Yıldız Holding, hem borcu azalttı hem yatırım yaptı

Dünyanın ‘marka’ denildiğinde alanlarında akla gelen 2 önemli ismi Godiva ve United Biscuits… Ülker’i de bünyesinde barındıran Yıldız Holding, bugün dünyada bisküvide 2. çikolatada ise 7. en büyük şirket konumuna yükseldi.

Önceki gün basınla sohbet toplantısında global liderlik yolculuğunda sosyal fayda yatırımlarını anlatırken sorular üzerine finansal cephedeki son gelişmelere de değinen Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, “Globalde toplam borcumuz 9 milyar doları geçiyordu. 9 milyar dolar borç, neredeyse bir ülke borcuydu…

Bize ‘Gece nasıl uyuyabiliyorsunuz’ diyorlardı” dedi ve şöyle devam etti: “Biz de rahatız, karşılığı var diyorduk. Godiva, United Biscuits gibi global satın almalar, Şok ve diğer grup şirketlerinin hızlı büyümeleri ve bunları kredilerle finanse etmemiz, evdeki hesabın çarşıya uymaması; bizi 9 milyar doların üzerinde borçla baş başa bıraktı. Bunun 6,5 milyar dolarını sendikasyona bağladık.

Borçluluğumuzu güzel bir seviyeye çektik. Yıldız Holding, 2024 Nisan ayı itibarıyla sendikasyon öncesi 6,5 milyar dolar olan sendikasyon borcunu 1,1 milyar dolara indirdi. 2030’a kadar vademiz var ama biz erken ödemeyi planlıyoruz. Sendikasyon dahil global borcumuz 2,5 milyar dolar seviyesinde. Geleceğe parlak bakıyoruz” açıklamasını yaptı.

5 yılda 1 milyar dolar yatırım

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, toplam borcu 2.5 milyar dolara çektikleri 5 yıllık dönemde 1 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını da belirterek “Bu sene için de Türkiye ve yurt dışı toplam 330 milyon dolar yatırım bütçeledik. 2024’te odaklanma stratejimiz ve hedeflerimiz doğrultusunda global liderlik yolculuğumuza hız kesmeden devam edeceğiz” yorumunu yaptı.

Ülker, 2023 yılında konsolide cirolarının 13,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini, aynı dönemde 817 milyon dolarlık da ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi. Ülker, “Ciromuzun yüzde 30’u yurt dışından… Ülker kârlılıkta, Şok Marketler ciroda lider. Bu sene için de Türkiye ve yurt dışı toplam 330 milyon dolar yatırım bütçeledik. Türkiye’de kur politikaları aynen devam ederse 2024 yılında yüzde 10 büyüme öngörüyoruz” dedi.

Türkiye’ye ilgi yüksek

Ali Ülker, grubun Yıldız Holding ve Yıldız Uluslararası Gıda olarak geçtiğimiz aylarda basit varlık bölme yöntemiyle 2 ayrı holding haline geldiğini ve her ikisinin merkezinin İstanbul hatta Çamlıca Tepesi olduğunun altını çizerek “Yıldız Holding’de bireysel hisse kalmadı.

Aile hisseleri, aile şirketlerinin çatısı altına toplandı. Varlıkları ayırdıktan sonra satmayı düşündüğümüz Polinas ve Marintürk şirketlerimiz var. Onları satışa hazır hale getirdik. Kapıda bekleyenler var, görüştüklerimiz var. Avrupa ve Körfez ülkelerinden teklifler geliyor.

Türkiye’ye ilgi olmasından mutluyuz” açıklamasını yaptı. Yıldız Holding Global Kamu İlişkileri Genel Müdürü ve Yıldız Holding Kadın Platformu Elçisi Begüm Mutuş, Yıldız Holding İnsan ve İş Destek Başkanı Bahattin Aydın ve Yıldız Holding Mali İşler Başkanı Fahrettin Ertikile birlikte sosyal fayda yatırımları hakkında da bilgi veren Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, sürdürülebilir ve sorumlu büyümeyi esas alan bir anlayışla faaliyetlerini sürdürdüklerinin altını çizdi.

Ülker, göreve geldiği günden bugüne 3 senenin dolduğuna artık dördüncü seneye geldiklerini anlatarak “Göreve ilk geldiğimde sosyal konulara odaklanan bir başkan olmak istiyorum” dediğini hatırlatarak, “Dört yıllık görevim süresince sürdürülebilirlik, fırsat eşitliği, genç istihdamı gibi alanlarda belirgin mesafeler kat ettik.

Türkiye’deki istikrarlı ve güçlü büyümemizi devam ettirerek küresel yatırımlarımızın da katkısıyla holdingimizin global liderliğini daha ileri taşımayı hedefliyoruz” değerlendirmesini yaptı. Yıldız Holding Çalışma İlkeleri Platformu’nun çalışmalarına da değinen Ülker, şöyle devam etti: “Manifestomuz ve taahhütlerimiz hazır.

Değerlerimizin eylem alanlarını ve performansını ölçümlemeyi de hedefleyen bu ilkeleri ‘Adalet, Şeffaflık ve Güvenilirlik, Kapsayıcılık ve Eşitlik, Etkin Yönetişim ile Sorumlu Lider Holding’ başlıkları üzerinden oluşturacağız. Bu değerlerin söylemden eyleme geçirilmesinin anlamlı olduğunun farkındayız. Hayata geçecek bu ilkeler için sistemli, ölçülebilir ve takip edilebilir bir yapıyı da inşa edeceğiz.”

98 farklı pasaporta sahip 80 bin çalışan

Ali Ülker, Türkiye’den Hindistan’a, Çin’den Amerika’ya, Nijerya’dan İngiltere’ye çok geniş bir coğrafyada 98 farklı pasaporta sahip yaklaşık 80 bin çalışanı bulunduğunu da belirterek, sahip oldukları en büyük zenginliğin ‘insan’ olduğunu vurguladı.

Ülker, 2021’de Yıldız Holding Kadın Platformu’nu kurduklarını hatırlatırken Begüm Mutuş da holdingin bu vizyonla yürüttüğü projeler sayesinde son üç yılda kadın girişimciler için 10 milyon doları aşan değerde etki yarattığını söyledi. Mutuş, 110 Şok Market’te kadın kooperatiflerinin ürünlerinin satıldığını kaydetti.

“Bu kuşaktan öğreniyorum”

Özellikle gençlerin, “kazandıklarını topluma geri verebilen” şirketleri tercih ettiğini söyleyen Ali Ülker, “Gençler artık ‘amaç odaklı şirketlerde’ çalışmak istiyor. Amaç odaklı şirket kavramı ise bizim için yeni değil.

‘En Gözde Şirketler’ araştırmasında ‘Holdingler’ kategorisinde 3 yıldır yer alıyoruz. Son 2 yıldır ‘Türkiye’nin En İyi İşverenleri’ listesindeyiz. Bugün holding ve şirketlerinde aynı anda 4 kuşağın çalıştığını görüyoruz. Ben kendimi bu kuşağın ‘menti’si olarak görüyorum. Z kuşağı, toplam çalışanlarımızın yüzde 29’unu oluşturuyor. Bu gençleri can kulağıyla dinliyorum. Onlardan çok şey öğreniyorum.”

“Restoranlara gidiyorum, fiyatlar korkunç…”

Ali Ülker, fiyat artışlarıyla ilgili açıklamalar da yaptı. Simit fiyatının altında fiyata bisküvi sattıklarını anlatan Ülker, şöyle devam etti: “Fiyatları piyasalar ve tüketici belirliyor. Girdiler ve üretim verimliliğini kontrol etmek önemli. Gramajı küçülen ürünlerimiz var ama büyüyenler de var. İsrafı engellemek adına küçültüyoruz. Fiyatı enflasyon üzerinde artanlar var. Çikolata bunlardan biri olmaya aday.

Hammadde fiyatı bir ara 12 bin doları gördü. İnşallah düşer ve çikolatada o zammı yapmayız. Ama bugün çikolata Türkiye’nin gururu baklavanın altında… Biz pirinçte fahiş fiyat cezası yedik. Zabıta ithal ürünle kıyaslamış. Halbuki bizim ürünümüz farklı. Bazen en kaliteli ile en vasatı değerlendiriyorlar. İtiraz ettik ve nihayetinde ödemedik. Ham fahiş fiyat denince neden marketleri düşünüyorsunuz? Restoranlara gidiyorum, fiyatlar korkunç…”