GREEN Chemicals, sürdürülebilir çevre projelerine odaklandı

Ceylan DEMİR

KOCAELİ – GREEN Chemicals ,30’un üzerinde ülkeye ihracat yapan ve ticari faaliyetlerini Türkiye, Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu, Avrupa, Latin Amerika, Afrika ve Balkan ülkelerinde sürdürerek Türkiye’deki en büyük sanayi kuruluşuna kimyasal ürün üretiyor. 2020 yılı itibariyle çeyrek asırlık olan firma, Türkiye’nin en büyük bin sanayi kuruluşu arasında yer alıyor. GREEN uzman mühendis kadrosunun yanı sıra, doktora seviyeli Ar-Ge çalışanlarıyla ve üniversitelerin de teknik desteği ile daima yenilikçi ve çevre dostu bir yaklaşımla, dünya standartlarına uygun ürünler üretiyor.

Suyun sürdürülebilirliği için en etkili yöntemlerin başında Atık Su Geri Kazanım Sistemlerinin geldiğini belirten GREEN Chemicals Atık Su Şartlandırma Proje Uzmanı Bekir Çağdaş, “Doğal kaynakların sınırsız olmadığı günümüzde bu kaynakların doğru şekilde kullanılmaması nedeniyle ilerleyen yıllarda kaynakların tükenmesi riski ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu riski gören gelişmiş ülkelerde, kaynak yönetimi, geri dönüşüm ve geri kazanım alanlarındaki çalışmalar hız kazanmıştır. Bu çalışmaların en önemlilerinden birisi geri kazanımdır. Dünyada her geçen gün artış gösteren su kıtlığı riski ve su baskısı, atık suların geri kazanılmasının ve bu suların yeni bir kaynak olarak değerlendirilmesinin önemini artırmaktadır. GREEN olarak 2022 yılı itibari ile bizler de sürdürülebilir çevre anlayışı içerisinde çalıştığımız sektörlere atık su geri kazanım sistemlerinin geliştirilmesi konusunda hizmet vermeye başladık. Bu proje kapsamında endüstrilerde kullanılan kirlenmiş suların tekrar proseslere geri kazandırılmasına yönelik sistemleri, partner firmalarımız ile tasarlıyoruz. Projelendirdiğimiz bu sistemler sayesinde sanayi kuruluşlarına hem çevresel hem de ekonomik kazançlar elde ettirmeyi hedefliyoruz” dedi. Çağdaş, sürdürülebilir büyümenin devam edebilmesi için 2022 yılında firma olarak ihracata odaklanmaları gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye’de geri kazanım projeleri artıyor

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler geri dönüşüm çalışmalarında yüksek farkındalık ve toplum bilincine ulaştıktan sonra sonuç alabilecekler diyen Bekir Çağdaş, “ Ülkemizde bu konuda verilen çaba ve özellikle son yıllarda geri dönüşüme katkı sağlamak adına yapılan yenilikçi çalışmalar dünya genelinde de bizleri kısa sürede küçümsenmeyecek bir yere getirmeyi sağladı. Türkiye’de geri dönüşüm, özellikle bakanlık destekli “Sıfır Atık Projesi” gibi projeler aracılığıyla, son yıllarda ciddi bir başarı oranına sahip olarak dünya genelinde çevreci ülke imajı oluşturmamıza da yardımcı oldu. 2001 yılından bu yana sürdürülen geri kazanım projeleri ve atıkları dönüştürme çalışmaları kapsamındaki uygulamalar sayesinde, her geçen yıl sisteme yeniden kazandırılan materyallerin miktarı katlanarak artmaya devam ediyor. Bu anlamda su geri kazanımında kullanılan sistemler, yatırımlar ve teknolojiler daha inovatif bir yaklaşım ile ele alınmakta ve uygulanmaktadır” diye konuştu.

Maden ve Jeotermal sektöründe aktivitelerini artıracak

Çağdaş, 2021 yılında en önemli atılımlarından birisinin maden sektöründeki yatırımları olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Geçtiğimiz sene aldığımız aksiyonlar sayesinde 2022’nin tohumlarını attık. Bu sene için hedeflerimiz büyük. Piyasalardaki dalgalanmalar devam etse de, bu kaotik durum ile baş etmeyi çok iyi öğrendik ve bu koşulları da yönetme becerisini edindik. Önceki senelerde olduğu gibi, maden ve jeotermal aktivitelerimizi artırarak ve geliştirerek sürdürmeye devam edeceğiz. Atık suyun geri kazanımı konusunda projeler yürütecek ve bu alanda yeni geliştirdiğimiz iş modelleri ile tüm sektörlere hizmet verebileceğiz. Kimya sektörüne özgü olarak tehlikeli atık bertarafını sağlıyoruz. Tehlikeli atıkların bertarafı, atık karakteri gereği, üst düzey tedbirlerle ve belirli limitleri sıkı takip ederek yapılmalıdır. Bu bağlamda, ülkemizde sınırlı sayıda yakma tesisi olması nedeniyle tehlikeli atıkların bir süre depolanması gibi durumlarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Uygun yönetmelik ve lisanslandırma süreçleri ile bu kısıtların da üstesinden gelinebileceğine inanıyoruz.”

Firma olarak düzenledikleri eğitimlerde tüm çalışanlarını sıfır atık proje kapsamında bilgilendirdiklerini söyleyen Çağdaş, “Çevreye duyarlı yaklaşımımızın tamamlayıcı nişanesi olarak gördüğümüz “Sıfır Atık” belgemizi 2021 yılında aldık. İsrafın önlenmesi, doğal kaynaklarımızın daha verimli kullanılması, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi ve azaltılması prensibi ile hareket ediyoruz. Atığın kaçınılmaz olarak oluşması durumunda ise, atıkları kaynağında ayırarak daha düzenli ve sistemli bir süreç ile geri dönüşüme kazandırıyoruz. Günümüzde teknolojinin erişilebilir hale gelmesi ve dijitalleşme süreçlerinin desteği ile atık yönetimi ve geri kazanım konusunda oldukça pratik işleyen bir e-atık sistemine sahip olmamız büyük avantaj” ifadesini kullandı.

Kaynak URL