Türkiye’nin uzun yıllar dış piyasaya un tedarikinde yıllık 3 milyon ton un ihraç ettiğini, bunun yanı sıra yaklaşık olarak 11-12 milyon ton olan iç piyasadaki talebi de karşıladığını belirten Haluk Tezcan, Türkiye sanayisinin pazar arayışını sürdürmekle birlikte mevcut pazarları derinleştirmek için çalışmalarına devam ettiğini söyledi.
Devletler arası yapılan anlaşmalarda Türk ununa uygulanan fonların kaldırılması, gümrük vergilerinde ayrımcılık yapılan Türk ununun dünya sofraları ile daha fazla buluşması ve Türkiye’de buğday üretiminin artırılması için Tarım Bakanlığı ile görüşmelerini sürdürdüklerini de aktaran Tezcan, “Küresel iklim değişikliği için ürüne ulaşım konusunda ilgili Bakanlıklarımızla ve üniversitelerimizle çalışmalar yapıyoruz. Dünyada en güçlü olan Türkiye Un Sanayisi olarak kongre ve sergi düzenliyoruz. Sektörümüzün, gelecek Türkiye 100 yılında en baş sektörler sıralamasında yer alması için tüm gücümüzle çalışıyoruz” dedi.
Türkiye un ihracatında 166 ülkeye hizmet veriyor
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre ülkemizde 69 ilde 598 adet un fabrikası bulunduğunu, bu işletmelerin yılda yaklaşık 30 milyon ton üretim kapasitesine sahip olduğu bilgisini veren Haluk Tezcan, Türkiye’de buğday unu üretiminin, Türk Gıda Kodeksi Buğday Unu Tebliği’ne uygun olarak yapıldığını belirtti.
Un üretiminin, tarım sektörünün ülke ekonomisindeki en önemli faaliyet alanlarından biri olduğuna dikkat çeken Tezcan, “Bununla beraber; üretim, işgücü, sanayi, çevrebilim ve sürdürülebilirlik açılarından da tarım sektöründe, büyük bir önem taşımaktadır. Türkiye’nin un üretim kapasitesinin bölgesel dağılımı genel olarak işletme sayısının bölgesel dağılımıyla paralellik arz etmektedir. Üretim miktarına ait resmi bir veri olmamakla birlikte yılda yaklaşık 15 milyon ton üretim yapıldığı tahmin edilmektedir.
Türkiye, un ihracatını her geçen yıl artırarak 166 ülkeye ihracat gerçekleştirmektedir. Değişen dünyada tüketicilerin değişen taleplerinde unlu mamuller sektörünün de değiştiği ve yeni trendler oluştuğu görülmektedir. Sanayicilerimizin trendleri takip edebilmesi ve trendlere uygun ürünler üretmesinin un ihracatını daha da arttıracağı öngörülmektedir” dedi.
“Yüksek teknoloji sayesinde üretim artıyor”
Teknolojik altyapı ve donanım olarak Türkiye’nin çok önemli bir noktada yer aldığını ifade eden Tezcan, “Bugün dünya un ihracat şampiyonuysak bunda teknolojimizin büyük katkısı var. Çünkü insan kaynağına dayalı bir sistemi sürdürebilmek çok kolay değil. Bugün modern değirmenlerimiz çok gelişti. Biz bu modern değirmenlerle buğdaya ne kadar büyük değer kattığımızı, buğdayı ne kadar kıymetli hale getirdiğimizi biliyoruz” diye konuştu.
Türkiye un sanayicileri olarak, değirmen makineleri sanayicileriyle birlikte buğdaydan kaliteli ve sağlıklı ürünler ürettiklerini, herkesin reçetesine uygun ürün üreterek, ihracat yapılan ülkelerin damak zevkine, hava ve iklim koşullarına göre ürün geliştirdiklerini aktaran Tezcan, “Türk un sanayisinin bu başarısı unlu mamuller sektörünü de katma değerli hale getirdi. Un sanayicileri olarak bizler 7-7,5 milyar insana dokunuyoruz. Dünya sofralarında Türk Unu var. Türkiye’nin un üretimi alanında gerçekten çok büyük bir rolü var” ifadelerine yer verdi.
“Son yılların en yüksek ihracat rakamına ulaştık”
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan, “TÜİK verilerine göre 2022 yılında 19.5 milyon ton üretim gerçekleştirdik ve buna ek olarak son yılların en yüksek ihracat rakamına ulaşarak 3 milyon ton üzerinde bir ihracat gerçekleştirerek son 9 yıldır dünya ihracat liderliğimizi sürdürüyoruz. 2022-2023 üretim sezonunda ise yaklaşık 7.3 milyon hektar alanda 20 milyon tonun üzerinde bir rekolte ön görmekteyiz” dedi.
