Güney Ege Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Ümit GÜLYAĞI
Güney Ege Bölgesi’nin yıllık ortalama güneşlenme süresi 2998 saat ile Türkiye’nin ortalama 2640 saatlik güneşlenme süresinden daha fazla. Ayrıca, küresel radyasyon değeri 1592.3 kWh/m2 yıl ile Türkiye ortalaması olan 1311.16 kWh/m2-yıl’ın oldukça üzerinde.
Bölgedeki güneş enerji santralleri çoğunlukla lisanssız faaliyet göstermekte olup, kurulu güç kapasitesinin neredeyse yarısı tek başına Denizli tarafından sağlanıyor. Bu durumun başlıca sebebi, Denizli’nin ihracat odaklı sanayisi ve özellikle tekstil ve giyim sektörleri gibi imalat sanayinin girdi maliyetlerinde büyük bir paya sahip olan elektrik enerjisini yerel kaynaklardan karşılama ihtiyacından kaynaklanıyor.
Jeotermal kaynak zengini
Ayrıca bölge, jeotermal kaynaklar açısından da oldukça zengin bir potansiyele sahip. Türkiye’nin en büyük 10 jeotermal santralinden 2’si Denizli’de, 6’sı ise Aydın’da bulunuyor. Bölgedeki toplam YEK kurulu kapasitesi 2.347,9 mWe olup, bunun 1.253,68 mWe’si jeotermal enerji kaynaklı. Dolayısıyla, bölgedeki YEK elektrik üretim kapasitesinin yarıdan fazlası jeotermal enerji kaynaklı.
Öte yandan, rüzgar enerjisi potansiyel atlasına göre Aydın ve Denizli, önemli düzeyde rüzgar enerjisi santrali (RES) yatırım potansiyeline sahip. Bölgedeki lisanslı RES’lerin toplam kurulu kapasitesi 365 megavat elektrik (mWe) olup, bu potansiyelin bir kısmının yatırımlara dönüştürüldüğü görülüyor.
Yenilenebilir enerji kaynakları projeleri sadece doğrudan iş olanakları yaratmakla kalmayıp, bölge ekonomisinde geniş çaplı bir çarpan etkisi de sağlıyor. Özellikle jeotermal enerji santrallerinin yüksek istihdam kapasitesi, yerel işgücüne doğrudan katkı sağlarken projenin hayata geçirilmesi sürecinde inşaat, lojistik, danışmanlık ve mühendislik gibi alanlarda da dolaylı istihdam meydana gelmiş oluyor.
Buna ilave yenilenebilir enerji sektörünün ileri geri bağlantıları sayesinde; proje taahhüt hizmetleri, bakım-onarım ve yedek parça imalatı gibi yan sektörlerde yeni iş kolları ortaya çıkıyor. Yerel tedarik zincirleri güçleniyor, bölgeye sermaye akışı artıyor. Bunun ötesinde, YEK yatırımları yüksek teknoloji kullanımını ve Ar-Ge faaliyetlerini teşvik ettiği gibi üniversiteler, araştırma kurumları ve özel sektör arasında iş birliğini güçlendiriyor. Söz konusu iş birlikleri bilgi birikiminin ve inovasyon kapasitesinin artmasına imkan veriyor. Bu durum, uzun vadede bölgenin sürdürülebilir kalkınmasına ve rekabet avantajı kazanmasına önemli ölçüde katkı sunuyor.
Stratejik adımlarla geleceği planlamalıyız
Güney Ege Bölgesi, sahip olduğu zengin yenilenebilir enerji kaynakları ile sürdürülebilir kalkınma açısından önemli bir potansiyele sahip. Bölgenin bu potansiyelini daha etkin bir şekilde değerlendirebilmek için önümüzdeki dönemde bir dizi stratejik adımın atılması öngörülüyor.
Öncelikle, Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliği Güney Ege Kalkınma Ajansı uygulayıcılığında Güney Ege Bölgesi’nde , iklim değişikliğine uyum, döngüsel ekonomi ve yeşil enerji dönüşümü gibi alanlarda yeni projelere yönelik hibe ve kredi mekanizmalarını devreye almayı planlıyor. SoGreen adı verilen bu program ile yenilenebilir enerji yatırımlarının ölçeğinin genişletilmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve bölgedeki işletmelerin enerji verimliliği projelerine yönlendirilmesi hedefleniyor.
Bölgedeki altyapı eksikliklerinin giderilmesi, özellikle trafo merkezlerinin kapasitesinin artırılması, yenilenebilir enerji yatırımlarının önündeki en büyük engellerden biri olarak öne çıkıyor. Bu doğrultuda, enerji iletim hatlarının modernize edilmesi, akıllı şebeke sistemlerinin yaygınlaştırılması ve enerji depolama çözümlerine yönelik yatırımların teşvik edilmesi planlanıyor. Enerji depolama teknolojileri, özellikle mevcut GES ve RES yatırımlarının verimliliğini artırmak açısından kritik öneme sahip.
Gelecek dönemde, yeşil enerji sektöründe nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesi kritik önemde. Bu doğrultuda, bölgedeki üniversiteler ve meslek yüksekokulları ile iş birliği içinde yenilenebilir enerji teknolojileri, enerji verimliliği ve sürdürülebilir sanayi uygulamaları konularında yeni eğitim programları ve sertifika programları açılması hedefleniyor. Ar-Ge faaliyetleri ve inovasyon odaklı iş birlikleri artırılarak bölgenin yeşil enerji teknolojileri alanında bir merkez haline getirilmesi amaçlanıyor.
Güney Ege Bölgesi, yenilenebilir enerji yatırımları açısından büyük bir dönüşüm sürecine girdi. Yeni teşvik mekanizmaları, altyapı yatırımları, Ar-Ge projeleri ve uluslararası iş birlikleri sayesinde bölge, Türkiye’nin yeşil enerji merkezlerinden biri haline gelme yolunda ilerliyor. Uzun vadede, bu yatırımların bölgenin ekonomik büyümesine, istihdam artışına ve çevresel sürdürülebilirliğine önemli katkılar sağlaması bekleniyor.