Recep ERÇİN

ABD’nin Şikago şehrin­de bu yıl 125’incisi dü­zenlenen Inspired Home Show’a 24 Türk mutfak eşyaları üreticisi katıldı. Firmalar, Tica­ret Bakanlığı’nın destekleri ve İs­tanbul Demir ve Demir Dışı Me­taller İhracatçıları Birliği (İDD­MİB) öncülüğünde düzenlenen milli katılım ile 2-4 Mart tarihle­ri arasında McCormick Place’te ürünlerini sergiledi, iş bağlan­tıları kurdu.

Biz de İDDMİB’nin ev sahipliğinde fuarı takip etme fırsatı bulduk. 38 ülkeden firma, 120 ülkeden de ziyaretçi katılı­mının olduğu fuara ilişkin bilgi veren İDDMİB Başkan Yardım­cısı Talha Özger, “24 firma ile bu­radayız. 17’si milli katılım. Ten­cereden tavaya, plastikten cam ve emaye mutfak eşyalarına ka­dar geniş bir ürün yelpazesi ile burada yer aldık” dedi.

Özger: Pazara özel ürün şart

“ABD pazarı için sabırlı olmak gerekiyor” mesajı veren Talha Özger, “Bazı ürünlerde sertifi­kasyon gerekli. Bizim sektörü­müz özelinde ayrıca ABD paza­rına uygun ürün üretmek gere­kiyor. Bu fuara gelenler, Güney Amerika ülkelerinden müşteri bulabiliyor. Bir kere katılıp bir sonuç beklemek ise yanlış. Sek­tör olarak ihracatımızın yakla­şık yüzde 2’ye yakınını ABD’ye yapıyoruz o da 100 milyon do­lar civarında. ABD pazarında 1 milyar dolardan fazla potansiyel var.

Ama nasıl adapte olacağız, üretim seçkisini ona göre nasıl ayarlayacağız ve finansmanı­nı nasıl yöneteceğiz? ABD için bu sorunlar var. Mesela perçin­li kulplu tencere üretimin yok­sa burada ürün satamazsın! Gü­venlik bakımından satın alıcı­lar bunu tercih ediyor. Çünkü tencere sapı kırılır hasar olursa davalar büyük sorunlara neden oluyor” ifadelerini kullandı.

ABD pazarı için tek tek sektö­rel olarak bakmak yerine iki ül­ke arasında belirlenen 100 mil­yar dolar ticaret hacmi hedefi doğrultusunda bir ülke strateji­si üretilmesi ve buna göre meka­nizmalar kurulması gerektiğini anlatan İDDMİB Başkan Yar­dımcısı Talha Özger, “Örneğin gıda ihracatçıları bir tanıtım ata­ğına girdiğinde Türk endüstriyel mutfak sektörünün pişirme ci­hazlarını, Türk ev ve mutfak eş­yası sektörünün tava, tencere, tabağını kullanırsa toplu bir ta­nıtım hamlesi olur.

Ülke olarak bazı handikaplarımız var; serti­fika olsun, prestij fuar desteği al­manın zorlukları olsun… Bunla­rı dile getirip talep ettiğinizde, bunların altı dolu ve karşılık bul­ması lazım” diye konuştu.

“Bizden önceki nesil fuarların meyvesini yedi”

“Burada önemli olan Wallmart’a girebiliyor musun” sorusunu gündeme getiren Talha Özger, sözlerini şöyle sürdürdü: “Markalarımız ne yaparsa yapsın ‘Made in Türkiye’ algısı olmadan gidebileceğiniz yer sınırlı. Mutfak eşyaları sektöründe geçen yıl yüzde 3’ün üstünde düşüş vardı. Ticaret şekilleri değişiyor. Artık alışılagelmiş ticaret anlayışı da değişiyor. Bu fuara geldim oturdum, buradan 10 konteyner mal satacağım yok artık. Onun meyvelerini bizden önceki kuşak yedi.

E-ihracat, e-ticaret demiyorum o zaten olması gereken. Belli başlı coğrafyalarda; depo ise depo, markalaşma ise markalaşma. Sen istediğin kadar reklam tanıtım yap, ürünün o ülke genelinde rafta yoksa bir anlamı olmaz. Kısa dönemde dünya ticaretinde zorlukların olduğu ortamda Avrupa, Balkanlar ve Ortadoğu’da malı hızla gönderip tahsilatı hızlı yapabiliyorsun ama uzak pazarlar için bir ölçek ve güç gerekiyor.”

Kaynak URL