Bergama nüfus ve yatırım patlamasına hazır

Nihat DELİBAŞI

İZMİR – Bergama Ticaret Odası’nda düzenlenen ve DÜNYA Gazetesi Üst Yöneticisi Hakan Güldağ, Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar, Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz ve Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın katıldığı toplantıda küresel ekonomideki gelişmeler ve Türk ekonomisine yansımaları değerlendirildi.

Toplantıda konuşan Bergama Ticaret Odası Başkanı Fikret Ürper ise, hızla gelişen ilçede nüfus ve yatırım patlaması yaşanacağını belirterek, artan sulama ve içme suyu ihtiyacını karşılayacak yatırım çağrısında bulundu. Artan nüfus hareketinin neden olabileceği çarpık kentleşmeye karşı uyarılarda bulunan Ürper, ayrıca antik şehir Bergama’nın içinden geçerek bünyesindeki 16 köyü ile doğa harikası bir bölge olan Kozak yaylasına giden yola alternatif yol talebinde bulundu.

Bergama Ticaret Odası (BERTO) ve DÜNYA Gazetesi işbirliğinde gerçekleştirilen Türkiye ve Dünyada Ekonomi başlıklı toplantıda konuşan BERTO Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Ürper, hızlı bir gelişme süreci içine giren ilçenin yatırım ve nüfus patlamasına hazırlandığını dile getirdi. Bergama OSB’de yeni fabrikaların yükseltmeye devam ettiğini, Dikili ve Kınık’taki tarıma dayalı ihtisas OSB’ler ile Batı Anadolu Serbest Bölgesi ve Çandarlı Limanı gibi dev projelerin hayata geçmeye başladığını anlatan Ürper, bölgenin cazibesinin sürekli arttığını vurguladı.

BERTO hizmet binasında gerçekleştirilen toplantıya BERTO Meclis Başkanı Erol Işıldak, Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Ürper, Başkan Yardımcıları İbrahim Lütfi Kolat ve Levent Akçay, Yönetim Kurulu Üyeleri Tahir Erdoğan, Ali Sarıl, Hakan Karcı, Ertuğ Canoğlu ile meclis ve oda üyesi işadamlarının yanı sıra ESBAŞ CEO’su Dr. Faruk Güler, Ulukent Sanayiciler Derneği Başkanı Ömer Telcioğlu, Kınık Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin temsilcileri katıldı. Moderatörlüğünün Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar’ın yaptığı panel kısmında ise DÜNYA Gazetesi Üst Yöneticisi Hakan Güldağ, Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz ve Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım Türk ve dünya ekonomisi hakkındaki görüşlerini dinleyicilerle paylaştı.

Toplantının açılışında konuşan BERTO Başkanı Fikret Ürper, orta ve uzun vadede bölgenin yaşayacağı gelişmelere dikkat çekti. İş insanlarının, işletmelerin ve kamu kurumlarının önümüzdeki dönemde Bergama ve çevresinde gerçekleşecek hızlı değişimlere hazır olmaları gerektiğini vurgulayarak, “Bakırçay Bölgesi’ne gelen bu yatırımlar ile birlikte pek çok noktada değişimler yaşayacağız. İşte bu değişim sırasında havamızı, toprağımızı ve suyumuzu da korumaya özen göstermeliyiz. Bölgemizde yükselmeye başlayan OSB’ler ve diğer yatırımlar ile baktığımızda, yakın gelecekte ekonomik olarak büyük değişimler yaşayacağımızı söyleyebilmek mümkün” dedi.

Sorumluluk alanımızda 3 ilçe ve 2 bin üye var

BERTO’nun Bergama Ticaret ve Sanayi Odası adıyla 20 Ağustos 1925 tarihinde 165 üye ile ilk yönetim kurulu başkanını seçerek faaliyete başladığını belirten Ürper, “1947’de ‘sanayi odası’ vasfı çıkarılan BERTO, o günden bu yana ticaret odası olarak hizmetlerine devam ediyor. 2016 yılında hizmet altyapı ve kalite standartlarını yükseltmek amacıyla, 1959 yılından itibaren kullandığımız hizmet binası yerine geçecek yeni binamızın temellerini attık. 2 Nisan 2018 tarihinde de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da katıldığı açılış töreni ile yeni binamızda hizmet vermeye başladık. 3 yıl sonra bir aşırı geride bırakacağız. Türkiye’nin en köklü odalarından biri olarak bugün Bergama, Dikili ve Kınık olmak üzere görev sorumluluk alanımızda bulunan 3 ilçede, toplamda 2 binin üzerinde üyeye hizmet veriyoruz” diye konuştu.  

İlçe sanayisi yükseliyor

Bergama Ticaret Odası’nın da kurucu ortakları arasında yer aldığı Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölgesi’nin (Dikili TDİOSB) temel atma töreninin geçtiğimiz ay yapıldığını anlatan Ürper, “Avrupa’nın en büyük topraksız serası olma özelliği taşıyan bu proje, yakın gelecekte bölgede 3 binden fazla kişi için istihdam sağlayacak. Yine oda olarak ortakları arasında yer aldığımız Bergama Organize Sanayi Bölgesi (BOSBİ) ise bünyesindeki büyük firmalar ile şimdiden pek çok kişiye istihdam sağlıyor. Neredeyse yüzde 100 doluluk oranına ulaşan BOSBİ, yakın gelecekte daha fazla kişi için istihdam kapısı haline gelecek. Ayrıca Batı Anadolu Serbest Bölgesi A.Ş. (BASBAŞ) ve Kınık Tarıma Dayalı Tıbbi Aromatik Bitkiler İhtisas OSB de Bakırçay Bölgesi için önemli yatırımlardan. Çandarlı Limanı’nın ise önümüzdeki dönemde hem bölgemize hem de ülkemize   değer kazandıracağını düşünüyoruz. Bu liman ile hayata geçecek projeler bölgemizin cazibesini önemli derecede arttıracak” diye konuştu.

Ara eleman ihtiyacına çözüm arıyoruz

BERTO olarak, faaliyet sınırları içinde yer alan bu bölgeye olumlu etkileri olacak tüm yatırımların içerisinde olmaya gayret ettiklerinin altını çizen Ürper, şunları söyledi: “Bu amaçla Bergama OSB’nin içinde meslek lisesi kurulumu için 15 bin metrekare yer bağışladık. Projemiz ile vasıflı ve nitelikli personel desteğinin bölgemiz insanından sağlanması, Bergama, Dikili ve Kınık’tan ayrılıp dışarıda çalışmaya başlamış yetenekli gençlerimizin, dinamik beyinlerimizin geri dönerek ilçelerimizde yaşamaları ve istihdamlarının sağlanması da hedeflerimiz arasında. Yeni kurulacak olan meslek lisesi, OSB’lerde ve serbest bölgede kurulacak tesislerin nitelikli işgücü ihtiyacına cevap verecek.”

Kültür turizmini göz ardı edemeyiz

“Üzerinde yaşadığımız topraklar, binlerce yıldır yaşamın hiç kesintiye uğramadan devam ettiği ender yerlerden biri” diyen Fikret Ürper, “Bir zamanlar Antik Pergamon Krallığı’nın yükseldiği Bergama, birçok tarihi yapısı ve ören yeri ile özellikle kültür turizminde ziyaretçilerine adeta bir açık hava müzesi etkisi sunuyor. Günümüzde de binlerce ziyaretçiyi kendine çekmeyi başaran Antik Tiyatro, dünyanın en dik açılı tiyatrolarından biri olma özelliğini taşıyor ve hala dimdik ayakta. Bakırçay Ovası’na bakıp ziyaretçilerini bekliyor. Yine Kızılavlu ve Asklepion da günümüz Bergama’sında en çok turist ağırlayan yerlerden bazıları. Yanı başımızdaki Dikili, akvaryum gibi koylarıyla ziyaretçilerine müthiş bir deniz-kum-güneş turizmi sunarken, sadece 20 dakikalık yolculuk ile Bergama, ziyaretçilerine tam anlamıyla bir kültür turizmi sunuyor” görüşlerini ifade etti.

Hızlı büyümenin negatif etkilerine dikkat

Bakırçay Havzası’nın özellikle organize sanayi bölgeleri için bir çekim merkezi haline geldiğini söyleyen Ürper, şöyle konuştu: “Artması beklenen nüfus ile birlikte önemli bir tarım merkezi de olan bölgemizde sulama ve içme suyu ihtiyacı da artacak. Bergama Ticaret Odası olarak bölgemizin baraj ve suya olacak ihtiyacına dikkat çekmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda artması beklenen nüfusun plansız şehirleşmeye neden olabilecek negatif etkileri için gerekli tedbirlerin alınması bölgemiz için çok önem taşıyor. Antik şehir Bergama’nın tam içinden geçerek bünyesindeki 16 köyü ile doğa harikası bir bölge olan Kozak yaylasına giden yol için alternatif bir çalışma yapılmasını istiyoruz. Böylece büyük araç trafiğinin şehre giriş-çıkışının ve tarihi yapılara verdiği zararın önüne geçileceği düşüncesindeyiz.”

Ekonomideki sorunların çözümü üretimden geçiyor

DÜNYA Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar moderatörlüğünde yapılan panel kısmında konuşan DÜNYA Gazetesi yazarları, dünyada meydana gelen Rusya-Ukrayna Savaşı, resesyon, enerji krizi gibi gelişmelerin Türkiye için taşıdığı riskler yanında fırsat da sunduğuna dikkat çekerek, bu fırsatların ancak üretimi artırarak değerlendirilebileceğini söylediler.

DÜNYA Gazetesi Üst Yöneticisi Hakan Güldağ, Merkez Bankası’nın son olarak politika faizini yüzde 13’en 12’ye indirdiğini belirterek, “14’ten 13’e indirdiğinde de piyasa faizlerinde bir değişiklik olmamıştı. Muhtemelen böyle devam edecek. Enerji krizi karşısında Avrupa’da üretici ülkeler bazında yüksek üretim maliyetleri nedeniyle 10 demir-çelik fabrikası kapandı. Alüminyum fabrikaları kapanıyor. Türkiye’nin Rusya ile olan ticaretinde olumlu netice var. Dünyadaki enerji krizindeki gelişmeler Rusya ile olan ilişkiler bağlamında dikkate alındığında bazı sektörleri olumlu etkileyecek. Cam ve kimyada talepler artmaya başladı. İtalya, seramikte bize üretin, pazarlamaya devam edelim teklifini getiriyor. Yaşlı Avrupalıların Türkiye’ye rezervasyonları artıyor. Bu alanda İspanya’nın isteksizliği Türkiye’nin şansını artırıyor. Ancak Ekim- Kasım ayında konkordato talebinde artışlar görebiliriz. İşletmelerin finansmana erişim konusu acil çözülmeli, bizim fiyat rekabetini bir kenara koyup, üretimdeki fiyatları yukarı çekmemiz, fasonculuktan son ürüne yönelme talebini gündeme getirmemiz lazım” dedi.

Hesapları seçimden sonraki fırtınaya göre yapın

DÜNYA Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz ise Türkiye’nin şu an ekonomi otobanında ters yola girmiş durumda olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “Büyüme rakamlarının yüksek seyretmesi tüketimden kaynaklanıyor. Enflasyonla mücadele bir maliyet. Seçimden sonra bizi inanılmaz bir fırtına bekliyor. 40 yıldır gördüğüm şey şu ki, enflasyonla mücadelenin ne kısa ne de hızlı bir yolu var. Paramız bir sıfır almış durumda. Hesapları seçimden sonraki büyük fırtınaya göre yapmakta fayda var. Gittiğimiz her yerde mucize işler görüyoruz.  Ama bunlar bir stratejiye dayanmadığı için dağınık durumda.”

Üretimi artırma yolu denenmeli

DÜNYA Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım ise tarımda Türkiye’nin önemli fırsatları yanında ama bir o kadar da riskleri bulunduğuna dikkat çekerek, “Bakırçay Havzası tarım için çok önemli. İnsanlar çalışkan, topraklar verimli. Bu işin sanayisini geliştirme çabası var. Kurutulmuş domates önemli bir hale geldi. Ulusal Süt Konseyi’nin kararı sonrası büyük bir havyan kesimi var. Sütte yaşanan kriz bir süre sonra ete yansır. Avrupalı domatesi, salçayı Türkiye’den almak istiyor ama içeride fiyatlar yükselecek diye ihracata önlem alınıyor. Oysa üretimi artırma yolu denenmeli. Avrupa’nın ihtiyaçlarını görerek bunu fırsata çevirmemiz gerekiyor. Sorun maliyetlerin çok yüksek olması. Tarımda bir planlamaya ihtiyaç var. Ama faizi borsayı dövizi konuşmaktan bu konuyu ihmal ediyoruz” diye konuştu.

Keçi derisinden yapılan parşömen ile İskenderiye’yi geride bıraktı

Tarihte Pergamon ismiyle anılan, denizden uzakta olmasına rağmen turizmin öncüleri arasında yer alan Bergama, tarihteki ilkleriyle dikkati çekiyor. Tıp bilimi ve eczacılığın yılanlı asa simgelerinin ilk görüldüğü şehir olan Bergama, sağlık yurdu Akslepion’da, müzik, tiyatro, spor, güneş ve çamurla yapılan tedavi yöntemlerinin tarihte ilk uygulandığı yer olmasıyla dikkat çekiyor. Tarihte kent imarıyla ilgili ilk yasalar burada yapılıp uygulanırken, yine U şeklinde boruların kullanıldığı en eski mühendislik uygulamaları da ilçede gerçekleştirilmiş. 1530’da yazılan ilk Türkçe gramer kitabı ‘Müyessiretü’l-Ulum’ Bergamalı Kadri Efendi tarafından kaleme alınmış. Buluntular kentin ilk yerleşim tarihinin MÖ 8’inci yüzyıla dek uzandığını gösteriyor. Akropol kalıntılarıyla kaplı 330 metrelik bir tepeye kurulan şehir, önce Perslerin, sonra Büyük İskender’in egemenliğine girdi. Tarih boyunca pek çok kez el değiştiren kent, MÖ 283-133 tarihleri arasında güçlü bir krallığa dönüştü. Bergama, altın çağını yaşadığı bu dönemde, adeta bir kültür ve sanat uygarlığı olarak nam saldı. Bergama’nın başka bir önemli buluşu, ‘parşömen’ denilen keçi derisinden yapılmış bir tür kâğıt. Basit gibi görünen bu buluş, tarihte bugünkü anlamda ilk ciltli kitabın ortaya çıkmasını sağladı.  Bu sayede İskenderiye’yi geride bırakan dev bir kütüphane kuruldu.

Kaynak URL