Hamide HANGÜL
Turizm sektör temsilcileri Antalya’da buluştu. 3. Turizm Kongresi kapsamında gerçekleşen ‘Turizmin Geleceği’ oturumunda konuşan Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, Türkiye’nin değerli TL’ye rağmen gelirini artıran ilk 10 ülke arasında bulunduğunu söyledi.
Prof. Dr. Kara, dünyanın turizmde pandemi öncesini daha yeni yakaladığını, Türkiye’nin ise pandemi öncesine göre yüzde 41 daha yukarıda olduğunu ve artmaya devam ettiğini söyledi. Türkiye’nin turizmde çok potansiyeli olduğuna işaret eden Hakan Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, pandemiden bu yana en fazla gelirini artıran ilk 10 ülke arasında halen, değerli TL’ye rağmen bunu yapmış. Ancak kişi başı harcamalarda düşüş söz konusu, dolar enflasyonuna göre düşüyor.
Ancak son dönemde TL’deki değerlenme trendi etkiledi mi? Evet. Son dönemde göstergeler yataylaşıyor, 2024 yılı ortalarından bu yana artık bir duraksama başlamış. Bunun nedeni, Türkiye’nin pahalı bir ülke olması. Turizm gelirleri artıyor ancak, son altı ayda bir duraksama olduğunu görüyoruz. Küresel konjonktürü düşündüğümüzde sektörün yolu açık.”
Tünelin sonunda ışık göründü
Hakan Kara, ekonomik programın bir panik durumu yaşanmadığı sürece devam ettirileceğini, bir sonraki seçim döneminde devreye alınması olası olan harcamacı politikalarla da bir düzeltmenin görülebileceğini kaydetti. Henüz enflasyona ilişkin algıların kırılamadığını aktaran Kara, “Uygulanan programda tünelin ucunda ışık gördüm ama o ışık güneş ışığı mı, ikna olmaya ihtiyacımız var” dedi.
Cari açığın finansmanına katkı 40 milyar $’ın üzerinde
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin ise turizm sektörünün ekonominin önemli taşıyıcı kolunu haline geldiğini söyledi. Sektörün dev bir istihdama ulaştığını, ekonomiye önemli katkılar sağladığını dile getiren TTYD Başkanı Narin, “Cari açığın finansmanına sağladığımız destek, 40 milyar dolar üzerinde. Turizm gelirlerimiz 2025 yılında 64 milyar dolar, 2026’da 69 milyar dolar, 2027’de 74 milyar dolar ulaşacak. Ülkemizin orta vadeli planı, turizm sektörünün performansıyla çok ilintili.
Bu hedeflere ulaşabilmeniz için sektörün çeşitliliğinin artması, yeni pazarlar ve sektörün 12 aya yayılması gibi konular çok önemli” ifadelerini kullandı. Türk turizminin dünyada da önemli bir oyuncu haline geldiğine işaret eden Oya Narin, “Ülkemizi dünya turizminde en önemli noktalara taşıdık. Hepimiz birlikte bu hamleyi devam ettirmeliyiz. Şimdi bu hamlemizin üçüncü dönemine doğru gelmeliyiz” değerlendirmesinde bulundu.
Yatak kapasitesi artmalı ancak…
Bugün Suudi Arabistan, Yunanistan ve Mısır gibi rakip ülkelerde yapılan yatırımlara benzer Türkiye için de yeni bir plan ve program yapılması gerektiğini hatırlattığını dile getiren Oya Narin, sözlerine şöyle devam etti: “Bu nedenle tüm sivil toplum kuruluşlarıyla, turizm istişare kurulu kapsamında, yeni bir çalışma yapılmalı.
Pazarlama ve tanıtıma daha fazla önem verilmesi, yatak kapasitemizin güncellenmesi ve arttırılması, rezidans gibi uzun kalış sürelerini sağlayacak yeni ürünler çıkartılması, sağlık turizminin geliştirilmesi kesinlikle yeniden bir plan kapsamında yapılmalı. Kendi salınımı içinde bırakılmamalıdır. Veriler 2030’larda sektörün 132 milyar dolar gelir elde edebileceğini gösteriyor.
Bunları yapabilmek için sektörümüzün yeni finansman modellerini ihtiyaç bulunuyor. Yalnız kıyı bölgelerinde değil, birçok bölgede yeni turizm alanlarının açılması için yeni cazibe merkezlerinin oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün 10 trilyon dolara varan dünya turizmi, 2032 yılında 15 trilyon dolara ulaşacak. Bu hızlı hareket içerisinde sektörümüz mutlaka bir plan yapmalı.”
“Acente hizmetleri 1 trilyon $’ı aşacak”
Küresel seyahat acentesi hizmetlerinin 2024 yılında 460 milyar dolar olurken, 2034 yılında 1 trilyon doları aşacağına işaret eden Narin, “Dolayısıyla sektörümüzün muhakkak bu konuda hamle yapması gerekiyor” önerisinde bulundu.
Avrupa’ya bakıldığında ise önemli bir dönüşüm gördüklerini dile getiren Narin, şunları söyledi: “86 milyar euro seviyesinde olan Avrupa seyahat acentesi hareketi 2030 yılına kadar yüzde 8 büyüyecek. Türkiye, İspanya, Almanya ve Avrupa’da en fazla seyahat acentesine sahip ülkeler arasında ön plana çıkıyor. 2023 verilerine göre İspanya’da 10 bin, Almanya’da 10 bine yakın, İtalya’da 5 bin seyahat acentesi var. Ülkemizde seyahat acenteleri, küresel trendin aksine artmaya başladığını görüyoruz.
2005 yılında 4 bin 825 olan seyahat acentesinin 2023 yılında 15 bin 700 seyahat acentesine ulaştı. Acentelerimizin sunduğu çeşitli servis, dinamik pazar koşullarına uyum sağlayan yeni iş modelleri ile hiçbir gün konaklama sektörünü yalnız bırakmadan çalışıp tüm krizleri birlikte atlatmayı başarıyoruz.” Kongrede konuşan TÜRSAB Başkanı Yardımcısı Davut Günaydın ise turizm sektörüne yeşil pasaport için çalışmalara başladıklarını söyledi. Günaydın, dünyada sektör büyüklüğünün 10 trilyon doları aştığını vurguladı.
Kurda düzeltme ikinci yarıda
Birçok kesimden “Bir düzeltme ne zaman olacak? Ne zaman dövize geçelim?” soruları aldığını kaydeden Prof. Dr. Hakan Kara, yılın ikinci yarısıyla birlikte enflasyonla başa baş ya da biraz üzerinde artışların görülebileceğini belirtti. Yılın ilk yarısında değerli TL stratejisinin devam ettiğini aktaran Kara, “Enflasyonun üzerinde bir kur artışı ve başa baş bir artış görebiliriz. Enflasyonla mücadele yavaş gittiği için kuru hâlâ tutmaya devam edecekler. Bu kadar sabit gitmeyecek aylık yüzde 1.5-2 civarında kur artışı olacaktır. Ancak yine de faizin getirisinin daha altında kur artışı devam ettirilecek gibi görünüyor” dedi.