Ferit PARLAK

Sosyal yardım alanları is­tihdam edenin, ödediği sigorta priminin tama­mının desteklenmesine yöne­lik kanun teklifi TBMM’de ko­misyona sunuldu.

Sosyal yardım sisteminin sürdürülebilirliği ve belir­li sektörlerdeki işgücü açığı­nın kapatılabilmesi hedefiyle CHP Manisa Milletvekili Sel­ma Aliye Kavaf tarafından ve­rilen kanun teklifi ile düzen­li olarak nakdi sosyal yardım alan hanelerde ikamet eden ve İŞKUR’a kayıtlı olan kişi­leri istihdam eden özel sek­tör işverenlerinin, bu kişiler için ödeyecekleri sigorta pri­minin Aile ve Sosyal Hizmet­ler Bakanlığı tarafından üç yıl süreyle karşılanması amaçla­nıyor.

2 milyon aile düzenli yardım alıyor

Teklifin gerekçesinde 2 mil­yon hanenin düzenli olarak sosyal yardım aldığına dikkat çekilerek, bu hanelerde yaşa­yan çalışabilir durumdaki ki­şilerin istihdama kazandırıl­masının, hem sosyal yardım sisteminin sürdürülebilirli­ği hem de ülke ekonomisinin güçlendirilmesi açısından kritik önem taşıdığına vur­gu yapıldı.Gerekçede, “Sosyal devlet ilkesinin temel gerek­lerinden biri, vatandaşlarımı­zın insan onuruna yaraşır bir hayat sürdürebilmeleri için gerekli asgari yaşam standar­dını sağlamaktır.

Bu çerçeve­de ülkemizde uygulanan sos­yal yardım programları, ihti­yaç sahibi vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarının karşılan­masında önemli bir işlev gör­mektedir. Ancak sosyal yar­dımların nihai hedefi, yardım alan vatandaşlarımızın ken­di ayakları üzerinde durabi­lecekleri, düzenli gelir elde edebilecekleri bir yaşam stan­dardına ulaşmalarını sağla­maktır” denilerek, sosyal yar­dımların nihai hedefinin altı çizildi.

“Yaptırımlar caydırıcı değil”

Sosyal yardımlar yoluyla ulaşılmak istenen hedefe ula­şabilmenin yollarının da sı­ralandığı gerekçede, “Hedefe ulaşmanın en etkili yolu, sos­yal yardım alan vatandaşları­mızın istihdama kazandırıl­masıdır. TÜÎK verilerine göre, sosyal yardım alan hanelerde yaşayan çalışabilir durumdaki kişilerin istihdam oram genel istihdam oranının oldukça al­tında seyretmektedir” denildi.

2017 yılında yönetmelik dü­zeyinde başlatılan sosyal yar­dım-istihdam bağlantısı prog­ramının belirli bir başarı sağ­lamakla birlikte, mevcut yasal çerçevenin yetersizliği nede­niyle istenilen düzeyde etkin­liğe ulaşamadığının dile ge­tirildiği gerekçede, “Özellik­le destek süresinin kısalığı ve yaptırımların caydırıcılık dü­zeyinin düşük olması, progra­mın etkinliğini sınırlandıran temel faktörler olarak öne çık­mıştır” denilerek yaptırım­ların caydırıcı olmadığı ifade edildi.

Mevzuat değişikliği ile bir­çok sorunun giderilebileceği­ne dikkat çekilen gerekçede, destek süresinin üç yıla çıka­rılmasının, işverenlerin uzun vadeli istihdam planlaması ya­pabilmelerine olanak sağlaya­cağının altı çizildi. Ayrıca yap­tırımların güçlendirilmesi ile sistemin suistimal edilmesi­nin önüne geçileceğine vurgu yapıldı.

Kanun teklifinin getirileri­nin maddelendirildiği gerek­çede, “Temel ilke ve kurallar kanun düzeyinde düzenlene­rek uygulamada karşılaşılan belirsizlikler giderilir. Yanı sıra İŞKUR ile koordinasyon güçlendirilerek aktif işgücü programlarının etkinliği artı­rılır. Sosyal yardım-istihdam bağlantısı kurumsal bir yapıya kavuşturulur. Kamu kaynakla­rının daha etkin kullanımı sağ­lanır” ifadeleri yer aldı.

“Sosyal yardıma bağımlılığı azaltır”

Gerekçede mevzuat deği­şikliği ile sosyal yardıma olan bağımlılığın azaltılabileceği­ne, işgücü piyasasına nitelikli eleman kazandırılabileceğine, kayıt dışı istihdamla mücade­leye katkı sağlanabileceğine, sosyal politikaların etkinli­ğini artırılabileceğine dikkat çekildi. Yapılan araştırmala­rın, istihdam edilen sosyal yar­dım faydalanıcılarının yüzde 70’inin bir yıl sonra hala aynı işyerinde çalışmaya devam et­tiğini gösterdiğinin belirtildiği gerekçede, bu verinin, destek süresinin uzatılmasının sis­temin başarısını artıracağına işaret ettiği kaydedildi.

Gerekçede, “Sonuç olarak bu kanun teklifi, sosyal devlet ilkesinin gereği olarak yürütü­len sosyal yardım programla­rını, aktif işgücü politikalarıy­la bütünleştirerek daha etkin ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmayı hedeflemekte­dir. Böylece hem sosyal adale­tin güçlendirilmesine hem de ekonomik kalkınmaya katkı sağlanmış olacaktır” denildi.

Kaynak URL