Dursun Özbek'ten Ali Koç'a: Bu yaptıklarının hesabını teker teker soracağım

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ile Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur, Florya Metin Oktay Tesisleri’nde basın mensuplarına gündeme dair açıklamalarda bulundu. Derbide yaşanan olaylarla ilgili şikayette bulunduklarını açıklayan Başkan Özbek, “Dünkü olaylar yapılan ahlaksızlık tüm spor kamuoyunun gözü önünde cereyan etti.

Öncelikle şunu söylemek istiyorum, bu olaylara sebep olan baş ahlaksız, yancıları ve onlar çanak tutan kamu görevliler hakkında gerekli suç duyurularını yaptık. Bu boş stat kabadayılığı ile geçen sene de mücadele ettik. Yine ederiz. Sezon başından beri Ali Koç’un yaptığı bu şımarıklıklar artarak devam ediyor. Kimse de bu şahıstan hesap sormuyor. Dün akşam maç biteli 1 saatten daha fazla olmuş, statta olmayan Ali Koç, stada trafik durdurularak, polis eşliğinde sahanın önüne gelmiş ve sahaya alınmıştır.

Güvenliği sağlaması gereken görevliler, şehir eşkıyalığı yapanların korumalığını yapmıştır. Hepsi de kamera kayıtlarında tek tek var. Çekilen kameraların, stadın kameralında tek tek gözüküyor. Sonra yanında silahlı korumalarla eşkıya gibi sahaya girmeler, ailelerine küfür etmeler. Sonra da kameralar karşısına çıkıp yapılan hadsiz konuşmalar. Bazı cümleleri iki sefer okumamda maksat şu, tek tek herkes duysun. Bugün buradan size söylüyorum Ali Koç, tüm bu yaptıklarının hesabını senden teker teker soracağım

. Bu yaptıkların senin yanında kalmayacak. Seçim kazanmak için yaptığın bu şovun hesabını daima vereceksin. Tüm Türkiye, senin camiaları karışı karşıya getirmek için proje olduğunu öğrenecek. Son 6 aylık gelişmelere bakın. Camialarını birbirine kırdırmak için yapılanları hatırlayın ve bu projenin ne anlama geldiğini de siz basın mensuplarının, bütün vatandaşların ve devletin dikkatine sunuyorum. Ayrıca şunu da bil ki, bütün bu yaptıkların bana sökmez, ben Galatasaray başkanıyım.

Bir mesajımda taraftarlarımıza ve üyelerimize, bizim için hiçbir seçim bu şampiyonluktan değerli değildir. Tek konsantrasyonumuz takımımızla bu hafta sonu ulaşacağımız 24. şampiyonluğumuz. Bugün itibarıyla seçim için yaptığımız toplantıları durdurduk. Gördüğünüz gibi hep bir aradayız, 7-24 Florya’dayız. Oyuncu kardeşlerimizin ve hocamızın yanında olacağız. Kimse merak etmesin, iyilik kazanacak ve biz şampiyon olacağız.

Bizim aklımızdan geçen veya icat ettiğimiz şeyler değil, hepsi kameralarda var. Bir tafta önemli maç, stadın korunması için 2 bin 400 devlet polisi var. Devletimizi teşekkür ediyoruz. Bu maçın nasıl olacağı, şampiyonluğu etkileyecek bir maç. Stadı korumakta görevli olan arkadaşlar maç bittikten 1.5 saat sonra eskortla stada giriyorlar. Daha fazlasını söylemeye gerek yok, herkes kamera kayıtlarına baksın. Galatasaray bu şampiyonluğu önceliğe almıştır. 24. şampiyonluk olacak. Önümüzdeki dönemde 25 ve 26.’yı yapmayı biliyoruz” diye konuştu.

“Bunun hesabını tek tek soracağız”

Fenerbahçe’nin olayları futbol dışına taşımak istediğini belirten Özbek, “Oyunun başında beri, ısınma anından beri tek yapabilecekleri, tek ellerinden gelen, kaos, gerginlik yapmak ve olayı futbolun dışına taşımak. Boş sahada yanında silahlı korumalarla, 70-80 yancısı var. Burası Galatasaray Spor Kulübü’ne ait bir stat.

Belli bir süre içerisinde federasyona devrediliyor, gözlemcisi var. Akreditasyon alanına giren kişiler bellidir. Ben dahil belli bir süre için akreditasyon yerine giremem. Federasyonun görev süresi bittikten sonra Galatasaray’ın yeridir. Sen geliyorsun haneye tecavüz eder gibi, tek başına da gelemiyorsun. Bu sahte kabadayılık değil de nedir? Niye yapıyorsun. Galatasaray gibi büyük bir camiada, sen camiaları birbirine düşürmek üzere projesin. Onun için buradan polis görevlisi arkadaşlar sesleniyorum, ‘Siz bunları bilmiyor musunuz?’.

Silahlı korumaların stadın içinde ne işi var? Orada sadece görevliler var. Bir tek amaç görüyorum. Maç bitmiş, sonuç tescil edilmiş ondan sonrası en tehlikeli kısmı orası. Türkiye’de 80 milyon kişi futbolla ilgilidir. Sen bunu yaptığın zaman insanları tahrik ettiğinin farkında değil misin? Bunlar başka ülkelerde yaşanmadı mı? Bir şeye çok yazık. Ali Koç önemli bir ailenin ferdi. İyi bir eğitim almış biri. Ailesinin gücü belli. Bu gücün arkasından böyle bir işe girişmek, insanları birbirine düşürmek, bunların hesabını kim verebilir? Bu gerginliği yapıyorsun, bu gerginlik sadece bu seviyede kalacak. Yazıklar olsun. Arkadaş daha yarış bitmedi.

Bu kinin, bu nefretin bu hale dönüşmesi insanları birbirini kırdırmak seviyesine gelmesini çok tehlikeli buluyoruz. Ali Bey stada polis eskortu ile geliyor. Türkiye’nin artık özellikle bugünlerde ne bu gerginliğe ihtiyacı var. Sükunete, birliğe en ihtiyaç olduğumuz dönemde iki büyük camiayı birbirine düşürerek. Kendisi ifade ediyor. Biz de, siz de seçime gireceksiniz diyor. Bir seçimi kazanmak uğuruna bu insanları birbirine düşürmek uygun mudur? Ali Bey şunu bilsin, bunun hesabını tek tek soracağız. Bunlar bana sökmez. Ben Galatasaray başkanıyım” şeklinde konuştu.

“Sen neyine güveniyorsun?”

Olaylarda RAMS Park Stat İşletme Direktörü Ali Çelikkıran’ın yaşadığı olayın hatırlatılması üzerine sarı-kırmızılıların Başkanı, “7-8 kişi üzerine yüklenip, böyle bir şey delikanlılıkta var mı? Böyle bir şey spor yöneticiliğinde var mı? Olayları nereden nereye taşıyorlar. Kendisi, ‘Federasyona gidip hakemleri tartaklayın’ demedi mi?, ‘Gittiğiniz yerlerde fotoğraflarını çekin’ demedi mi? Bu nasıl bir spor adamı? Sen neyine güveniyorsun? Bu ifadelerle hakemler yumruklanmadı mı, sahalarımızda istemeyen olaylar olmadı mı? Futbol camiaları ilgilendiren bir olaydır.

Bu sokak kabadayılığı var ya öyle bir şeydir ki, öyle bir mecralara taşır ki ortamı, önüne geçilemez. Ben onun için bugün emniyet müdürüme, sayın valime, değerli savcılarımı ve devletime sesleniyorum, bu gidişi iyi bir gidiş değil. Riyad’dan beri olan olayları izleyin. Hep bir provokasyonun peşinde. Buradan devletime sesleniyorum, bu gidiş, iyi bir gidiş değil. Normal kişiler cesaret edemez. Ali Bey ne kazandın? Toplumu bölmeye, toplum içine husumet tohumunu ekmeye çalışmak memlekete ihanetten başka bir şey değildir. Sporun birleştirici ruhunu kaybetmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Olayları öğrendikten sonra stada döndüğünü ifade eden Dursun Özbek sözlerine şöyle devam etti:

“Maç bittikten sonra hocamız basın toplantısına çıkacaktı. Onun yanında biraz durdum. Ailem de vardı. Yola çıktık, haber geldi, böyle bir durum var. Dönüp gelene kadar Ali Koç orayı terk etmişti. Olayın üstüne yetişse miydim iyiydi, o gittikten sonra stada dönebildim o mu iyiydi, tartışılır. Bizim güvenlik görevlilerimizin bir kısmı futbol takımını koruduğu için onlarla ayrılmış.

Kimin aklına gelir ki, bir gün böyle birileri grup halinde gelecek, stadı basacak. Sahadaki güvenliği sağlamak için bazı arkadaşlar kalmış. Bundan sonra statlarını korumak için orada koruma ordusu mu oluşturmak lazım. Olayların boyutu, orada mı olsam iyiydi, orada olmam mı iyiydi? Biz ne yapmaya çalışıyoruz. Bizi yeşil sahalarda yarışalım diye seçiyorlar. Bir gün burayı silahlı adamlarla basar diye seçmiyorlar. Yazıklar olsun ki sen değerli bir ailenin çocuğusun.”

Dursun Özbek: “Kabadayılık sıfatını kendine yakıştırıyorsan mekanın sahibi oradayken yapman lazım”

Eski dönemlerde Mithatpaşa Stadı’nda yarıya yarıya tribünlerde derbi izlediklerini söyleyen Özbek, “Mağlup olan takım için tabut bulurlardı, bayrağını üzerine koyup, Taksim’e kadar taşırlardı. Bugün geldiğimiz durumda, silahlı korumalarıyla polisin eskortunda stada geliyor.

Bu hareketleri yaparken, sorumlu polis arkadaş orada geziyor. Devlet seni oraya niye gönderiyor. Ali Çelikkıran yumruklanırken hiç polis gördünüz mü? En kolay manipüle edilecek durum, bu sportif camiaları birbirine düşürmek. Futbolun içinde var, rakip takımlar birebir nezaket çerçevesinde galibiyet sonrası şey yapabilir. Hem onu tenkit ediyor, hem silahlı adamlar galip insanları darp ediyor. Bu insanla nasıl konuşulur. Onun istediği tarz, biz Galatasaraylıların tarzı değil. Onun için konuşamıyoruz. Onun ‘İyi ki orada değildim’ dedim.

Benim de korumalarım var. Karşı karşıya gelecek, al sana bir sürü olay olacak. Ne muradın vardı. Seçime gideceksin. Seçimde belki bunu kahramanlık hikayesi olarak anlatacaksın. Şu kadarcık Türkiye’nin mutluluğu, berberliğini, huzurunu düşünen adam böyle bir şey yapar mı? Haberlerde geçiliyor, adam giderken bir yeri kurşunlamış, adamın peşine düşüyorlar, yakalıyorlar. Suç duyurularını yaptık. Bakalım ne yapacaklar. Lütfen bunu izleyin. Boş statta sahte kabadayılık kolay. Şu kadar yüreğin varsa kabadayılık sıfatını kendine yakıştırıyorsan mekanın sahibi oradayken gelip bunu yapman lazım” açıklamasında bulundu.

 Dursun Özbek: “Galatasaray Stadı her önüne gelenin girdiği bir stat değil”

Stada gelen kişilerin nizamiyeden telefon araması yapılmadan içeri alınmadığını anlatan Özbek, “Bizim bir nizamiyemiz var. Kapıya geldiğiniz zaman size sorarlar ‘Niye geldiniz?’ diye. Oradaki kapıyı açtıran tek bir güç olabilir, polis. Galatasaray Stadı her önüne gelenin girdiği bir stat değil. Yeterli sayıda güvenlik görevlilerimiz var.

Eğer Ali Bey, beni ziyarete geldiyse bana telefonla ulaşılır. Orada ikinci bir güç de var. Nizamiyede maç esnasında bekleyen polisler de var. Onların bariyeri açın güvenlik görevlisi bariyerini açar. Ne bana, ne görevli arkadaşa telefon geldi. Hiç kimseyi aramadı. Peki bariyerleri kim açtırdı? Saat 23.00 olmuş, maç bitmiş, kafileler gitmiş, kim açtırdı? Açtırdın oraya geldin, kapı var, orada da bizim güvenliğimiz var. Kim dedin ki Ali Bey geldi, kapıyı açın diye. Ben mi dedim. O saatte oraya gelmesindeki maksat ne? Bu saatte geldiği zaman burada normal şeyler olmaz. Suç duyurularını yaptık, ne diyecekler? Buradaki olay akıllara ziyan bir olay” değerlendirmesinde bulundu.

Erden Timur’a yapılan saldırıların iki senelik başarıdan dolayı olduğunu söyleyen Başkan Özbek, “Erden düşmanlığı şuradan geçiyor, o kadar başarılı iki sene geçirdik ki birçok manada sadece sportif olarak değil. Kıskançlık bir, onların fıtratın olan karşı tarafı fitne ile dağıtmak iki. Bana göre olayın esası budur. Galatasaray’ın gelişinden, Galatasaray’ın bugünkü finansal yapısının ulaşmak istediği noktadan endişeleri var. Bunu sadece biz söylemiyoruz. İlgili banka kuruluşlarına sorun. Onlar da aynı şeyi diyor” şeklinde konuştu.

 “Mayıs, Galatasaray için seçim değil, şampiyonluk ayıdır”

Başkan Dursun Özbek ile uzun zamandır birlikte olduklarını söyleyen Timur, “Burada Galatasaray’a hizmet amacıyla birlikteyiz. Çok güzel şeyler yaptık. Sportif AŞ’deki görevim devam ediyor.

Liste yayınlanmadan 1 gün önce de bunu söyledim. Yönetim de olmama gerek yok, Sportif AŞ’deki görev devam ediyor. Florya konusuyla ilgili Dursun başkan, ‘Peşkeş’ ifadesiyle ilgili bana söylemen gerekir dedi. Fikirlerin farklı olması normal. Yönetim arasında da olur, koşulur, çözülür. Ne olursa olsun en ufak şakalaşma bile bu ortama yanlış anlaşılabiliyor. Bizim tek amacımız şampiyonluk. Bu şampiyonluğun çok önemli olduğunu biliyoruz. Mayıs, Galatasaray için seçim değil, şampiyonluk ayıdır” şeklinde konuştu.

Özbek: “Ne diyorsun sen kimsin. Haddini bil otur aşağı’ dedim”

Erden Timur’un hiçbir korunmaya ihtiyacı olmadığını vurgulayan Başkan Dursun Özbek, “Hiçbir korumaya ihtiyacı yok. Federasyonda bir olay yaşadık. Federasyon başkanı, 20 kulüp başkanı, federasyon yetkileri var. Bir olay oldu, Ali Bey şiddetle kalktı, Erden’e parmak sallayarak, ‘Seni mahvedeceğim, sen Koç ailesini tanımıyorsun’ dedi.

Ben de kalktım, ‘Ne diyorsun sen kimsin. Haddini bil otur aşağı’ dedim. Bu sahte kabadayılık başka bir şey bu olaylar başka bir şey. Yılan iyi anlaşan iki kardeşten çok korkarmış. Biz iki sene görev yaptık. Köylerde küpler vardır, küplerin içinde bazıların bal vardır, bazılarında sirke vardır. Bal olan küp, dışarı bal sızdırır, sirke olan küp de sirke sızdırır. Biz iyi insanlarız. Türkiye’de iyi futbolun oynanmasını istiyoruz. İyi ve mutlu futbol seyircisi istiyoruz. Yani biz bal küpüyüz” açıklamasında bulundu.

Kaynak URL