"Tedbirleri, bilimden ayrılmadan almalıyız"

Gaziantep’te ilk tespitlere göre yaklaşık olarak 163 bin hasarsız, 53 bin az hasarlı, 6 bin orta hasarlı, 12 bin ağır hasarlı, 3 bin 600 yıkık, 1700 acil yıkılacak binanın tespit edildiğini belirten İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Gaziantep Şube Başkanı Güçyetmez, orta hasarlı binalara dikkat çekti.

Orta hasarlı binaların bir yıl içerisinde güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Güçyetmez, “Ancak, bir yıl gibi bir sürede 6 bin kadar binanın performans analizlerinin ve güçlendirmenin yapılması şu anki yetkin mühendis sayısı ile çok zor olacaktır. Gerek personel, gerekse de altyapı ve süreç buna uygun değil.

Bekleme süreci ve performans analizi bile birkaç ay sürecektir” şeklinde konuştu. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu ifade eden Başkan Güçyetmez, yapı üretim sürecinin sağlıklı ve bilime uygun bir şekilde tamamlanması için tüm tarafların bir araya gelerek ortak çalışma yapması gerektiğini söyledi.

Güçyetmez, “Ülkemizde sık sık depremler meydana geliyor. Son depremlere veya geçmişteki depremlere baktığınızda hasarların hep aynı sorunlardan kaynaklandığı ortaya çıkıyor. Bizim tek rehberimiz var. O da bilimdir. Bilimin ışığından ayrılmadan vatandaşlarımızın sağlıklı ve güvenli binalarda yaşamalarını sağlayacak tedbirleri almak zorundayız” şeklinde açıklamada bulundu.

“İmar barışına parmak kaldıranlar sorumludur” Güçyetmez, konuşmasında tutuklanan müteahhitlerle ilgili konuya da değinerek, “Öncelikle kimin suçu varsa cezasını çekmesini istiyoruz. Ancak bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini de istiyoruz. Eğer bir bina plana uygun yapılmış ancak daha sonra kolon kesildiği için yıkılmışsa statik proje müellifinin suçu nedir? Veya iki katlı bir binanın üzerine 2 kat daha kaçak şekilde çıkılmış ve imar barışı ile bu durum yasalaştırılmışsa burada kim ve kimler suçludur iyi tartışmak gerekiyor.

 Benim şahsi kanaatime göre imar barışı yasası Meclis’te görüşülürken parmak kaldırarak destekleyen her milletvekilinin bunda sorumluluğu vardır” dedi. Başkan Güçyetmez, İMO olarak yıllardır imar aflarının son bulması, her şantiyeye bir şef görevlendirilmesi ve yetkin mühendislik yasasının çıkarılması için mücadele ettiklerini belirterek, şöyle devam etti: “Deprem etkileri nedeniyle oluşan yapısal hasarlar büyük oranda yapıların inşası ya da sonrasındaki denetimsizlik nedeniyle ortaya çıkmaktadır. O halde yapı üretim sürecindeki sorunların ortadan kaldırılması yetkililerin öncelikli görevi olmalıdır.

Yapı üretiminin mühendislik esaslarına uygun olarak gerçekleştirilmesini sağlayan en önemli görev şantiye şefliğidir. Ancak bu görevin usulüne uygun olarak yerine getirilmemesi, inşaat hatalarını, dolayısıyla deprem hasarlarını büyütmektedir.

Şantiye şefinin görevini tanımlamak gerekirse; bir yapının fen ve tekniğe, ruhsata esas teşkil eden projesine uygun olarak inşa edilmesi ile inşaatın iş ve işlemlerinin planlanmasını sağlamaktır. İnşaat Mühendisleri Odası olarak sınırlı durumlar dışında, her şantiye şefinin sadece bir şantiyede tam zamanlı olarak görevlendirilmesi gerektiğini hep vurguladık.

Yetkin mühendislik yasası çıkarılmalı

 Bu deprem ile konunun tüm paydaşları tarafından, unutulan, görmezden gelinen, ihmal edilen, bilime rağmen kabul edilmeyen tüm konuların tekrar ele alınması gerektiğini söyleyen Güçyetmez, “Yapı üretim sürecinin tüm aşamalarının uygun şekilde işlemesini sağlayacak kanunlar, yönetmelikler bir an evvel çıkarılmalı, var olanların eksikleri tespit edilmeli ve yenilenmelidir. Çözümün tüm tarafları bir araya gelmelidir. Liyakat, yetkinlik bir an evvel yapı üretim sürecinin bir parçası haline getirilmelidir. Yetkin Mühendislik için 3458 sayılı kanun bir an önce değiştirilmelidir. Yetkinlik şarttır” diye konuştu

Kaynak URL