Ferit PARLAK
Engelli sayısı 10 milyona yaklaşırken, çalışabilir durumdayken işsiz kalan engellilerin iş ve sosyal hayata kazandırılması için, özel sektör işverenlerinin çalıştırdıkları her bir engelli işçinin sigorta primine ait işveren payının tamamının Hazine tarafından karşılanmasını ve kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılacak engelli memur istihdam oranının yüzde 3’ten yüzde 5’e çıkarılmasını hedefleyen Kanun Teklifi’nin Komisyon görüşmeleri başladı.
Engelli çalıştırma zorunluluğu
Kanun Teklifi’nin gerekçesinde, Türkiye’nin engelli istihdamını artırma stratejisinin, “zorunlu istihdam” ve bu zorunluluğa uymayanların “cezalandırılması” esasına dayandığına dikkat çekilerek, “Üstelik bu zorunluluk Türkiye’deki işletmelerin sadece yüzde 2’sini kapsıyor; geri kalan yüzde 98’in böyle bir yükümlülüğü bulunmuyor. Elli ve daha fazla işçi çalıştıran işyerlerine uygulanan engelli çalıştırma zorunluluğunun, engelli istihdamını artırmak yerine, zorunluluk kapsamına girmek istemeyen işverenleri daha az işçi istihdam etmeye ya da kayıtdışı işçi çalıştırmaya teşvik ediyor” ifadeleri kullanıldı.
“Gelir Vergisi Kanunu’nda değişiklik gerekiyor”
CHP Grup Başkanvekilleri Ankara Milletvekili Murat Emir, İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır tarafından verilen Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ile özel sektör işverenlerinin çalıştırdıkları her bir engelli işçinin sigorta primine ait işveren payının tamamının Hazine tarafından karşılanması isteniyor.
Teklif ile, çalışma gücünü kaybetmiş bulunan hizmet erbabına Gelir Vergisi Kanunu kapsamında tanınan engellilik indiriminin engelli oranına göre brüt asgari ücret tutarına göre belirlenmesi; çalışan veya iş başvurusunda bulunan engellilerin karşılaşabileceği engel ve güçlükleri ortadan kaldırmaya yönelik istihdam süreçlerindeki önlemlerin alınması ve engellilerin çalıştığı iş yerlerinde makul düzenlemelerin yapılması için yapılan harcamaların gelir vergisi ve kurumlar vergisi mükelleflerinin safi kazancının tespitinde indirim olarak dikkate alınması da hedefleniyor.
Sigorta primine esas kazanç sınırı olmamalı”
Gerekçede, “4857 Sayılı İş Kanunu’nun 30’uncu maddesi uyarınca, işyerlerinin çalıştırdıkları her bir engelli vatandaş için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı Hazinece karşılanmaktadır. Prime esas kazanç alt sınırı brüt asgari ücret seviyesinde bulunmaktadır. Bu sınırlama, işverenleri genellikle engellilere asgari ücret seviyesinde bir ücret ödemeye teşvik etmektedir. İş Kanununda yapılmasını teklif ettiğimiz değişiklikle sigorta primine esas kazancı ne olursa olsun her bir engelli için sigorta primine ait işveren hissesinin tamamının Hazinece karşılanması öngörülmektedir” denildi.
Teklifin gerekçesinde, engelliistihdamında zorunlu olmayan şirketlere de dikkat çekilerek şunlara ifadelere yer verildi:
“İşletmelerin yüzde 98’inde zorunlu değil”
“Zorunluluk Türkiye›deki işletmelerin sadece yüzde 2’sini kapsamaktadır. Geri kalan yüzde 98’in böyle bir yükümlülüğü bulunmamaktadır. Engelli istihdamının artırılması, sadece engellilerin bir gelire kavuşması için değil, onların sosyal hayata dahil edilmeleri için de elzemdir. Sadece yasal zorunluluk ve cezalardan oluşan bu stratejinin değiştirilerek, engelli çalıştırılmasının özendirme ve kolaylaştırmaya yönelik politika araçlarına ağırlık verilmesi gerekmektedir.”
27 bin engelli kontenjanı boşta
Türkiye’deki 49 ve altı işçi çalıştıran işyerlerinin yüzde 78,7’sinin, 50-199 işçi çalıştıran işyerlerinin yüzde 21,2’sinin, 200 ve üzeri işçi çalıştıran işyerlerinin ise Şüzde 6.7’sinin engelli çalıştırmadığını gösteren araştırmalara da yer verilen gerekçede, “Engelli çalıştırma yükümlülüğü bulunan kamu sektöründeki işyerlerinde 23 bin 949, özel sektör işyerlerinde de 122.416 engelli istihdam ediliyor” ifadeleri kullanıldı. İşyerlerinin bir kısmı zorunlu kontenjanından fazla engelli istihdam ederken, bir kısmı ise bu yükümlülüğünü yerine getirmediğinin de altı çizilerek, bazı işyerlerinin kontenjan fazlası çalıştırdıkları dikkate alınmadığında Ekim 2024 itibariyle özel sektörde yaklaşık 23 bin kamuda ise 3 bin 715 engelli kontenjanının boş bulunduğuna vurgu yapıldı.
“Vergi ve sigorta yükü istihdamı kısıtlıyor”
Vergi ve sigorta primlerinin istihdam üzerinde önemli bir maliyet oluşturduğuna da değinilen gerekçede, bu maliyetin genel olarak istihdamı kısıtladığının, yasa teklifi ile engelli istihdamının işverene getirdiği maliyetin büyük bir bölümünün devlet tarafından üstlenilerek, engelli çalıştırma zorunluluğu bulunan işyerlerinin yanı sıra böyle bir zorunluluğu bulunmayan işyerlerinin de daha fazla engelli vatandaş istihdam etmelerinin teşvik edilmesinin amaçlandığının altı çizildi.
“İşyerlerinin fiziki koşulları için teşvik verilmeli”
İşyerlerinin fiziki koşullarının engelli çalıştırılmasına uygun olmamasının, Türkiye’deki engelli istihdamının önündeki en büyük engellerden biri olduğuna dikkat çekilen gerekçede, işyerlerinin büyük bir bölümünde çalışan veya iş başvurusunda bulunan engellilerin karşılaşabilecekleri engel ve güçlükleri ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemeler yapılması ve işyerlerinin çalışan veya iş başvurusunda bulunan engellilerin karşılaşabilecekleri engel ve güçlükleri ortadan kaldırmaya yönelik olarak yapacağı harcamaların vergi matrahından indirilmesi esası getirilmesi gerekliliği de belirtildi.
Kesilen para cezaları, teşvikte kullanılmalı
Engelli ve eski hükümlü çalıştırmayan işyerlerinden ceza olarak tahsil edilen paranın kullanılabileceği alanlar arasına, işyerlerinin engellilerin çalışmasına uygun hale getirilmesine ilişkin harcamaların da eklenmesi gerekliliğine dikkat çekilen gerekçede, “Böylece, işyerini engelli istihdamına uygun hale getirecek işverenlere söz konusu kaynaktan kredi kullandırılmasına olanak sağlanır” denildi.