Terraco, Eskişehir’den 17 ülkeye ürün gönderiyor

Tülay TAŞKIN

İsveç’te 1980 yılında kurulan ve 1988 yılından bu yana da Eskişehir’de üretimlerini sürdüren Terraco Group, 14 ülkede 21 üretim tesisi ile yapı sektörüne hizmet veriyor. Söz konusu üretim tesisleri arasında yer alan Eskişehir’deki fabrika üzerinden 4 kıta ve 17 ülkeye ihracat yapan şirket, satış cirosunda ise 5 yılda 5 kat büyümeyi hedefliyor.

Terraco’nun kurulduğu yıldan itibaren gelişmekte olan pazarlara yatırım yaparak büyüdüğünü söyleyen Türkiye Genel Müdürü Ömer Faruk Şen, Türkiye’nin de önemli pazarlardan biri konumunda yer aldığı için yatırım yeri olarak seçildiğini ifade etti. Türkiye’de ise Eskişehir’in tercih edilmesinin sebeplerine de değinen Ömer Faruk Şen, “Eskişehir coğrafik olarak Anadolu’nun tam ortasında bulunuyor ve stratejik bir konuma sahip. Ama daha da önemlisi çok yüksek kalitede kalsiyum karbonat ve türevleri dolgu ile çimento kaynaklarına yakın olması nedeniyle çok kıymetli bir lokasyonda bulunuyor” şeklinde açıkladı.

Ömer Faruk Şen, denize kıyısı bulunmayışı ve limanlara uzak olmasının Eskişehir için dezavantaj gibi görünmesine karşın, şehirde yüksek katma değerli ürünlerin tedarik edilebiliyor olmasının özellikle ihracat açısından çok yardımcı olduğunu vurguladı. Bu durumun Eskişehir’in tercih edilmesinin en önemli sebeplerinden birisi olduğunu ifade eden Ömer Faruk Şen, “Eskişehir fabrikamızı 1988’de faaliyete geçirdik. Tesisimiz yarısı kapalı olan 12 bin metrekarelik bir alanda kurulu bulunuyor ve yaklaşık 50 bin ton kuru ve 30 bin ton yaş ürün üretim kapasitesine sahibiz” dedi.

“Ürünlerde çevre ve insan sağlığını önceliyoruz”

 Terraco’nun adının Latince’de “Dünya” anlamına gelen “Terra” kelimesinden türetildiğini hatırlatan Şen, şirket felsefesi olarak da dünya, çevre ve insan sağlığını önceleyen ve önemseyen bir politika izlediklerinin açıkladı. Ürettikleri tüm ürünlerin dünya, insan ve çevre sağlığını en öncelikli şekilde önemseyen çözümlerden oluştuğunu belirten Ömer Faruk Şen, “Kurulduğumuz günden bu yana sadece su bazlı çözümler sunuyoruz.

Aynı zamanda akrilik modifiye çimento esaslı toz ürünlerimizi aynı hassasiyetle üretiyoruz. Binalarda kullanılan tüm boya, kaplama, izolasyon, yapıştırma, tamir ve dekorasyon ürünlerini tedarik ediyoruz. Terraco, özellikle akrilik esaslı macunlar, yüzey hazırlama malzemeleri ve dış cephe çözümlerinde yüksek kalitesi ile tanınıyor” şeklinde konuştu.

Türkiye, Avrupa’nın en büyük yapı pazarına sahip”

Türkiye’nin pazar anlamında Avrupa’nın en büyüğü olduğunu ve bunun da güçlü bir rekabet ortamını beraberinde getirdiğini anlatan Ömer Faruk Şen, düşük kaliteli kaplama ürünlerinin de Türkiye pazarında yer bulduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Ekonomik koşulların da etkisiyle maalesef düşük kaliteli kaplama ürünleri Türkiye pazarında kendine yer buluyor. Bu yüzden de uzun ömürlü çözümler ortaya çıkmadığı için uzun vadede tamir ve restorasyon kaçınılmaz oluyor.

Bu da yapı malzemelerine Avrupa ülkelerine kıyasla çok daha fazla para ve zaman harcayan bir pazar olmamıza neden oluyor.” Çok farklı coğrafyalarda, Türkiye gibi gelişmekte olan ülke pazarlarında yüksek kaliteli ve uzun ömürlü çözümlerin ülkemize kıyasla çok daha hızlı bir şekilde norm haline geldiğini ekleyen Şen, şöyle devam etti: “Neyse ki özellikle son 5 yılda ülkemizde de uzun ömürlü kaplama çözümlerinin kıymeti daha da anlaşılır oldu.

Taleplerin hep bu yönde geliştiğini takip ediyor ve kendimizi özellikle bu seviyedeki pazarda konumlandırıyoruz.” Ar-Ge’ye önem verdiklerini ve üretim süreçlerinde kalite normlarının gerektirdiği tüm ekipmanları kullandıklarını anlatan Şen, “Kalite normlarının ötesinde kendi geliştirdiğimiz performans testleri ile hem hammadde hem de son ürünlerde pazar ihtiyaçlarını en ince ayrıntısına kadar karşılayan inovasyonları yaratmayı kendimize en önemli hedef olarak belirledik” dedi.

Verimlilik artırmaya dönük yatırımlar sürüyor

Terraco olarak, Türkiye pazarında uzun ömürlü kaplamaların daha çok kullanılır olmasını sağlamayı şirket misyonu olarak belirlediklerini ve bu hedeflerinden asla vazgeçmeyeceklerini anlatan Ömer Faruk Şen, sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle Handycoat markalı akrilik macunlarımızla daha çok kullanıcıya ulaşarak çok uzun ömürlü ve çatlamayan yüzeylerin elde edilmesini sağlayamaya devam edeceğiz.” Verimliliklerini artırmaya dönük yatırımları aralıksız sürdürdüklerini de açıklayan Şen, “Hem kuru hem de sıvı tesislerimizde verimlilik arttırma yatırımlarımıza devam ediyoruz. Bu yatırımlarımızla daha yüksek kalitede ürünleri daha hızlı üretebilir ve sevk edebilir hale geliyoruz” diye konuştu.

“2023 yılında büyüdük, bu yıl da büyüme sürecek”

Makroekonomik veriler açısından 2023 yılının oldukça dalgalı geçtiğini, döviz kurlarındaki hızlı değişikliklerin her firma gibi kendilerinin de iç pazarda doğru fiyatlamayı yakalama noktasında zorlandıklarını ifade eden Ömer Faruk Şen, yine de geçen yıl bir önceki yıla göre büyümeyi başardıklarını söyledi. Şen, “Hedeflerimizin de ötesinde büyüme kaydettik. Bizim açımızdan bu yıl da 2023’e göre büyümeyle sürüyor.

İç pazarda bayi ağımızı büyütmeye devam ederken yeni ihracat pazarlarında da yeni projeler geliştiriyoruz. 2022 yılında yaptığımız bir strateji çalıştayı sonucunda satış cirosunda 5 yılda 5 kat büyümeyi kendimize hedef olarak belirledik ve bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz. Şu anda düzenli olarak 4 kıta ve 17 ülkeye ihracatımız var. Ciromuzun yaklaşık yüzde 45’ini ihracat pazarlarından elde ediyoruz. Hedefimiz bunu her zaman yüzde 50’nin üzerinde tutmak” dedi.

 

Kaynak URL