“HİÇBİR ÇİFTÇİ ASLA VE ASLA ZARAR ETMEYECEK”
-
Çiftçi çalışmazsa hepimiz aç kalırız. CHP gelince ne yapacak? Senin bankalardan aldığın kredilerin faizlerini bir günde sıfırlayacak. Havza bazlı planlama yapacak. Hiçbir çiftçi asla ve asla zarar etmeyecek. Her çiftçi ektiği dolayısıyla kâr elde edecek. Kadınların, kırsaldaki gençlerin sosyal güvenlik primlerini biz ödeyeceğiz. Bütün çiftçi kardeşlerime sesleniyorum. Sözün nasıl tutulduğunu herkes görecek, dünya da görecek.
- Yüzde 2 örgütlenme barajı getiriyorlar. ‘Acaba bazı sendikaları nasıl elimine ederiz’ diye getiriyorlar. Kanunu AYM’ye götüreceğiz çıkarsa, çıkmaması için mücadeleyi yapacağız. Sarayın koyduğu bütün barajları yıkacağız.
“SEN KİMSİN, EKREM İMAMOĞLU KİM?”
- Son günlerde yaşadığımız tabloya geleyim. Önce düzmece bir dava açtılar, sonra saray bu mahkemeye müdahale etti. Asla çıkarılamayacak bir kararı çıkardılar. Her şeyi alenen yaptılar. 85 milyonun önünde adaleti açıkça katlettiler. Sarayın bir de fotoromanı var. O da başka bir pisliğin içinde. Bir bakıyoruz o da cesaretlenmiş konuşmaya başlıyor. 16 milyonun insanın sevgilisini görevden alacakmış. Sen kimsin, Ekrem İmamoğlu kim? Sen Ekrem İmamoğlu’nun tırnağı bile olamazsın. Adını ağzına alman için önce ağzını bir yıkayacaksın. Senin ne haltlar işlediğini gayet iyi biliyorum. İmamoğlu büyük lokmadır, ağzınıza takılır. Boğarız sizi.
“İMAMOĞLU BABA-OĞUL İLİŞKİSİ GİBİYİZ”
- Belediye başkanımız Ekrem İmamoğlu bugün burada. Sizin bilmediğiniz, bizi yakından tanıyanların iyi bildiği bir şeyi bu kürsüden ifade edeceğim. Ben Ekrem İmamoğlu ile baba-oğul ilişkisi gibiyiz. Kendisi CHP’nin evladı olduğu kadar benim de evladımdır. Ona sahip çıkmak benim de boynumun borcudur. Erdoğan’a da insani olarak bir şey söylemek isterim: İhtiras, doymak bilmeyen bir canavardır. İhtirasının esiri olma. Kin kusma, öfke kusma. Adaletli olmaktan ayrılma. Sana öğretmediler mi adaletin, dürüstlüğün, kucaklaşmanın ne olduğunu? İhtirasına esir oluyorsan, süren doluyor, 4-5 ay sonra her şeyi göreceksin.
