"Finansmana ulaşamıyoruz yeni enstrümanlar gerekli"

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, seçimlerden sonra uygulanmaya başlanan ekonomi politikalarının en kritik noktasında olunduğunu söyleyerek, enflasyonla ilgili doğru tespitlerin yapıldığını ve etkin teşhisler konulduğunu gördüklerini söyledi.

Ağustos ayı meclis toplantısında, enflasyonunun nasıl düşürüleceğine dair hareket planının net olarak ortaya konması gerektiğini belirten Özgener, teşhisler doğru iken, beklentilerin de doğru yönetilmesinin kritik olduğu bir aşamaya gelindiğini vurguladı.

Açıklanan ekonomi politikaları güven veriyor

 Merkez Bankası Başkanı’nın teknik düzeyi yüksek bir rapor açıklaması ve enflasyonda daha gerçekçi güncellemeler yapmasının olumlu sonuçlar doğurduğunu gözlemlediklerini söyleyen Özgener, bu yaklaşımın piyasalar tarafından para politikasına verilen zaman ve kredibiliteyi artırdığı, şeffaf yaklaşımı ve gerçekçi tespitleriyle güven verdiğini belirtti. Özgener, sözlerine şu şekilde devam etti: “Açıklamanın hemen ardından ülke risk primimizin (CDS) 400’ün altına düşmesi de bu durumu teyit etti.

Merkez Bankası politika faizi, yüzde 25’e çıktı. Bu kararı, rasyonel politikalar çerçevesinde atılmış olumlu bir adım olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönemde, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınabilmesi için, Merkez Bankası’nın politika faizi aracını da uygun gördüğü şekilde kullanabilmesi önemliydi ve piyasa beklentilerinin üzerindeki bu artışla olumlu bir etki yarattı.

Bu rasyonel kararların benzer hızda ve kararlı bir şekilde sürmesini diliyoruz.” Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in “fiyat istikrarı en büyük önceliğimiz” ifadesinin enflasyonla mücadeleye daha fazla önem verileceğine işaret edilmesi bakımından önemli olduğunu da ifade eden Özgener, “Yani enflasyonun 2023 sonunda yüzde 60’ın üstünde olma olasılığı oldukça yüksek. Merkez Bankası yine doğru bir teşhisle, 2024 yılı için enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınmasının öneminin farkında olduğunu belirtiyor” dedi.

“Negatif reel faizler devam ediyor”

 Türk Lirası’nda hala negatif reel faizlerin devam ettiğini, reel faizlerin negatifte kalmaya devam etmesinin, enflasyon probleminin çözümünü zorlaştıracağını ve geciktireceğini düşünen Özgener, “Negatif reel faizlerin etkisini, makro ihtiyati tedbirlerle telafi etmeye çalışmanın sonucunda, son dönemde hepimizin hissettiği gibi krediye erişim konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. Banka bilançolarına uygulanan makro ihtiyati sınırlandırmalar, son dönemde krediye erişimi imkânsız hale getirildi” diye konuştu.

“Bankalar limit güncellemesine yanaşmıyor”

Üyelerden bankaların limit güncellemesi yapmaya yanaşmadıkları, limit güncellemesine yönelik bankaların yüksek oranda masraflar çıkardıkları ve normalden uzun bir prosedür izledikleri, tüm şartlar sağlansa bile krediye erişim konusunun garanti olmadığı, kredilere değişken ve yüksek faiz oranları ile erişim sağlanabildiği, vadelerin düşük olduğuna dair geri dönüşler aldıklarına da işaret eden Özgener, uzun vadeli yatırıma yönelik finansman kaynaklarının kapalı durumda olduğunu, üretimin ve istihdamın artmasının önündeki en önemli engellerden biri olan bu durumu aşmak için yeni finansal araçların ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Merkez Bankası’nın adımları ile enflasyonu düşürmek için bir alan yaratıldığını, bu adımların, Eylül ayında açıklanması beklenen 2024-2026 Orta Vadeli Program (OVP) ile desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Özgener, başarılı sonuçlar alınabilmesi için OVP’nin işlevsel olması gerektiğini belirtti.

Kaynak URL