Türkiye’nin en büyük dünyanın ise en büyük ikinci kapalı fuarı olan Bosphorus Boat Show 15 – 22 Şubat tarihleri arasında, YATED tarafından düzenlendi. Denizcilik, yelkencilik, deniz oyuncakları, yedek parça ve aksesuar tarafında markalar yeniliklerini sergilediler. Pandemi ile birlikte oluşan suni köpüklü dönemin denizcilikteki etkilerinin yavaş yavaş kaybolmaya başladığını Almanya’daki Düsseldorf fuarında görmüştük, benzer bir senaryo İstanbul’da da vardı. Türkiye’nin önemli üreticilerinin ve bazı büyük markalar katılmadığı fuarda en çok sorulan soru buydu. “O marka neden yok”.

Fuarda, yüzlerce kişiyle konuştum, marka yöneticilerinden fikir aldım. Fuarın devamlılığı açısından, büyük markaların daha çok katılımcı olması gerektiği fikri ortaktı. Tabii benzer bir senaryoyu otomotiv sektöründe de görmüştüm dünyanın en önemli otomobil fuarı olan Cenevre Otomobil Fuarı’nın şu anda kapılarını kapattığını düşününce bunun denizcilikte de yaşanmaması için elden ne geliyorsa yapılmalı kanaatindeyim.

Yüksek kârlı dönemlerde fuarlarda olan markaların ilk yavaşlayışta fuara katılmamaları, fuarlara inanmamalarından mı, fuar maliyetlerinin artışından mı, bilmediğimiz başka sorunlar mı var yoksa tamamen yüksek marina fiyatları ve faiz kazancının tekne alımlarını etkilemesinden mi bilinmez… Özellikle bu fuarın sonunda konuşulup tartışılması gereken bir konu ben sadece bana gelen yorumlar ve yöneticilerin aktarımlarını buraya not etmiş olayım.

Diğer yandan da YATED Başkanı Murat Bekiroğlu tüm markalarıyla fuardaydı yani adeta fuarın omurgasını Trio Denizcilik markaları oluşturmuştu. Fuarların büyük-küçük tüm üreticiler için faydalı olduğunu özellikle yeni yeni palazlanan Türk markalarına çok katkı sağladığını düşünüyorum. Keza gelişimlerini sürekli takip ettiğim Türk marka, Fabbro 33’ün premiereini İstanbul’da yaptı. Fraushcer aile olarak Türkiye’deydi. Axopar, Vicem, Vilkins, San Lorenzo, Bluegame, Jeanneau gibi önemli markalar fuardaydı. Bakalım gelecek yıllarda fuar iyiye mi kötüye mi evrilecek. Burada yine iş markalara ve fuar yönetimine düşüyor. Fuarın daim olması otomotiv sektöründe yaşadığımızı denizcilikte yaşamamamız dileğiyle…

Yuka ve Temsa birlikte elektrikli tekne üretti

Fuarda ilgimi çeken modellerden biri de Yuka Yachts imzalı Openbow Classic 700 E modeli oldu. Temsa ile birlikte geliştirilen tekne elektrikli. Motor ve batarya paketi Temsa’dan. 1600 kilogramlık tekne 102 kilowattlik bataryaya sahip şarj süresi 60 dakika menzil ise 50 nm olarak açıklandı. 35 knotsluk maksimum seyir hızına ulaşmak için 250 HP gücünde 135 kW’lik bir elektrikli motor kullanılmış. Yaklaşık 20 yıldır tanıdığım ve yarışçı, üretici kimliğiyle hep takdir ettiğim Yuka Yachts kurucusu Kerem Tuncer, özellikle İsveç, Amerika ve İskandinav pazarları için elektrikli teknenin uygun olacağını oradaki fuarlara da katılmayı planladıklarını söyledi.

Denizcilikte yeni teknolojiler

Temsa tarafından terzi işi geliştirilen elektrikli motorun da tekneye oldukça ufak düzenlemelerle %95 yerlilik oranına sahip olduklarını ifade etti. Denizcilikte yeni teknolojiler geliştirilmeye devam ediyor. Özellikle 10 metre altında elektrikli teknelerin sayısının maliyetlerin de düşmesi ile birlikte artabileceği konuşuluyor.

Türk Marka AIATA distribütörlerin radarında

Düsseldorf fuarında ilk kez dünya denizcilik otoriteleri ile tanışan Anadolu Grubu’nun yeni denizcilik markası, AIATA 38 Wayfinder ile Bosphorus Boat Show’daki yerini aldı. Almanya’daki fuarda özellikle markaya çok büyük ilgi olduğunu ifade eden Anadolu Otomotiv Grubu Başkanı Bora Koçak yine fuarda markasının yanındaydı. Almanya’da yaklaşık 35’e yakın distribütör ile görüştüklerini ve markayı dünyaya açmayı planladıklarını ifade eden Koçak, “Markaya olan ilginin kendilerini mutlu ettiğini iyi bir distribütör ve dağıtım kurmayı planladıklarını özellikle de yurtdışı pazarlarda etkin olmayı amaçladıkları” bir kere daha yineledi. 38 modelinin tüm gövde tiplerini fuarda sergileyen marka yakın dönemde 48 feetlik versiyonu da tanıtacak. Koçak, deniz testleri ve seyirlerinin ardından modelleri yavaş yavaş müşterilere teslim edeceklerini de ifade etti.

Doğuş denizde vites artırdı

Patronundan yöneticisine denizci bir marka Doğuş Grubu. Ferit Şahenk’in denizcilik, yelken ve hobi merakı dillere destan. Saate olan ilgisine de bir başka gün değiniriz. Daha önce Dünya’nın en önemli marinalarını, çekek alanlarını, refit sahalarını yöneten grup, şimdi yönünü yine denizin farklı bir kulvarına çevirdi. Yaklaşık 3-4 yıldır adım adım ilerleyen Doğuş Marine Services’İn deneyimli ekibinin başına yine otomotiv sektöründe çok deneyimli, başarılı ve bir o kadar da kökten denizci Mustafa Uluer’in gelişiyle birlikte marka vites arttırdı.

Uluer ve yönetim kadrosuyla Bosphorus Boat Show’daki ilk stantlarında buluştum. İtalyan marka Novamarine’in de Türkiye distribütörü olan grup yeni markaları Türkiye’ye getirme konusunda kararlı. Refit tarafında kendini geliştiren ve kapalı kışlama alanıyla Göcek’te müşterilerine hizmet verdiklerini ifade eden Uluer, sektöre daha profesyonel bir bakış açısıyla yaklaştıklarını söyledi. Özellikle müşteri memnuniyeti tarafında sektörün ihtiyaçlarını tespit ettiklerini ve personelle birlikte bu yönde çok daha iyi hizmet vermek için çalıştıklarını sözlerine ekledi. Otomotiv sektöründeki bilgi ve tecrübeyi denizciliğe aktarmayı planladıklarını ve bu konuda grubun desteklerini arkalarına aldıklarını söyleyen Mustafa Uluer “artık sahada daha aktif olacağız” dedi.

İtalyan tersane Novamarine’e ise ayrı bir parantez açmam gerekiyor. İsmini yazamayacağımız kadar ünlü önemli isimlere terzi işi üretim yapan 12 ile 55 metre arasında farklı boylarda üretim yapabilme kabiliyetine sahip olan ve en önemlisi makine teknolojisi yerine daha çok el İşçiliğe önem veren bir tersane. Yakınlarda ziyaret edip oradan da bir video çekeceğimizin sözünü de aldık. 

Kaynak URL