Necmi ÇELİK

Trump Yönetimi’nin küresel ekonomiyi ve havacılık dahil birçok temel sektörü derinden etki­leyen yeni gümrük tarife dü­zeni küresel ticaret ve teda­rik zinciri açısından da bir di­zi belirsizlikler içeriyor. Wall Street’te havayolları endek­sinin geçen haftadan bu yana yüzde 16, yıllık bazda da yüzde 35 düşüş göstermesi sektörün küresel gelişmelere karşı du­yarlılık düzeyini yansıtıyor.

Havacılık endüstrisinin özellikle küresel ticaret dina­miklerine karşı hassas olduğu ve gümrük tarife politikala­rındaki değişimlerin sektörü kolayca savunmasız hale getir­diği belirtiliyor.

Ciddi aksamalar yaşanacak

ABD, Avrupa ve Çin’i kap­sayan küresel bir tedarik zin­ciri ağı ile örülmüş olan hava­cılık endüstrisi için serbest ti­caret önünde ciddi aksamalara yol açabilecek yeni tablo kar­şısında endişeler artıyor. Kü­resel ticaretteki muhtemel bir gerilemenin ve maliyetlerdeki artışın da özellikle hava kargo piyasalarını ve yolcu talebini olumsuz yönde etkileyeceği di­le getiriliyor. AB’nin yeni tari­fe rejimine vereceği karşılığın havacılık sektörünün orta ve uzun dönemli kırılganlığı üze­rinde önemli bir etki yaratacağı ifade ediliyor.

Airbus ve Boeing etkilenecek

Havacılık endüstrisinde iki büyük uçak üreticisinden Boe­ing ABD merkezli bir şirket iken Airbus ise Avrupa’da konum­lanmış durumda. Boeing üretti­ği uçakların yüzde 17’sini Avru­pa’ ya satarken, Airbus’ın uçak satışlarında ABD’nin payı yüz­de 12-15’ler düzeyinde. 2024 yı­lında ise Airbus ürettiği uçakla­rın yüzde 20’sini ABD merkezli havayollarına sattı. Airbus Av­rupa içi satışlar ile uluslarara­sı satışlar arasında göreceli bir dengeye sahipken, Boeing’in yeni uçak satışlarında ABD dı­şı pazarlara daha fazla ihtiyaç duyduğu ifade ediliyor.

Boeing özellikle 777 model ve diğer modellerde bazı önem­li uçak parçalarını Avrupalı şir­ketlerden temin ederken, Air­bus da aynı şekilde bazı parça­larda ABD merkezli üreticilere bağımlı durumda. Çin ise top­lam havacılık endüstrisi için tedarik ve üretim zincirinde stratejik bir oyuncu olma konu­munu sürdürüyor.

Airbus aynı zamanda ABD kaynaklı bileşenleri içeren kü­resel bir tedarik zincirine sahip durumda. Bu ithalatlara uygu­lanan tarifeler, Airbus’ın uçak üretimi için gereken hammad­de, parça ve alt montaj mali­yetlerini artırabilme potansi­yeli taşıyor. Uzmanlara göre bu artışlar Airbus’ın üretim ma­liyetlerini yükselteceği için bu maliyetler havayolu şirketleri­ne yansıyabilir ve son halkada da şirket kar marjlarını azalta­bilecek bir etki yaratabilir.

“Serbet ticaret önemli”

Boeing CEO’su Kelly Ortberg 2 Nisan’da ABD Senatosu Tica­ret Komitesi’ne tarifeler konu­sunda endişelerini de dile ge­tirdi. Bu tarifelerin potansiyel bir ticaret savaşına dönüşebi­leceği ve Boeing’in ticari uçak­larını ihraç etme yeteneğini engelleyebileceği konusunda uyardı. CEO, Boeing’in uçakla­rının yüzde 80’inin uluslarara­sı olarak satıldığını vurgulaya­rak, şirketin operasyonları için serbest ticaretin önemini vur­guladı.

Gümrük vergilerindeki bu keskin artış, birçok üreticinin uluslararası tedarikçilere ba­ğımlı olduğu havacılık tedarik zincirinin karmaşıklıklarını yansıtıyor. Örneğin, Ameri­kan havacılık devi Boeing, 737 model uçak serisi için yaklaşık 2 milyon ayrı bileşenden olu­şan yaklaşık 700 tedarikçiden parça tedarik ediyor. Teda­rik zinciri zorlukları, yabancı üreticilere olan bağımlılık ne­deniyle daha da artıyor. Sek­tördeki önde gelen şirketlerin üretim süreçleri büyük ölçüde Çin gibi ülkelerdeki tedarikçi­lere bağlı olduğu için gümrük tarifeleri ilgili aksaklıkların bu üreticileri olumsuz yönde etkileyeceği belirtiliyor.

Aluminyum ve çelik etkilenecek

Uçak imalatında kilit ham­maddeler olan alümin­yum ve çeliğe uygulanan tarifelerdeki artış,üretim maliyetlerini önemli ölçü­de yükseltecek. Endüstri analistleri, havacılık sek­törünün bu tarifeler nede­niyle yıllık 5 milyar dolar civarında bir maliyet artışı görebileceğini tahmin edi­yor. Ek olarak, otomotiv ve havacılık sektörleri için tarifelerdeki tahmini yıllık 109 milyar dolara kadar olan potansiyel artış, kar­şılaşabilecek finansal zor­lukların da altını çiziyor. Uçak üreticilerinin artan malzeme maliyetlerinin bir kısmını tolere edebile­ceği, ancak maliyet artışla­rının daha yüksek üretim giderlerine ve uçak başına kar marjlarının düşmesi­ne neden olabileceği be­lirtiliyor.

Kaynak URL